halil inalcık'ın böyle bir zorunluluğu olmadığından dolayıdır. kendisi terörün çözümü hakkında görüş belirtme zorunluluğu olan bir şahıs değil, uzmanı olduğu tarihi objektif şekilde ortaya çıkarmakla mükellef bir profesördür. zaten bunu yapabilmesi, etliye sütlüye karışmaktan daha çok katkı verir topluma.

benzer profilde bu ülkenin en değerli sanatçılarından şener şen de kendisini bu sebeple eleştirenlerden dolayı şöyle bir cevap vermiştir ki bence çok önemlidir;

"bir oyuncunun ödevi, yaptığı filmlere hayat görüşünü yansıtmaktır. bilfiil politikanın içinde olma, siyasetin içinde olma başka bir alandır. bunu da biz sadece eylem yapan, hayatta başka hiçbir şey yapmayan, güzel film sevdalısı olmayanlara bırakıyoruz"

aynı şeyi bilfiil diğer alanlar için de söyleyebiliriz.

gerçek bir bilimadamı olduğu içindir.

esasen, etliye sütlüye karışmayı bir yana bırak, ortalığı hallaç pamuğu gibi atması gereken çalışmalara imza atmış insandır. nedir bunlar? osmanlı'nın kuruluşu 1299 değildir demiştir, osmanlı ilk döneminde alevi bektaşi idi demiştir, işret meclisi meselesini ele alan koca kitap yazmıştır. tarih perspektifi ile ezber bozan işlere imza atmıştır. daha ne yapsın? omurgalı bir duruş sergileyebilmek için illa partizanlık mı yapmak lazım? kafa daha derinlere basmayınca tek yol bu gibi gözüküyor tabii...