hiç numara yapmayın:bir tek bana olmuyor biliyorum. bir çoğunuzu iş üstünde yakaladım, gözlerimle gördüm (hatta yetmedi astral seyehatte başkasınıng gözleriyle de gördüm, teyid aldım). hayvanları severken (bilhassa kedi köpek gibi hayvanları) mıncıklıyor, sarılıp sıkıyor, yavaş yavaş zıvanadan çıkıyorsunuz. hatta öyle oluyor ki severken dişlerinizi sıktığınızı, gözbebeklerinizin büyüdüğünü de görüyorum, benden kaçmaz.
ama yalnız değilsiniz... ben de hayvanları severken dayanılmaz bir şiddet arzusu duyuyor, ben de hepsini oracıkta severken öldürmek istiyorum. bazı kedi, köpek, ewok severken öylesi sıkmak istiyorum ki kemikleri çatırdayıversin, canı çıksın ölsün gitsin elimde. sonra istiyorum ki bıraktığımda hop diye kendine gelsin, kemiklerin çatırdata çatırdata bir daha sıkayım öldüreyim sevdiğim hayvanı.
bu içgüdü, bu bastırılamaz şiddet dürtüsü nereden ve neden geliyor bilemiyorum, tahmin etmek de istemiyorum. ama yalnız değilim, biliyorum. en azından milyonlarca ayı yanılıyor olamaz.
(bkz: ayı yavrusunu severken öldürürmüş)