sadece istek olarak kalır.
ne demiş melih cevdet anday:
bir misafirliğe gitsem,
bana temiz bir yatak yapsalar;
her şeyi, adımı bile unutup
uyusam...
kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa,
kekikli zeytinli bi' kahvaltı hazırlasalar,
nerde olduğumu hatırlamasam
hatta adımı bile unutsam...
5 senede bir gelen hayatı bozup yeniden kurma isteğinden iyidir belki de...
bazı dönemler iki saatte bir gelir.
ya tembeldir ya da sizi pek sevmiyordur. zira bana her gün uğruyor kendisi.
o isteği getiren "şey" her neyse, o geçince gitme isteği de geçer yavaş yavaş...unutur insan sonra sonra... fil hafızalı olmayanlar daha şanslıdır bu konuda. ama unutulur er ya da geç. bir de bakmışsın ki, kaldığın yerden devam ediyorsun. ta ki bir başka "şey"seni hayata küstürene kadar. tamam tamam iki sene sonrasına kadar...
hiç olmadı,
diversity visa lottery ile şans deneeye karar verilmesiyle sonuçlanır.