vatan millet sevgisini damarlarına kadar hisseden, istese ibiza'da miami'de tatil yapacak gücü varken ülkem esnafım döviz kazansın diyen adam gibi adamlardır. bir de utanmadan gurbetçi vatandşlarımızı eleştiren bir güruh var. onlar sizlere çok kırgın ama vatan sevgisiyle konuşmuyor, buna da eyvallah diyorlar. gurbetçiler başımızın tacıdır.

almanyanın hangi şehri kardeşim?

bak kral rüyasında gider ibiza'ya fakir gurbetçiler anca gelip burada döviz değerli diye zenginlik taslar onlar.

edit: fazla kelime kullanımı

(bkz: vizyonsuzluk belirten küçük detaylar)^*
(bkz: parası olup vizyonu olmayan insanlar)

kiralayıp geldiği porsche panamerası ile ibiza’da bir mekana gittiği zaman kimse sikine takmayacağı için, ya da vatanını çok sevdiği için kim bilir ?

ıbiza'da dagdan inmis mahluk muamelesi gorecegine, acliktan agzi konan akrabalarinin yaninda kral muamelesi gormeyi tercih etmistir.

aynı zamanda binlerce km öteden 2.0 motor arabasını da getirip benzin alarak devletimize bol bol vergi de kazandırır.

ne ibiza'sı, adam 20 yıldır arabasıyla türkiye'ye gidiş dönüş yapıyor, "ulan şu belgrad veya budapeşte nasıl bir şehir acaba direksiyonu kırıp otobandan çıkıp 2 3 saat takılayım" diyemiyor.

gece benzin istasyonunda gurbetçi bi abiyle karşılaştık. bana nerede uyuyacaksın diye sorunca ben de "belgrad'a sapar orada kalırım. sabah da güzel bir kahvaltı ve bir de şehir turu atar sonra basar doğrudan edirne'ye kadar mola vermem" dedim.
adamın gözleri fal taşı gibi açıldı. hayret etti. tekrar tekrar sordu. nereden biliyorsun belgrad içini adreslere nasıl gidiyorsunuz diyor.

ben de birkaç yıldır almanya'da yaşıyorum. tatillerde dikili'ye annemlerin yazlığına da gidiyorum ama esnafın karakaşının karagözünün hatrına ya da vatan millet bayrak sevgisinden değil. hala imkanım varken annemi, babamı görebilmek için gidiyorum. bali , ibiza, cancun, boracay bir yere kaçmıyor ancak ailemle geçirebileceğim vaktim maalesef sınırlı. sonradan bundan dolayı pişman olmak da istemiyorum.

bu arada almanya'da çalışanların neredeyse yılda 2 ay tatili var. ibiza yerine altınoluk'da tatil yapmak zorunda değilsiniz. asgari ücretle falan çalışan vasıfsız işçi ya da sosyal yardım alıp asalak gibi yaşayanlardan değilseniz^* ikisinde birden tatil yapmaya yetip artacak para ve zamanınız olmalı.

benim gibi kar ve soğuğu sevmeyen, arkadaşlara tavsiyem deniz kum güneş tatillerini ibiza'da mallorca'da yapmak yerine noel tatili döneminde tropik bölgelerde yapmaları. yazın günler uzun hava güneşliyken almanya da güzel, haftasonlarında gezilecek görülecek sayısız yer var. tatil yapılacaksa, esas saat 3'te havanın karardığı, gökyüzünün her daim gri olduğu dondurucu soğuklarda tropik bölgelere kaçıp; güneşin tadını çıkarararak yapmak gerekir.^* kayak tatili vs. seviyorsanız da zaten alpler ayağınızın ucunda.

gurbetçilerin arasında kro, görgüsüz olup almanya gibi ülkede yaşayıp vizesiz gezme imkanına sahip olmasına rağmen bunun kıymetini bilmeyen; almanya'da yaşadığı kasaba ve türkiye'deki köyü hariç hiçbir yeri gezmemiş çok insan var ancak bu türkiye'nin de parası olan için çok güzel ülke olduğu gerçeğini değiştirmez.

bir de gurbetçilerin paralarıyla arabalarıyla hava atarkenki görgüsüzlüklerine sizler de prim veriyorsunuz. ibiza'da kimse porsche sürüyorsun diye sana ilgi alaka göstermez diyen çok da doğru denmiş. siz prim vermezseniz onlar da görgüsüzlük yapamazlar.

not: türkiye'ye bisikletle bile gittim, değil budapeşte'yi viyana'yı belgrad'ı sizin adını dahi duymadığınız köyleri kasabaları bile gezdim gördüm. tek ricam ibiza vs. hakkındaki bilgi düzeyi acun firarda programından ibaret olanlar gelip vizyon mizyon demesinler lütfen.

ailecek ibiza´ya gidemezler .paraları yetmez.