tekrar olacak ama -başlık da (bkz:
hayvan cesedi yiyip doğa diye anırmak) başlığının tekrarı zaten;
"a live body and a dead body contain the same number of particles." dr manhattan.
hayvan için de değişiklik yok. kimin cesedini yemek istersen yiyebilirsin. izah edeyim.
alıntının bağlantısı şu: şayet canlı ve ölü insan aynı sayıda partikül ihtiva ediyorsa, ama ölü bir insanla nasıl sevişmiyorsan, hayvanın canlısını sevip ölüsünü yemen kadar doğal birşey olamaz.
dersen ki aynı şey: sevişirken o alışverişi midem kaldırmadığından yakınlaşamıyorum. heryerde kafa siktiğim için de insanlar zaten benden hazetmez. o yüzden ölüsünü de dirisini de asla sevmem insanın.
derim ki; bir insan bir hayvanı hem sevebilir, hem de etinin tadına bakabilirken, başka bir insanı ise sadece hayattayken deneyimler, ölünce götüne pamuğu tıkarlar. kimseye faydası olmayan bir leş olur çünkü. empati yaptığında korktuğun şey hayvanlara eziyet değil, kendine acıman. yalnız ve üzülerek ölecek olman. birilerinin karnını dahi doyurmadan gidecek olman. o zavallı hayvancağız gibi bir amaç uğruna öldürülmediğini, servis edilmediğini şimdiden biliyor olman. empati yapmaya çalışarak bunları söylüyorum.
hatta başlıktaki şekliyle ifade edildiğinde daha bir dürtü ağır basıyor, daha bir özlem duyuyor insan ete. çünkü kıymetleniyor, karakter kazanıyor yarım kilo bonfile, kurban edilen hayvanı düşünüyorsun. daha lezzetli geliyor daha özenerek hazırladığın için.