işine gitmeye çalışan bir kadından bahsediyoruz burada di mi, zaten hostes olduğu için uçakta olmasa dahi, herkese gülümsemesi gerektiği düşünülen, ya da gülücükler saçarak yürümesi beklenen bir kadın anladığım kadarıyla. gerçi o şekilde yürüyor olsa "aha iş attı verecek" "abi zaten hostesler kaptanlara veriyormuş sürekli" "zaten hostesler kolaylar yea" diye düşünen tipler oluşacak ama olsun, size her an gülümsemesi lazım.
hani belki 16'da işine gidiyor rahat zaten dediğiniz kişi sabaha karşı 3'te evine dönmüştür, bir önceki uçuşu o saatte bitmiştir, o saatten sonra evine dönüp, işlerini halledip, uykusunu buna göre ayarlayıp o saatteki imzasına yetişmeye çalışıyodur da o yüzden suratı dümdüz beton gibidir.
ya da arkadaşının ölüm haberini almıştır ama o uçuşa gitmek zorundadır, çünkü şirketi sadece birinci derece yakınlarının ölümünde izin veriyordur.
ya da kız kardeşi riskli bir doğum yapmıştır ama şirketinden devletin verdiği mazereti bile alamamıştır, operasyonel sebeplerden dolayı.
ya da, hostes olduğu için havaalanının her yerini bildiği varsayıldığı için birileri arka arkaya bir şeyler sormuştur o sadece evine/işine yetişmeye çalışıyordur.
belki 16 saatlik bir mesai yeni bitmiştir ve o on santimlik topuklu ayakkabılarıyla evine dönmeye çalışıyodur.
belki de çocuğu evde hastadır, 2 gün izni vardır zaten 3.yü istemeye korkmuştur, o yüzden bir haftalık bir afrika yatısına içi kan ağlaya ağlaya gidiyordur, uçuşta "ama neden köfte bitti" tantanası çekecektir. çünkü köfteleri o porsiyonluyor biliyorsunuz.
belki de hiçbir şey olmamıştır ve o şekilde yürümek istiyordur. buna kibir denmesi de umurunda değildir.
olmayan kibirdir, kimse kimseye eğilip bükülerek yürümek zorunda değildir, kimse iş dışında sırıta sırıta dolaşmak zorunda değildir. üniformasını hakkıyla taşıyarak işine gitmeye/işinden gelmeye çalışan insandır.