sabah denk geldiğim video. adamı çok sevdim çünkü ben de bu dili kullanan biriyim.

olay koca sitenin 1 (yazıyla da bir) adet köpekten rahatsız olması ve belediyeye şikayet etmesi. sebebi ise yok, ısırma havlama falan değil sadece rahatsızlık, o köpeğe verilen şefkate katlanamama durumu. zaten abinin sesinden bile tırsıp kaçıyor hayvan. biri de içeri giriyor demiş, abimizde kısaca kapalı tut o zaman o kapıyı diyor. o kapıyı açık tutarsan binaya girecek en zararsız şey o köpek olur.

şikayet eden adam büyük ihtimal evinin camlarını kapatmış ve televizyonun sesini açmıştır duymamak için çünkü duymak demek karşı fikrin varsa konuşabilmek demektir.

tanım: ona buna tapar değil vicdanını dinleyen adamdır.

velet editi: mesela bunun gibi görsel tüm cesaretini klavyesinin başında tıkındığı cipsinden alan veletler var. şimdi bu veletin sokakta olması kimseyi huzursuz etmiyor ama o köpek ediyor öyle mi.

edit: insanları dışarda huzurlu halde yaşayamaz hale getiren köpek topluluklarını ayrıca tartışalım ama onun bu konu ile alakası olmadığını görememek art niyettir. ayrıca seviyorsan evine al ne kadar cahilce bir sözdür. bak cahilce dedim sadece iyi günümdeyim.

"insan olalım" ne kadar doğru değil mi!
unuttuk insanlığı, dostluğu, arkadaşlığı, gülümsemeyi. bütün insanlar mutsuz, huzursuz, geçimsiz, ve kötü. nasıl bu hâle geldik.
nerde o güzel insanlar.
avrupa övücü değilim, ama her gittiğimde insanların birbirine karşı ne kadar kibar, nazik ve iyimser davrandığını gördükçe, neden biz böyle olamıyoruz diyorum.
sonra türkiye'ye geliyorum, sabah asansörde birisine günaydın diyorum, beş karış suratla bu şimdi bana niye günaydın dedi, bana mı yürüyor tribi ile karşılaşıyorum.

yine bir köpektapar terörü görüyoruz. sokaklar yemek artığı, sağa sola dökülmüş mama, ıslak ekmek doldu. gece köpek çeteleri yüzünden dışarı çıkmaya korkuyoruz, gece çete kavgalarından uyku uyuyamaz olduk ama yetmez. o ittapar kendi vicdanını rahatlatmak için o sokağa yemek artığını, mamayı dökecek. kimbilir ne kötülükler yapıyor ne vicdan muhasebeleri var ki sokağa yemek dökerek vicdanını rahatlatabiliyor. he sokağa yemek döktün sokak köpeği onu yedi, en süper insan sensin, yaptığın tüm kötülükleri karşılıyor o sokağa döktüğün yemek.

yine bir köpektapar vakası.
adamın elinde olsa belediyeyi arayanları sitenin ortasında falakaya yatıracak.
sokak köpekleri çözülmesi gereken bir sorundur.
belli ki tüm gün sitenin içinde turlayan ve muhtemelen geceleri sürekli havlayan bir köpek. "kimseye zararı yok"muşmuş. bundan sonra olmayacağının garantisini verebilir misin peki? hayvanla sözleşme mi imzaladınız?
önlem almak diye birşey var, illa çocuğunuzun köpekler tarafından yenmesi mi gerekiyor?

edit: açıkçası ilk başta köpektapar gibi hakaretvari bir ifade kullandığım için pişmanlık duymuştum.
başlık vesilesiyle birçoklarıyla muhatap olmak durumunda kaldım.
şunu söyleyebilirim ki gerçekten tapıyorlarmış ve olay esnasında adam bıçaklayabilecek potansiyeldeler.

gene duyarlı bir insana köpektapar diyerek hakaret eden geri zekalıları gördüğümüz başlık , bu kediden köpekten rahatsız olan beyinsizler ya bu işi kasıtlı olarak yapıyor ya da çocukluklarına inmek lazım .

insan olalım diye böğürürken, insan olmaktan haberi olmayan, sesi gür bir köpektaparın insanlara zülmü.
insanlar köpek sevmeyi bırak,
köpeği, sitelerinde yani insanlar kendi yaşam alanlarında istemeyebilirler.
bu en doğal haklarıdır.
bu gür sesli köpek aşığı 16 numara, haddini aşmıştır.
site sakinlerinin bu köylülükten kurtulamamış adama haddini bildirmelerini tavsiye ederim.

abimizin konuşmasını dinledim; o köpeğin barınağa alınması ve kısırlaştırılması gerekiyor. kimse sokağında köpek beslemek zorunda değil.

köpektapar denerek köpek boku kadar beyni olmayanlarca eleştirilen adam.

en azından adam delikanlı, çıkmış meydan okuyor. sen buradan sallıyorsun.

sanki belediye kıyma yapıyor köpekleri. hayvan barınağına alıyorlar, otel hizmeti sunuyorlar. yani o bağıran adamdan daha iyi şartlarda yaşıyor.

enayi gibi ne bağırıyorsun milletin içinde. manyak ayol.

bir yandan haklı bir yandan haksız. sebebi ise şu bu hayvanları ben yolda gördüğümde seviyorum başlarını okşayıp yemek veriyorum. ama bir gün sabah namazına gideyim dedim yemek verdiklerim üzerime saldıracaklar. sonrasına 100 metreyi hep arabamla gitmek zorunda kaldım. geceleri çık bakalım dışarıya o masum hayvanlar nasıl joker e dönüp sana saldırıyor. herkesin selameti için hayvanların toplanması gerekiyor. bencillik yapmamak gerekiyor.