ülkemizde son derece yaygın bir durum.
nükleere karşıyız temalı yürüyüşleri iyi izleyin, konuşan insanların ağzında hep aynı laflar. "2 kafalı çocuğum olsun istemiyorum, 3 bacaklı çocuğum olsun istemiyorum". olmaz canım benim merak etme olmaz. bu insan geliyor "ama rüzgar var ama güneş var" diyor. vay arkadaş, bunca mühendis bunu düşünememiş o yüzden bok var gibi nükleer yakıtın, kömürün, barajın peşinden koşuyor. santraller hakkında detaylı bilgi verip kalabalık yaratmaya gerek yok, konu ile alakalı tartışmak isteyen insanlarla memnuniyetle konuşabilirim.
bilgisizlik ayıp bir olay değil. ama bir konu hakkında bilgi sahibi olmadan ahkam kesmek ayıp. bunu yapan çok sayıda yazar var ülkemizde. bir tane yazıyı da örnek verebilirim. adamın elinde bir tane bile veri yok. google'a anti nükleer yazarsanız binlerce yazı çıkar karşınıza. ama nükleer ile ilgili diğer yönleri de araştırırsanız korkulacak bir durum olmadığını görürsünüz. bu sadece nükleer için geçerli değil. enerji sektöründe çalışan biri olarak söylüyorum, bu işler üniversitede farklı görüneceğim diye ota boka üye olup vapur iskelelerinde insanlara saldıran greenpeace tişörtü giyen zibidilerin bileceği işler değil.
birgün istiklalde bi kız çevirdi greenpeace'ci, nükleere karşı mısınız falan filan başladı konuşmaya. dedim alternatifin nedir, "güneş var beyefendi rüzgar var beyefendi". düşünün işte fikirler bilgiler bu kadar. soğutma kulesinden duman çıktığını zanneden kitle gelip eleştiri yapınca garip oluyor.
karşı olmak çok kolay. madem karşısın o zaman de ki nükleerin alternatifi budur. ben elektrik kullanmamaya razıyım diyen komik bir kitle var. ellerinden yarım saat blackberryleri düşsün oturup ağlarlar. çevreye hiç zarar vermeyen bir santral kurmak pek mümkün değil bu bir gerçek. ama bu zararları minimuma indirecek sayısız yöntem var. örneğin eskiden havanın katili olan termik santraller ile ilgili meraklı olan insanlar varsa internette esp, fgd, denox, scr gibi sistemleri inceleyip bilgi sahibi olabilir. bu sistemler birçok termik santralde uygulanmaya başladı.
ha türkiye'ye nükleer yapılsın mı; rusya'dan doğal gazı alıp kendi ülkende elektrik üretmek nereye kadar gidecek bunun bir cevabı olmalı. insanlar, ağzında sigara elinde gazete santral yönetileceğini zannediyorlar. yahu arkadaşlar, sizden rica ediyorum ülkede büyük bir tesisi ziyaret edin ve çalışmaları görün, mühendislerin ne kadar yoğun çaba sarfettiğini görün.
neden ruslar ya da başka bir ülke yapacak; e sen ülkende henüz buhar türbini üretemiyorsun reaktör üretemiyorsun. bu konuda tecrübeli insanlar lazım. türkiye'de kurulan her santral zaten önce yabancı ortaklar ile kurulur. santral kurulduktan sonra da bir süre yabancı personel santralde çalışır. türk ekibi iş hakkında yeterli bilgiye sahip olana kadar da zaten bu insanlar santralden ayrılmaz.
özet geç piç diyecek olursanız;
greenpeace tişörtü giyip vapur iskelelerinde, istiklalde sülük gibi yapışan zibidilere inanmayın.
edit: karşı fikri olup da konu hakkında konuşmak isteyen her insanla bu konuyu seve seve konuşurum ve neden yanlış düşündüklerini de tek tek açıklarım.