msgsü'nün taze atanmış kayyumudur. krala yaslanmış şimdilik düşmemiştir. bırakın toplumsal meselelerdeki duyarlılığını okulun beşiktaş'ta bulunan konservatuar binasının tahliyesi gündeme geldiğinde bile ağzını açıp tek kelime edememiştir nitekim meyvesini de almıştır.

rektör olarak atandığı an hiç vakit kaybetmeden kendisini bu göreve “layık gören” sayın reisine teşekkür eden “akademisyen”.

gerçekten burada yazan tipleri anlamakta güçlük çekiyorum. bu kadının rektör olarak atanmasına bile b.k atmışlar inanılır gibi değil. sürekli işi ehline verin diye yırtınıyorsunuz ^* ama iş ehline verilince de yok arkasını yasladı, yok itaat etti, yok bilmem ne yaptı diye çemkiriyorsunuz. nereye gidelim allah aşkına, ne yapalım yani? fazıl say başlığında da aynı terane.

ayda yılda bir güzel bir iş olmuş işte, kabul edin. handan hoca gayet de rektör olmayı hak eden, mimar sinan’ı güzelleştirecek kalibrede bir hoca. diğer atamaların yanında ışıldıyor resmen. güzel olanı takdir etmek bu kadar mı zor? şahsen görünce çok mutlu oldum, son zamanlarda ülke genelinde verilen en doğru karar,
hayırlı olsun.

kendisi üstte söylendiği gibi mimar sinan’ı güzelleştirecek kalibrede bir rektör olabilir. asıl mesele kendisini bu göreve “layık gören” şahsa dünyanın teşekkürünü edip bunu twitter hesabına sabitlemek zorunda hisseden bir insan olmasıdır. akademik birikimine de idarecilik kabiliyetlerine de laf edecek değilim.

handan inci'den ve rektör olarak atanmasından bağımsız bir şekilde bi kaç şey söylemek istiyorum kendisi kusura bakmasın.

yukarıda " ayda yılda güzel bir şey olmuş işte" diyen yazan erdoğan destekçisi bir yazar var. yani çok ilginç hakikaten öyle bir yazmış ki okuyan kendisini muhalif fakat işte iyi bir şeyi de takdir eden bir profilde sanabilir. gerçekten insanlar çok tuhaf, kardeş kırk yılın başında bu ülkede iyi birşey olması senin verdiğin oylarla bir ilgisi olabilir mi acaba? yok yani sadece merakımdan soruyorum. sanırım ülkede ayda yılda iyi olan şeylerden dolayı da muhalafeti sorumlu tutuyorsun.

aynı zamanda bir insanın iktidara oy verip, muhalif gibi yazı yazması zavallıca bir durum.

camiadan değilim ve kendisini tanımam, sadece tanpınar müzesiyle ilgili yaptığı çalışmaları duymuştum. herneyse bugün baaam diye timeline'ıma düşen iki linki vereceğim, biri bu
üniversitede sahte belge skandalı
diğeri de burada
umarım birincisi için iyi bir açıklaması vardır, ikinci umarım doğru değildir, çünkü odalardan afiş toplatmanın savunulacak bir yanı yok.

edit. bu konuda iki dm aldım.
birinci mesajda birinci linkte bahsedilen araştırma görevlisinin çoktan öğretim üyesi olduğundan bahsediliyor. bilemem, geçmişteki yanlışı meşrulaştırmaz.
ancak ikinci mesajda da aynı okulun mensubu bir suser birinci linkteki olayla ilgili bir açıklama yapmış. özetle, bu olayın handan inci'nin rektör adaylığı sonrası ısıtılıp gündeme getirildiği, aslında bir usulsüzlük olmadığı, soruşturma komisyonunda da diğer rektör adaylarının olduğu yönünde. aynı suser poster indirme eyleminin de olabileceğini, inci'nin çok kuralcı bir kişilik gibi göründüğünü ve bu eylemini de zaten disiplin yönetmeliğinde yer alan hükümlere göre yapmış olabileceğini belirtiyor.

bu durumda benim anladığım, muhtemelen bahsi geçen alım sınavında eksik olan bir belge sonradan dosyaya eklenmiş ve bilenler bu olayı belden aşağı vurmak için gündeme getirmiş ama yukarıda da dediğim gibi eğer varsa yanlış yanlıştır. poster indirme konusunda, yasaklı olanları hadi anlarım ama bununla birlikte neyin ideolojik ya da siyasal olduğu konusu tartışmalı ve özellikle güvenlikçilere bırakılmayacak kadar hassas bir konudur. 12 eylül sonrası odtüdeki öğrencilerin ders kitaplarında marx engels yazıyor diye el koymaya çalışan jandarmaların dönemine döneceksek vay halimize.

