ingilizce vizyon adı olan
what will people say ile derdini, temasını kısaca özetleyen norveç filmi.
---
spoiler ---
nisha adlı 16 yaşındaki pakistan asıllı genç kız, ailesinin yaşadığı yer olan norveç'te doğup büyümüş olduğundan norveçli arkadaşlarıyla sıradan bir batılı hayatı sürer, ancak ev halkı geleneklerini unutmamış, özel günlerde norveç'te yaşayan tüm pakistanlı akrabalarıyla sıklıkla bir araya gelen, ataerkil yapıyı yaşatan, çevrelerinin görüşlerine fazlaca önem veren kişilerden oluşur ve nisha'nın yaşamı giderek parçalanmaya başlar. ailesinin yanında geçirdiği kutlamalarda kola içip oryantal müzikle göbek atarken norveçli arkadaşlarıyla eğlenirken tekno müzik eşliğinde alkol kullanır; arkadaşlarının yanında göbeğini açıkta bırakan bluzlarla dolaşırken annesi evden çıkarken tüm düğmelerini iliklemesini tembihler ve benzeri detaylarla nisha'nın ikili hayatına tanık oluruz. hatta nisha'nın babası, nisha'ya çok değer verip onu çok sevdiğini o ataerkil yapı içinde rahatça gösteremez de yalnızca arada bir para vererek falan şımartır. derken bu ikili hayat bir yerde patlak verir ve odasında erkek arkadaşıyla yakalanan nisha önce erkek arkadaşıyla evlendirilmek istenir, daha sonra da apar topar pakistan'a, akrabalarının yanına postalanır.
---
spoiler ---
filmin bize oldukça tanıdık gelen bir konusu var, namus, töre, elalem ne dercilik meseleleri bu ülkeye hiç uzak değil. filmi izlerken "bu film norveçlilerden nasıl çıkmış ki?" diye düşüneceğim anda imdb'den yönetmeni kurcaladım, senarist ve yönetmen
iram haq adlı pakistan asıllı norveçli bir kadınmış, kendisinin de dahil olduğu bir topluluğa içeriden bakıp konuyu olduğu gibi aktarmış meğer. tabii ülke norveç olduğu için göçmen bireylerin kendi aralarındaki namus meseleleri öğrencilerin okullarına, sosyal hizmetler görevlilerine falan yansıdığında nasıl da korumacı bir tavır sergiledikleri konusunda bize o çok tanıdık gelen konu bir anda yine muasır medeniyetler seviyesine hızla koşarak bizden uzaklaşıyor.
---
spoiler ---
filmin sonunda, nisha'nın evden kaçıp sosyal hizmetlere başvuracağını fark eden babasının bu kaçışa nötr kaldığı sahne, babanın aslında sadece "ele güne karşı rezil olduk, namusumuz zedelendi," diyerek kızına öfkelendiğini, kızının kaçarak özgür kalmasının kendisini aslında mutlu ettiğini izlediğimiz o sahne biraz fazla mutlu son yakıştırması olmuş ve bu da tamamen bir kadının yapıcı anlatımından kaynaklanmış gibiydi, hele senarist/yönetmen erkek olaydı nisha nasıl da namus cinayetine kurban gittiğinde veya zorla kanada'ya gönderildiğinde film biterdi belli değil.
---
spoiler ---