sen nasıl yazdıklarınla beğenilmek gibi bir arzu içindeysen
o da fotolarının beğenilmesi ile motive oluyor
yok bir birinizden farkınız
saçını yaptırdıktan sonra niye internete fotosunu koyuyorsun diye sorulacağına "saçını niye yaptırıyorsun?" diye sorsak mesela. bunların ikisi de aynı dürtü sonucunda yapılıyor, yalnızca şu anda gerçek dünyadan dijital dünyaya kayıyoruz gittikçe, olay bu. araçlar değişiyor, yoğunluk değişiyor ama işin özü aynı. dünyada tek başına olsan yine saçına fön çektirir miydin?
yalnızca tanrı için veya kendisi için yaşayan kaç insan var ki dünyada? mevlana celaleddin rumi misiniz kardeşim siz hayırdır? mesela git büyük bir müzisyene şu soruyu sor: "abi iyi güzel besteni yaptın, piyanonu çaldın ama bunu niye kaydedip insanlara ulaştırdın ki?"
mantıklı mı bu sual şimdi? insan paylaşmak ister. sadece yaptığı besteyi, yazdığı bir kitabı değil, içerisinde bulunduğu bir an'ı da paylaşmak ister. o anın paylaşımı bizim için estetikten yoksun, keko, klişe, görgüsüzce olabilir. ama paylaşan kişi için o ufak bir sanat eseri çapındadır. sanat kavramını en geniş haliyle kullanıyorum burada, içerisinde en ufak bir yaratıcılık/eşsizlik barındıran şey anlamında.
herkes bir şeyin altında kendi imzası olsun ister. 10 saat otobüs direksiyonu sallamaktansa, bir tane altında imzası olan paylaşım yapmak daha çok tamamlanmış hissettirir insana kendini.
bu davranışlar ve eğilimler tamamen bilinçsizce gerçekleşiyor elbette. sosyal medya uygulamalarını üreten zekalar bizi en ilkel, en dürtüsel yanımızdan yakalamaya çalışıyorlar. tamamen bilinçdışına oynuyorlar.
bütün bunların reel sonuçlarına baktığımızda çok büyük bir trajedi yaşamaktayız bence. mağara resimlerinden buyana insanın içinde varolan bu değerli, tanrısal yaratma güdüsünü o kadar hunharca teşvik edip kaşıdılar ki, herkes erreksiyon halinde gezer gibi oldu, büyük bir yaratma pornografisine evrildi vaziyet. güruhun estetik zevki büyük oranda hakim oldu. şunu anladık ki, her insan o kadar eşsiz güzellik ve değerde değilmiş.
bugün instagram hepimizi ücretsiz üretici olarak çalıştırıyor. mağarada masumca resim yapan adamla kıyaslayınca bildiğin distopya.
fotoğraf paylaşma sitesi olan instagram'a fotoğraf koymak için motivasyona ihtiyacın varsa motive olana kadar instagram kullanma arkadaşım. hasta mısınız siz?
şunu farkettim, genellikle çok iyi vakit geçirenlerin aklına bile gelmiyor o anda fotoğraf paylaşmak.
bazan sıkılmış olmaktır bu motivasyon.
bravo evrenin sırrını çözdün aq, bu herşeyi eleştiren tayfa egolarından arınmış tibet rahibi gibi yaşıyor olmalı.insanın beğenilme onaylanma ihtiyacı tabi ki olabilir.ben de önceleri ayda yılda bir paylaşım yapardım,sonra baktım ki telefonda bir şey kalmıyor, keşke instagramda daha çok fotoğraf,video tutsaydım diye pişmanlık duyarım.
başlığı açan arkadaşın konu üzerine paragraf paragraf yazma motivasyonu ile aynı motivasyondur. aynı motivasyona sahip olup; " hadi itiraf edin" diye başka bir "sosyal medya" platformuna yazınca kendini durumdan münezzeh ettiğini sanması ise trajikomiktir.
anı paylaşmak. mesela ben paylaşırım, kim beğenmiş sikimde olmaz. yıllar sonra albüm olarak komik fotoğraflar göstereceğimiz anılarımız olur.
senin paylaşmama motivasyonun özgüvensizliğin olabilir mi?
ben arkadaşlarımı kıskandırıyorum. çatlasınlar :d
yine günlerden bir gün mutluyum ve her şey yolunda demenin motivasyonudur. bakın bana der isim gücüm , sagliğım, sevdiğim kız da var zaten :) eee daha ne isterim kafasını sunmaktır. kendini olduğun gibi değil de olmak istediğinle sunarsın :)
eskiden ne olsa (bundan 6-7 yıl öncesi) instagramda paylaşırdım. içtiğim kahveyi bile post olarak atardım. sonra zamanla bunun hangi motivasyondan geldiğini anlayamayınca yavaş yavaş bu huyumu bıraktım ve alışkanlık olacak ki artık fotoğraf filan paylaşmadığımı fark ettim.
eski tüm paylaşımlarımı kaldırdım ve bir kaç hoşuma giden fotoğrafı bıraktım. takipleştiğim ama etkileşim içinde olmadığım arkadaşlarımı tek tek çıkardım. bir nevi sosyal detoks yaptım ve gerçekten iyi de oluyor insan bünyesinde. zamanla komple kapatmaya doğru gidiyoruz hadi hayırlısı olsun.