kendisinin başarı öyküsü, "bir elma aldım, onu satıp iki elma aldım, sonra bana yüklü bir miras kaldı" hikayesine benziyor.

kendi ağzından anlattığı hayat hikayesine göre amerika'dan döndükten sonra iş aramaya başlamış, iş ararken robert kolej'den sınıf arkadaşı mehmet emin karamehmet'e rastlamış ve 29 yaşında pamukbank'a genel müdür olmuş.

29 yaşında banka genel müdürü olarak başlanan kariyerin bir "başarı öyküsü" olduğuna inanıyor musunuz gerçekten?

forbes dergisi sayesinde yurdumun en zengini olduğunu öğrenince 2006 yılında da vergi rekortmeni olmuştur herhalde diyerek, internette adını aratıp, vergi rekortmeni olduğunu göremediğim dolar milyarderi.

aşağıdaki linkte adını gizli tutan vergi rekortmenleri olduğunu görüp, -benim gibi önce-belki onlardan biridir diye düşünebilirsiniz.
ama aydın doğan'ın türkiyede vergi rekortmeni olarak 1. sırada , forbes'e göre ise hüsnü özyeğin'den daha aşağıda isminin yer aldığını fark edince, ismi gizli olan en yakın kişinin 6.sırada olmasıyla kafanızdaki bulanıklık giderilebilir..
türkiyenin en zengini vergi sıralamasında 6.sırada yer alabilir mi ??!!

mehmet emin karamehmet ise türkiye'nin 2. zengini imiş forbes'e göre..kimbilir belki de odur 6.sıradaki isimsiz vergi rekotmeni..??
geçen sene forbes'a göre en zengin türk olan rahmi koç da vergi sıralamasında 2., bu sene ise forbes'da çok alt sıralarda..

benim kafam karıştı, maliye bakanımız aydınlatsa da sevinsek..

http://www.forbes.com/…ds-billionaires_rank_11.html
http://www.ntvmsnbc.com/news/402238.asp
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/04/21/eko93.html
http://www.dunyagazetesi.com.tr/…p?upsale_id=254061

zorunlu edit: mesaj atıp konu hakkında beni bilgilendirmeye çalışan ya da bu yazıyı zamanın ötesine gönderen yazarlara teşekkür ederim..
şu an türkiye'nin en zengin adamı olan, 2006 yılında 0.5 milyar dolar zenginleşen bir işadamının vergi rekortmenleri listesinde yer almayıp da, 63. sıradaki cem yılmaz' dan (1.431.291,00) ya da 27. sıradaki mehmet ali erbil'den ( 2.569.737,00 ) daha az geliri olduğuna inanmam mümkünse beklenmesin..
2007 de daha da zenginleşip vergi rekortmeni olması dileğimle..
kötülemeye lütfen devam.

hüsnü özyeğin'i birebir tanıyorum.

kitabında anlattığının bir de anlatmadığı özyeğin üniversitesindeki yüzü var. ne kadar yoğun çalıştığını biliyorum, güne 6.00'da başlıyor ajandasında en ufak boşluk yaklaşık 3 hafta sonra ama ne zaman okulda ekstra bir durum oluyor bir başarı ya da öğrencilerin ilginç bir aktivitesi oluyor. bütün işi gücü bırakıp kampüse geliyor.

mesela biz çöp toplama,sigara izmariti ile ilgili bir şey organize etmiştik, sadece 4 gün öncesinden haberi olmasına rağmen bu çok önemli sizi tebrik ederim diyerek bütün programını iptal edip bizimle yerden çöp topladı. dünyanın en zengin 100 kişisinden birisi kampüste sigara izmariti topladı yerden.

hyundai elentra kullanıyor, koruma aracı, çakar vb. hiç bir şey kullanmıyor. bildiğin tek araba ile geziyor. ayrıcalıklı hiç bir şey yapmıyor kampüste vakit geçirecekse genellikle yemek saatine denk getirip yemekhanede sırasını bekleyip yemek alıyor öğrencilerle birlikte yiyor. özyeğin üniversitesi sweetshirtleri, hiç bir şey bulamazsa şapkasını takıyor haftasonu geldiyse.

kampüse mütevelli heyeti toplantısı ya da diğer toplantılar için geldiyse ve kampüsteyse gelip oturuyor masanıza sizinle sohbet ediyor. neroda kahve alırken şakalaşıyor. haftasonu mesela öğrencilere beşitaş maçı varsa locasını veriyor. alın gidin isterseniz diye.

iş dünyasındaki başarıları beni ilgilendirmiyor ama bu yüzü ile gerçekten hüsnü baba lafının içini dolduruyor. 2 apartman diken laz mütahitin kendini kaf dağında görmesine inat, hüsnü baba bu mütevaziliğiyle insanlık dersi veriyor.

