ben lise dönemindeyken pek bir popülerdi ahmet ümit. herkesin elinde beyoğlu rapsodisi kitabı ile dolaştığı günleri hatırlıyorum hatta.
ben de, o dönem yaşıtlarıma göre biraz daha fazla kitap okuyan hatta sadece kitap okuyan bir tipim. öyle ki, neredeyse tüm harçlığımı kitaplara yatırıyorum hatta borçlu olduğum sahaf bile var.
*her neyse, ben de beyoğlu rapsodisi'ni okuyan bir arkadaşımdan rica ettim. okuduktan sonra kitabı bana getirdi ve büyük bir hevesle okumaya başladım.
ilk 5-10 sayfada bile cümlelerin ne kadar sığ, betimlemelerin ne kadar kof olduğunu fark ettim. hatta çocuk aklımla kendi kendime, belki tırt başlamıştır sonra derinleşmiştir vs diye düşünsem de 50. sayfalarda artık kitap, baya baya kanal d'de gece 2'de yayınlanan türkçe dublaj amerikan filmi kalitesine gelince ertesi gün arkadaşıma kitabı geri iade ettim.
*o günden beri de, ahmet ümit kitaplarına elimi bile sürmedim çünkü, zaten o dönemler chuck palahniuk okuyordum ve ahmet ümit'e 50 sayfalık şans vermek bile yeterliydi.
*eğer kitap okumaya olasılıksız'la falan başladıysanız evet, ahmet ümit'i seviyor olabilirsiniz.
*