hedef 2023 dediniz, hedef 2071 dediniz; gele gele 1876 birinci mesrutiyet geldi.
padisahin yurutmenin kendisi oldugu, meclisin elinde gostermelik bir yasama gucunun oldugu, padisahin kararlarinin neredeyse yargilanamaz oldugu mesrutiyet sisteminden bu baskanlik sisteminin hic bir farki yoktur.
% 51 evet dedi diye bu derece onemli bir sistem degisikligi halka dayatilamaz.
cumhurbaskanligi kararnamesi ile, cumhurbaskaninin eline yasama yetkisi verilemez. yasama yetkisi meclisin yani halkin elinden devralinamaz.
cumhurbaskaninin aldigi kararlari denetleyecek organin bulunmasi istikrarsizlik anlamina gelemez; aksine bu kurumlarin var olmamasi diktatorlukten baska bir sey dogurmaz.
yarin baska bir secimde meclis ve baskan farkli saflardan olursa iste o zaman ulkeyi icinden cikilmaz buhranlara goturecektir. boyle bir buhranin osmanli zamanindaki fetret devrinden farki olmayacaktir.
vesayeti ortadan kaldirmak diye yola cikilan bu anayasa ve yeni sistem vesayeti ortadan kaldirmamakta, aksine tek bir kisinin elinde gucu toparlamaktadir.
bu sisteme evet oyu veren herkes yalnizca turkiye'nin cumhuriyet ile sagladigi kazanimlari degil; gelecek zamanda toprak kaybina da evet demis olacaklardir. cunku bunun gibi antidemokratik bir sistemin turkiye gibi bu derece adem-i merkeziyetci bir ulkede uzun soluklu olmasi imkansizdir ve ulkenin dagilisi ile sonuclanacaktir; tipki mesrutiyet denemelerinden sonra yikilan osmanli devleti gibi.