kaç yıl geçti eskişehir'den ayrılalı hala her gidişimde uğramadan edemediğim kitapçı. eskiden en yeni hatta en eski kitapları bulabileceğiniz tek kitapçıydı eskişehir'de. indirim kartı vardı hala saklıyorum.
büyüdükçe
*eskiye özlem artıyor ya hani, burası da eskişehir'de geçirdiğim en güzel anların ev sahibi mekanı. satın almadan bitirdiğim kitaplar, bir çantaya 8 kitap sığdırışımı hatırlıyorum bir seferinde utanarak. kitabevinin sahibine karşı mahçup hissederken, aldığım incecik kitabın parasını ödemek için kasaya gittiğimde her seferinde hediye edilen bir şiir kitabı mutlaka olurdu. bence adam tarzımı, mahçupluğumu seviyordu.
okulda çıkardığımız dergiyi komisyonsuz satıyordu mesela. siyasi düşüncesine de uymuyordu aslında. kısacık sohbet ediyorduk, dergi hakkında görüş belirtiyordu. okul nasıl gidiyor diye sorardı arada. okul dışında da geliştir kendini, güzel kitaplar okuyorsun diyordu. oysa ki ondan aldığım kitaplar hep incecik şiir kitaplarıydı. içten içe biliyorum ne yaptığını devam et mi diyordu acaba. hala kitaplığımın yüzde sekseni insancıl'dan aldığım kitaplardır ayrıca.
son gidişimde çay içtik beraber. ee okul bitti iş hayatı nasıl bakalım diye sordu. anlattım, şöyle kötü böyle bilmem ne diye anlattım durdum. meğer benim sosyoloji okuduğumu sanmış yıllarca. öğrencilerin çıkardığı dergileri satıyormuş yine. varsa öyle bir durumunuz götürün bırakın oraya. benim de selamımı söyleyin. hem yeni üniversite açılacak/açıldı diye duyuyorum. bütün okulların öğrencilerine oradan kolayca ulaşabilirsiniz bu sayede.