anladığımız kadarıyla bir kez daha kandırılmakta olduğumuzu öğrendiğimiz proje; önümüzdeki günlerin çokça konuşulacak konusu.

https://www.indyturk.com/…ridor-hakkında-bilinenler

geçtiğimiz haftasonu hindistan'da düzenlenen g20 zirvesinde, abd - hindistan - suudi arabistan - bae bu koridorun duyurusunu yapmışlar ve özetle diyorlar ki, çin'in yerini yavaş yavaş hindistan alsın; burada üretilen mallar, gemiyle bae'ye ve oradan kara yolu & demir yolu ile suudi arabistan, ürdün, israil'e gelsin; buradan da limanlar üzerinden gemilere yüklenen mallar yunanistan limanları aracılığıyla avrupa'ya ulaşsın.

peki bu senaryoda biz neredeyiz; evet, malesef biz yokuz güzel kardeşim; bu durumu zirve toplantısında öğrenen bizimkiler hemen açıklama yapmış ama durum ortada: https://www.hurriyet.com.tr/…yeden-gecmeli-42329019

bu durum neyin göstergesi; insan üzülüyor; bu iktidar başta olduğu sürece kimse bu ülke ile türkiye devleti ile işbirliği yapmak istemiyor; aynı senaryoyu israil, mısır'ın hemen önünde keşfedilen doğalgazın avrupa'ya naklinde de yaşıyoruz; türkiye her iki gerek doğal gaz gerekse hindistan üzerinden gelecek olan malların nakliyesi için en doğal yol ve düşük maliyetli yol olmasına rağmen, karar vericiler, üç kuruş fazla verelim, bunun için erdoğan ile konuşmayalım diyerek türkiye'nin etrafından geçiyor; üstelik bu kararı verenler bir iki küçük ülke değil abd, ab ve neredeyse tüm komşularımız.

sözün özü, bu iktidarın türkiye'ye verdiği zararı, sanmıyorum ki bir başkası verebilmiş olsun ve malesef bu gelişmeler hepimizin gözü önünde yaşanıyor ve tüm bu yaşananlara sadece seyirci kalabiliyoruz, elimizden de bir şey gelmiyor; evlatlarımız için çok üzücü bir yer haline geldi artık türkiye.

gemiyle gelip süveyş kanalından geçmek ve hedef limana ulaşmak varken, konteynerler bae'de limana iniyor. oradan kumlu çöllerde binlerce km yol yapıp israil'e gidiyor. oradan gemiyle yunanistan, oradan tekrar karayolu. af edersiniz yarrak gibi bir yol bu. çizen, gtünde titreşimli dildo varken çizmiş herhalde ki, "ben ne çiziyorum?" diye 10 saniye bile düşünmemiş.

çin'in 'kuşak yol' projesine elimizde tuzlukla koştuk. bağıntısız olarak adlandırılan ve soğuk savaşta da tarafsız kalmayı başarmış ya da batı bloğuyla sorunu olan ülkelerin kurduğu brics'e yeşil ışık yaktık. denge siyaseti izlememiz gereken yerlerde çin ve rusya'ya fazla kaydık. ukrayna işgaliyle işler değişince beyblade sabri hızında dönmeye çalıştık ama olmadı. olmuyor.
günlük söylemlerle, 'dün dündür, bugün bugündür' diyerek, ani ittifak değişiklikleri yapmaya çalışarak, çıkar ilişkisi güdülmeden ve en kötüsü de türkiye ve vatandaşlarının çıkarları için değil, kendi ideolojileri ve inançları için dış politikada söylem üreten iktidarın yediği hurmalar bugün bir yerlerimizi tırmalıyor, tırmalamaya da uzun yıllar devam edecek.

sonradan gelen ek;
türkiye ve iran gibi doğu-batı ticaretinde insanlık tarihi kadar eski bir rota varken, sırf bunu bypass edeceğim diye daha maliyetli, daha güvensiz ve sanırım (suud altyapısı buna hazır mı bilmiyorum) altyapı yatırımları eksik bir rotayı tercih etmek ya da tercih ettirmeye zorlamak olmayacak duaya amin demektir.

