yolda yürürken, arabada otururken, masada çalışırken dahi zihninin, istemsiz olarak, bir an susmadığını, bıdır bıdır devamlı aklını-beynini kemirdiğini fark eden (belli ki kafası meşgul) insanın, öz içiyle yüzleşen üçüncü bir kişiymiş gibi kendini sorgulamasının ifadesidir.
derin endişelere gark olan kişi, tedaviye, iç sesini fark ettiği anda, zihninin dikkatini iç dünyasından dış dünyaya çekmeye çalışarak başlar. "aa yine mi konuşuyorsun sen, ama olmaz ki, bak gökyüzü, bak ağaç, aa bak yol nasıl da açık" gibi kendi içiyle iç konuşma yapar.
hayatın akışının sebep olduğu dönemsel bir semptom olması muhtemeldir ya da en azından öyle olması tercih edilir. belirttiğim metodla zihnin oyalanması, bu sırada oksijen alınması, denenmiş ve faydası görülmüş bir yöntemdir. yine de "nasılsa ben kendimi tedavi ediyorum"a kendini emanet etmemek gerekir. asıl hüner, genel olarak, kafaya fazla takmamaktadır, başarabilenlere ne mutlu...