türkiye'de otonom araçlar yaygınlaşmaya başlayınca bu problem iyice ayyuka çıkacak.

şu an yollardaki teorik hız limitleri ve pratikte uygulanan limitler arasında ciddi fark var.

110'la gidilen yerde bir anda beliren 50, 30 tabelalarını neredeyse kimse sallamıyor çünkü bunların pek çoğu uygulanamayacak derecede gerçek dışı (çok kısa sürede çok yavaşlamayı gerektiriyor, çoğu zaman da pratikte bir sebep yokken). pratikte bunlar en iyi ihtimalle 80 - 60 gibi uygulanıyor. kamyonlar genellikle hiç uygulamıyor.

ben bireysel olarak bunlara tam uyayım desem, akan trafik çok daha yüksek hızla seyrettiğinden ciddi kaza riski oluşturuyorum, daha kötü oluyor. neticede kolektif olarak suç işliyoruz ve bu "normal".

bu durum çoğunluk açısından bir problem teşkil etmiyor. "yaaa zaten gimse uymuyor raat ol gardaş" şeklinde bir çözüm uygulanıyor. muhtemelen yurt dışından gelip de burada araç kullanmaya çalışanlar bile başta kafayı yese de sonradan adapte oluyordur ama bu "çözüm" otonom araçlar için uygulanamayacak.

kendi kendini kullanan bir tesla "raaad ol yienim" demeyecek, az gaz keseyim yeter demeyecek, 30'u gördüğü yerde zınk diye 30'a düşecek. işte o zaman arkadan gelen kamyonlar bu araçları biçmeye başladığında nihayet "hmm burada bir sıkıntı mı var acaba" diye düşünmeye başlayacağız herhalde.

edit: ben tabelaları sallamayalım demiyorum, kural koyucu ya bunu uygulasın ya da düzeltsin diyorum ama birçok tabelanın pratikte uygulanamayacak limitler içerdiğini, uygulan(a)mayan kuralların da kural tanımazlığı teşvik ettiğini söylüyorum. bugüne kadar bu limitlerden ceza da yemedim çünkü çoğu zaman trafikteki en yavaş araç benim, ona rağmen sürüş güvenliği sebebiyle bu tabelalara uyamıyorum diyorum. sürat yapmak istiyorum desem bunu başka türlü ifade ederdim.

haklılık payı olan gerçek üzgünüm

sağolsun karayolları genel müdürlüğü beşer metre arayla 110 90 70 50 diye tabela koyuyor. türkiye yollarında ilk iş olarak aracımın hız sabitleyicisindeki tabelaları okuyup hız sınırına otomatik uyma fonksiyonunu kapattım. yoksa arkadan kaptırıp gelen tır bizi altına alır.

yine 50'ye inersin inmesine de bunu tabelaları 1 km uzaktan görüp erkenden yavaşlayarak yapman gerekir o zaman da arkamdaki kamyon kendini sol şeride atacak ve soldan kaptırıp gelen araba kamyonun altına girecek. böye bir kazada benim kağıt üstünde hiçbir suçum olmasa bile bu vebali taşımak istemiyorum.

bir de tabii aylar önceki yol çalışmasından falan kalma sağda solda unutulmuş 50 km/h hız sınırı tabelaları var. onun da işlevsiz olduğunu şoför olarak ben algılasam da otonom araçlar algılamayabiliyor.

neticede türkiye'de çoğu hız sınırı tabelası pratik olarak sürücüleri yavaşlatma maksadından ziyade devletin "aman biri ölürse sorumluluk benden çıksın" maksadıyla konulduğu için doğru düzgün denetim de yapılmıyor. maalesef hız sınırına uymak çoğu yerde trafiği daha büyük tehlikeye atıyor.

50 tabelası, genelde duble yollarda dönel kavşaklardan önce koyulur. ki kavşağa yaklaşırken yavaşlamamak yavşaklıktır. ama konumuz bu değil .

yonca kavşak yapılabilirdi o extradan birilerinin cebine giden paralarla o duble yollar yapılırken.

bazı şehirlerarası yollarda bi anda 30 a düş diyor sonra uzuuunca bir süre tabela olmuyor ondan sonra bi bakıyoruz limit çoktan 90 olmuş.

haklı bir serzeniştir. çoğu trafik akışını düşünmeden dikilen tabelalardır.

siz de kurallara uyun yiaaa diye duyar kasan tipleri boş verin. onlar hayatında şehirlerarası devlet yolunda araç kullanmamış, uzun yola hiç çıkmamış tiplerdir.

şöyle bir sorun var, o tabelalar olmadan kaza yapan vatandaş karayollarını mahkemeye veriyor. burada bu hızı yaptım ama bir sor niye yaptım; eğer tabela olsaydı ben o hıza çıkmazdım, yolun o hıza uygun olmadığını ben nereden bileyim diyor,
aslında o tabelaların büyük bir kısmı karayollarının kendini yasal koruma altına alınması için.

özellikle otoyollarda ve istanbul'un çevreyollarında haklı serzeniş. mesela yss köprüsü yolunda (kuzey marmara mıdır nedir) giderken hız sınırı yüksek. dönüşlere geldiğinizde işaretler sizden 30'a düşmenizi istiyor. tamam, dönüşte yavaşlamak zorundasın zaten ama 30'a düşemezsin o yolda. düşersen ya tırın altında kalırsın ya da arkadan genconun biri girer, ön koltukta birlikte seyahat edersiniz.

istanbul çevreyollarında da durum benzer. hız sınırına uygun giderseniz zaten akmayan trafik tamamen durur. bir adım öteye gidemez olursunuz. evet toplu bir kural ihlali bu ama kural gerçeğe uygun değil. haliyle de herkes suçlu duruma düşüyor.

trafiğin kendi hızı var. buna uygun araç sürmemek kazaya davetiye çıkarmak. ne yavaş ne de hızlı gitmek doğru. bu kadar insanın tepiştirildiği yerde avrupa gibi kurallar koyamazsın. zaten istanbul trafiği de hindistan'dan hallice.

şehir içinde aşırı hız yapanın ağzına sıçayım ayrıca.

30 lar 50 ler dünyanın her yerinde uygulanan limitler. şehiriçi sokak arası hepsi dünyada kabul görmüş hız limitlerine göre ayarlanıyor. örneğin almanya ' da 30 la gidilecek yerde 40 ile gidemezsiniz. gittiğinizde siz daha evinize varmadan kapınıza trafik cezanız bırakılıyor. otonom falan bilmem ama tabela 30 ise 30 la gidilmesi gerekiyor.

buna uymaya çalışıyorum. sağ şeritte sakin bir sürüş tarzım var. 50 ise 50dir.

ehliyeti kasaptan alanlar gelmiş 110 ne dir 50 30 nedir dünyadan haberi yok. 90 şehir dışı hız sınırıdır ama köy kasaba içlerinden geçerken sikke sikke bu 70 e 50 ye düşecek. 30 dediğin okul çevresinde olur. e yavaşla bi zahmet.