yolluk

uzun lafın kısası, çin artık bir nebze de olsa akıllanmaya başladığı için, daha fakir ve daha kalabalık bölgelere gidip ticareti oradan devam ettirmenin peşindeler. hindistan gibi kalabalık ve ucuz iş gücünün bulunduğu bir lokasyonda mantıklı bir atılım.
baharat yolunu kullanarak, daha ucuza ticaret yapılabilir. milletin fakirlikten kırıldığı yerlere gidip, bir parça ekmeğe çalıştırabilirler.

türkiye olarak gurur duymalıyız bence, yıllardır boğazdan geçen ticaret gemilerine herhangi bir yaptırım uygulamadık. tüm pisliklerini boğazlara boşaltırlarken sessiz kaldık, çünkü belli bir anlaşma vardı. umarım bize dokunmazlar, yoksa biz üç kuruşa tüm ticaret yollarımızı ve imkanlarımızı satarız.

turkiye'ye dunyanin toplama kampi olmak disinda bir misyon bicilmedigini gosteren girisim.

güney kıbrıs’tan yunanistan’a geçecek olan yol. türkiye’nin çevresindeki bütün ülkeler, araplar ve yahudiler bile barıştı. akdeniz’deki gazı da çıkarıp dağıtacaklar. biz ise her şeyin ortasında asimile ediliyoruz. arada sırada olay çıkmasın diye havuç veriyorlar sadece.

türkiye, malum kişi olduğu sürece kimse için güvenilir ortak olmaycak. buna çok sevdikleri arap ve ruslar da dahil. çünkü onları da defalarca kazıklamışlığı var.

kim, neden, nasıl güvensin ki ? karayip korsanlarıyla uluslararası ilişkilerde bulunup, ticari-ekonomik anlaşmalar yapmak gibi bir şey olur bu.

gemiler neden yunanistan'a gidiyor. ıtalya'dan daha kolay dagilmaz mi?

sanki elden ele tasiniyor gibi geldi. fazla iyimser bir plan. operasyon maliyeti ayri, koordinasyon ayri bir sorun.

daha akdenizde boru hattı döşemeyen adamlar türkiye (ve iran'ın) doğal köprü fonksiyonunu baltalayacakmışmışmışmış. yavaş yapsınlar da kefiyeler kippalar tülbentler dağılmasın!
izahatı: hindistan'da gemiye malı yükle. limanda (bae) indir, trene yükle, limanda (israil) indir tekrar gemiye yükle. tekrar limanda (yunanistan) indir tekrar trene bindir. bunun lojistik maliyeti ve iran türkiye üzerinden doğrudan tren rotasıyla tek seferlik bir yükleme ile gidecek malın lojistik maliyeti karşılaştırılmalı. bu muhayyel rotanın rekabet edebilirliği meselesi çok su kaldırır.
abd; ab'nin bir süre daha nefes almasına izin vermeyecek zannımca. icazet koparsalar doğalgaz boru hattını döşeyebilirlerdi zaten kıbrıs girit yunanistan üzre.

büdü: demiryolu taşımacılığı karada rakipsiz zaten.deniz yolu ile rekabette ise ilk yatırım ve tren vs şilep taşıma kapasitesi bağlamında pahalı dursa da hızı sayesinde zaman bakımından çok daha avantajlıdır ve rekabet edebilir.
salt türkiye ve iran'ı değil ırak ve suriye'yi de ekarte edip ıskartaya çıkartıcı bir proje. her iki ülkedeki istikrarsızlığın artacağına alamet sayılabilir.
yine de sam amca'nın fransalmanyanın burnunu sürtmeye devam edip batı avrupa'da abd'ye tam bir teslimiyeti elde edene kadar ab'yi oyalayacağı kanaatindeyim.
ve tekraren abd satışları ile meşhurdur. emirlikler ve sarabistan yük trenleri için gayet hızlı bir hat inşaa edebilir, yeterince paraları var ama o paranın emanetçisi olduklarını unutmuş gibi durmaktalar. önümüzdeki 10-20 sene gösterecek neyin yapılıp neyin yapılamadığını görmek için.