ingilizce konuşamayan ingilizce öğretmeni
Next (2) - Last Page (15)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

-der is no dabt .
+hocam doubt dabt diye okunmaz daut diye okunur. b telaffuz edilmez.
-sen ne bilecen ukela dumbelegi. cık dısarı.

(bkz: ted ankara koleji hocalari)
6 favorites - -
bir grammer dersi, hoca ders anlatırken;
hoca:şimdi çocuklar diyelim ki törist edres sordu nasıl anlatcaz
öğrenci: nasıl anlatcaz hocam
hoca:törnüyorsun sağa
öğrenci:...???

aynı hoca ''yav ne kadar o kadarsınız'' da dedi
evet bunu yaptı
1 favorites - -
sistem hatası. defolu üretim
1 favorites - -
mustache'i mustak diye okuma kabiliyetine de sahiptir bunlar..
(bkz: ayazaga isik lisesi)
1 favorites - -
(bkz: turk mali)
0 favorites - -
bundan yıllar önce, anadolu liselerinde matematik, fen gibi dersler ingilizce olarak öğretilirken sıkca karşılaşılan bir durumdu. dersler ingilizceydi fakat ortada bir sorun vardı: ingilizce bilen matematikçi, fenci yoktu. biz daha ortaokula giden mini mini çocuklar iken hocalar karşımızda şekilden şekle girerlerdi kitaptakileri anlayıp bize anlatabilmek için.. bozuk ingilizceyle hazırlanmış sınav soruları yüzünden kaç yazılımız iptal oldu, kaç tane yanlış yapılmış ödev hoca anlamadığı için gümbürtüye gitti...
yaa ya, ne günlerdi... şimdi birer nostaljik eğitim sistemi aksaklıklarından biri olarak hafızalarda kaldı hepsi.
1 favorites - -
ingilizce öğretmenliği bölümünde okuduğu 4 sene boyunca bir kez olsun anadili ingilizce olan bir öğretim üyesi görmemiş ve de cnbc-e cnn vb kanallarda kasmamış çoğunluk ingilizce öğretmenliği mezunu ingilizce öğretmenilerdir. matematik veya tarih degil ki bu okuyarak öğrenesin.
1 favorites - -
0 favorites - -
sadece üniversitede 4 yıl ingilizce öğrenimi görmüş ondan önce ve sonra ingilizce ilgisini çekmemiş olan ve ingilizce öğretmenliği yapmakta olan kişilerdir.
(bkz: anlıyorum ama konuşamıyorum)
2 favorites - -
marmara universitesi ingilizce ogretmenligi bolumu öğrencisi olduğum yıllardan kalma, dimağımın tozlu raflarına koyduğum bir anekdot canlanıverdi. speaking dersidir. ortam "kimse de sklemez" bir hava içersindedir. zaten sınıf ilginç şekilde saf ve bakir anadolu çocukları ile doludur öyle anglo-saxon bi hava oluşması teknik itibarı ile pek mümkün gözükmemektedir de. o dönemler (1997) derse giren bob savage elemanın birine bi kıtır atar ve diyalog as follows;

bob- murat, can you tell me hede höt...

murat- eööhmm gabulu,gubulu,dabulyu kaf kef,gubla gubla, bebl bebl.......................

bob- ok.ok. murat you've been talking for about 10 minutes but i still don't understand a single word!!!

murat- tiçiir(resmen böyle dedi) yu dond andırstet mi biköz(öküzzz) ayem sipikink sittirit ingiliş(yalanım varsa namerdim)

bob- blue screen!!!!!!!!!!

muratın ingilizce öğrenmek yada konuşabilmek gibi bir gayesi yoktu elbette. olsa 4 yılını bölüm çıkışından fikirtepe yakınlarındaki bir höyüğe ışınlayıp, höyük eşrafı ile king oynayarak yada yakındaki bir ocağa yangeçleyip beleş çay içmekle geçirmezdi. e dolayısyla 2001 de mezun olmuş bu eleman kim bilir şimdi hangi anadolu lisesinde saçmalıyordur. bu bir istek, odaklanma, zaman ayırma, zihinsel bir jimnastik meselesi şüphesiz. aynı okuldan sevdeğer çeçen gibi bir afetin(hem tip hem mesleki yeterlik anlamında) de çıktığını düşünürsek bu düşüncem doğrulanmış olur bir nebze. dolayısıyla 2000 li yıllarda ingilizce konuşamayan ingilizce öğretmeni fikri kabul edilesi değil bebeciğim.
2 favorites - -
Next (2) - Last Page (15)