kendini stm’nin başına atamış. tam komedi.

kendisini msgsü bünyesinde bulunan prof. sami şekeroğlu sinema tv merkezi müdürlüğüne atayan rektördür. ana dalı edebiyat olmasına karşın belli ki sinemaya çok ilgili. göreve geldikten kısa süre sonra kendisini atadığına göre kendinde bu deneyimi ve yetkinliği görmüş. ilginçtir ki görevden aldığı prof. asiye korkmaz bu işi büyük bir özveri ve yetkinlikle yerine getirmekteydi. belki de sinema tv merkezinin yeni bir rant alanı olabileceğini keşfetti ve sanata ve sanat eserine saygıyı siktir edip kendini o koltuğa da layık gördü. ki kendisi 2018 de evrakta sahtecilik ile soruşturmaya tabi tutuldu , bu soruşturma sonunda handan elçi inci'ye kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildi. fakat kendisi sayın cumhurbaşkanı tarafından ocak 2019 da üniversiteye rektör olarak atandı. şimdi de kendisini usulsüzce merkez müdürü yaptı. acaba yarın öbür gün başka usulsüzce neler yapacak diye bekliyoruz.

atanan rektör, kendisini sinema tv merkezi başkanlığına atamış. msgsü sinema tv'yi bilmeyenler için özet geçeyim: bir sinema-tv merkezi var bir de sinema tv bölümü. bu ikisinin yönetimleri ayrı. ama birinin başkanı diğerinin başkan yardımcısı oluyor. sinema-tv merkezi, türkiye'nin ve dünyanın en büyük film arşivlerinden birine ev sahipliği yapıyor ve kültür bakanlığı ile ortak projelerden dolayı da epeyi bir para dönüyor. aynı zamanda ekipmanlardan ve lojistikten sorumlu.

handan inci, bugün kendini sinema tv merkezi başkanlığına atayarak merkezin yıllardır başkanlığını yapan sinema-tv çıkışlı asiye korkmaz'ı görevinden alıyor.

daha sonra apar topar merkezin ve bölümün kurucusu sami şekeroğlu ile fotoğraf çekiliyor.

https://twitter.com/…gsu/status/1180168617469587457

sami hoca'nın ne olduğundan haberi olmadığını öğrendik. handan hanım, anlaşılan sinema tv bölümü ve merkezinin yönetiminden kimseyle konuşmamız, tepeden inme bir karar almış. merkeze gittiğinde de konuşmamış. yalnızca idari personelle ve sami hocayla fotoğraf çektirip gelmiş. sami hocanın surat ifadesinden de olayı az çok anlarsınız.

https://twitter.com/…asa/status/1180212659687436289

sinema tv öğrencileri olaya tepki gösteren bir metin hazırlamışlar.

https://twitter.com/…tatus/1180218206176387073?s=12

kendisini sinema tv merkezinin başına ataması hakkında, yukarıdaki arkadaşlar sağolsunlar yeterince bilgi vermişler. görevden aldığı hocamız asiye korkmaz, sinema tv mezunudur. öğrenciliğini, asistanlıktan profesörlüğe bütün kariyerini burada yapmış, bu okula yıllarını vermiştir. -hepsi 30 seneye tekabül ediyor.- dolayısıyla handan hanım'ın bu kurumun yapısını, ihtiyaçlarını, kısacası bütün içini dışını asiye hoca kadar bilmesi imkansızdır. böyle birini görevden alıp da edebiyat mezunu olan kendisini ataması başlı başına bir skandal zaten.
işin diğer boyutuna gelirsek, sinema tv merkezi ve rektörlük aynı kampüste bile değiller. rektörlük fındıklı'da, sinema tv balmumcu'da. üniversite rektörünün çok boş vakti olacağını da sanmıyorum. ne ara rektörlükteki işlerinden vakit bulup da sinema tv merkezine başkanlık edecek, ayrı bir merak konusudur. haftada bir uğrayıp evraklara imza atarak idare edilecek gibi de değil çünkü. koskoca kurumu yönetmek için, devamlı orada çalışan bir yöneticinin gerekliliği ortadadır. bu ihtiyacı karşılayan insanı görevden aldın madem, bari yerine tek işi orayı yönetmek olan birisini yerleştir, değil mi ama? o makama direk kendisini ataması olaya tüy dikmiştir.