tartışmasız tüm zamanların 'yunanistana iteleme oscarı' nın sahibi.
9 yıl önce 6 milyar dolara yunanlılara sattığı finansbankı adamlar 3 milyar dolar zararına katarlılara satıyor.

hiç kasmayın yunanistana itelemek isteyeceğniz her şey için adres hüsnü özyeğin abimiz, geri kalan şeyler için de cardfinans tabi ki

bir dünya kurmak adlı biyografisinde anlattığı üzere harvard business school'da okurken amerikan vatandaşı olmadığı ve green card'ı bulunmadığı için burs alamamıştır. bugünkü fiyatlamayla 62 bin dolarlık okul ücretini ödeyecek bir sponsor bulduğu halde kampüsteki kafeteryayı bir yıl süreyle işletmeye soyunmuş. işe başladığı gibi 13 kişilik çalışan sayısını 3'e indirmiş. menüyü pizza gibi sevilen ürünlerle zenginleştirmiş, hafta sonu kahvaltılarına yumurta pişirmiş. kendisinden önceki işletmeci temizlik için bir başka öğrenciye 20 dolar vermeyi uygun görürken hüsnü özyeğin tüm gün çalıştıktan sonra geceleri kafeteryayı ve mutfağı kendisi temizlemiş. işletmeyi bir yıl sonra teslim ettiğinde 72 bin dolar kazanan sadece 23 yaşındaki bir işletme öğrencisinden bahsediyoruz. zenginliği, robert'te okuması, ahmet'i mehmet'i tanımasında değil, böyle ayrıntılarda aramak isteyenler için özel bir insandır.

kendisine karşı özel bir gıcığım yok. ben sadece dünyanın en zenginleri arasındaki bu türkün nasıl bu kadar zengin olduğunu merak ettim. araştırmaya başladım. banka genel müdürüymüş, dolar milyarderi olmuş. hayretler içinde kaldım. ama merakımı hoş görün, bir banka genel müdürü nasıl dolar milyarderi olur anlayamadım. hüsnü bey'in hikayesi bir success storie olarak anlatır hep. hamburgercide çalışmış adam, vay be! sonra da dolar milyarderi olmuş ha? anlam veremedim. devam ettim. tansu çiller'in kankasıymış mesela. hiç sevmem kendisini, oradan bir eksi puan attım hüsnü bey'e. özer çiller için de bir eksi daha attım. pamukbank'ı görünce bastım bir eksi daha. sonra baktım, kalkınma bankası olayına da adı karışmış hüsnü özyeğin'in, koydum bir eksi daha. baktım eksiler çoğalıyor. ama elimde doğru dürüst bilgi yok. daha detaylı aramalara giriştim. abi, bir banka müdürü nasıl şirketler kurup voltranı oluşturur? para lazım, sermaye lazım. pamukbank ilişkisiyle ilgili bir şey bulamadım. ketum bu internet. her şeyi söylemiyor. ama başka bir şey buldum. aynen şöyle diyor:

"4 şubat 1994: devlet denetleme kurulu'nun kamuoyuna açıkladığı, devalüasyondan önce merkez bankası'ndan dolar alan bankaların listesi siyaseti sarstı. bu bankalar arasında anap lideri mesut yılmaz'ın kardeşine ait tekstilbank ile başbakan çiller'e yakınlığı ile tanınan hüsnü özyeğin'e ait finansbank da bulunuyor."

kaynak: https://almanakturkiye.wordpress.com/1994-2/

neyse devam ettim aynı sayfaya. bir de ne göreyim. ahan da şu:

"17 şubat 1995: başbakan çiller'in ekonomi danışmanı hüsnü özyeğin'in abd'de bulunduğu yıllarda borsa ve emlak vurgunculuğu nedeniyle mahkemeye verildiği ortaya çıktı."

kaynak: https://almanakturkiye.wordpress.com/1995-2/

kıllandım ben bu işten. ama bakıyorum da herkes hüsnü bey'i bir baba gibi seviyor. adam dünyanın dört bir tarafında banka alıyor, türkiye'deki bankayı satıyor. ilginç bir detay. ama adam çok zengin, bizim kafamız basmaz böyle işlere. bir bildiği vardır diye düşünüyorum.

edit: @ideolojik halay basi'na teşekkürler

https://bianet.org/…uk-ortaklik-nereye-kadar-104517

hakkında mutlaka bilinmesi gereken bir konu var. şöyle özetleyebilirim. hüsnü abi der ki, bu noktaya gelmemde mehmet emin karamehmet'e iki noktada teşekkür borçluyum. ilki, 29 yaşımda iken ve dahi bankacılığı hiç bilmediğim bir aşamada beni pamukbank yönetim kurulu üyesi, 32 yaşında da genel müdür yaptı. (ilk kırılma noktası hüsnü abinin hayatında, bankacılığı öğreniyor, ve esas kırılma noktası geliyor şimdi) ikinci teşekkür edişimin sebebi ise zarar eden bir banka iken 4 yılda burayı karlı bir banka haline getirdim ve kendisinden yapı kredi’nin yüzde 1 hissesini talep ettim. bunun da yarı bedelini kendimin ödeyeceğini belirttim. diğer bankalarımın da genel müdürleri aynı şeyi ister diye kabul etmedi. iyi ki etmemiş. ben de gidip kendi bankamı kurdum. sonunda bankamı iyi bir paraya nbg’ye sattım.

forbes'ın en zengin 100 türk listesine göre; 3 milyar dolarlık servetiyle yine türkiye'nin en zengin ismi.

http://www.hurriyet.com.tr/…feed&utm_medium=twitter

ilginç bi' durum. yıllar geçiyor ama adamın serveti hiç değişmiyor.. az biraz para harca be adam..

(bkz: #18675297)
(bkz: #22341359)
(bkz: #18314541)

forbes dergisinde servet 1.si olduğunu görünce hemen bok atma çabasına girişenler var twitter'da falan. adamın ismini bugün duymuş, yok cemaatçi heralde, yok bilmem ne. ben yıllardır takip ediyorum. gördüğüm en düzgün iş adamıdır kendisi. tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmiştir bu noktaya. kolay kolay inanılacak şey değildir 3,5 milyar dolar servete sahip bir adamın üç kağıda karışmadan bu hale gelmesi. harward yüksek lisansı yapan ilk türk'tür. boynuz kulağı geçmiştir hakkaten. mehmet emin karamehmet'in pamukbank ve yapı kredi'sinden gelmiştir bu seviyeye. türkiye'ye önce oku sonra öde sistemini getirmiştir. (bkz: özyeğin üniversitesi)

iktidar'ın yabancılara sattığı firmalar arasında hüsnü özyeğin'in finansbank'ın adı da geçer forward maillerde ama bu öyle peşkeş çekilen şirketlerden değildir. özelleştirmeye örnek olacak cinsten bir satıştır ki türkiye'ye 5 milyar dolar sıcak para getirmiştir. ayrıca bankayı satın alanlar %3 hissesi kalmasına rağmen bankanın yönetim kurulu başkanı olarak hüsnü özyeğin'in devam etmesi kararını almışlardır.

"bu hüsnü özyeğin, özyeğin üniversitesi'nin sahibi olan adam mı bilen var mı" diyenlerin eleştirmeye kalktığı adam, niye vergi rekortmenleri listesinde aydın doğan 1. sırada da özyeğin değil diye saçma sorularla "vergi kaçırıyor heralde" gibi sığ yorumlara maruz kalan adamdır. kişisel servetle şirket cirolarını ve buna bağlı vergilendirmeyi bilmeden vur gitsin.

işini en iyi yapan türkiye'nin en iyi iş adamıdır. türkiye hayranıdır. türkiye'ye katma değer sağlamaktadır. ismini ilk kez duyanlar, biraz araştırsın, ondan sonra konuşsun.

zenginlerin basari oykulerine bayiliyorum, turk patronlarin mantalitesini anlamama yardimci oluyor.

adam 23 yasinda, ilk isinde okulun kantin ihalesini aliyor. gayet guzel.

sonra ilk is olarak 13 kisi calistiran yerden 10 kisiyi kovup 3 kisiyle devam ediyor.
ben bunu yapsam "niye milletin ekmegiyle oynuyorsun lan" diye ilk is babamdan dayak yerdim. kitaba yazsam sulalece girisilerdi.

neyse,
1-2 ufak sey daha yaparak oldukca iyi para kazaniyor. bunu da kitabina yazmis, sonra biri de ekşiye yazmis 5 kisi favlamıs.

abicim zaten asgari ucret 1000 dolar desek hadi vergiyi falan salla, 10 kisi ayda 10bin dolar, yilda 120bin dolar para eder. sigorta odemelerini falan saymadim cunku amerika'da nasil oluyor bir fikrim yok.
pesonel maliyetinden kisip kalan personele mesaide yuklenmek basari mi oluyor simdi?

buyuk patron olunca da isler ayni, adam bakiyor turkiye'de iibf mezunu binlerce issiz var, o zaman neden bu sene 2bin kisiyi isten atmiyoruz ki?
ee oyle ben de sirket yonetirim.