hop oturan, hop kalkan yureklerimiz ve her seyden once ruh sagligimiz icin, cok iyi dusunulmus hadise.
ayrica, bir galatasarayli olarak gonulden destekledigim olay.

aklın yolu bir iyi olmuş

ersun yanal 'ın savunmayı on planda tutup kontra atakla gol arayacak bir milli takım modeli oturtmaya calısmasının sonucudur. bu yanlıs sistemde oynatılacak takımın bile hakan sukur gibi hucum pres yapan bir forvete ihtiyacı vardır. alternatifi olarak dusunulen fatih tekke 'den eksigi yoktur hatta fazlası vardır, hucum pres yapar, kafa toplarına hakimdir ve topsuz alanda rakip savunmayı mesgul eder bunların yanında fatih sadece ayagına top geldigi zaman olumlu isler yapar.

2006 dunya kupasina katillmamiz halinde, o tarih itibariyle buyuk ihtimalle hakan'in milli takimda oynayacak performansta olmayacagi dusunulerek alinmis bir karar (olabilir).. dolayisiyla yerine simdiden bir oyuncu hazirlanmasi geregi vardir, eleme maclari da bu acidan uygun olabilir.. karsi gorus olarak, hakan'in yoklugunda eleme maclarinda puan kayiplari yasayabiliriz denebilir, lakin hakan'in yoklugunu bile dolduramiyorsak ne isimiz var kupada diye de dusunmeden edemiyor insan.. velhasil mantik olarak cok da yanlis bir karar olmasa da, isin icinde baska sebepler olma olasiligi karari tartismaya acmaktadir..

ülkemde, kazım kanat ve onunla futbol alanında benzer niteliklere,fikre ve bilgiye sahip olan insanların futbol yorumculuğu yapması ve ülkemin yetiştirdiği en büyük golcülerden birini, üstelik formda olduğu bir dönemde, milli takımı bırakması için acımasızca eleştirmesi tamamen densizliktir.

sevgili ersun yanal'da, kazım kanat ve benzeri fikirde olan insanların yüzünü kara çıkarmamış ve hakan şükür'ü onlara yem etmiştir..

milli takım için uzun vadede yararlı olacağını düşündüğüm karar...
fakat açıkcası ersun yanala bu konuda güvendiğim söylenemez. konu revizyon veya form durumuyla ilgiliyse bulent kormaz da kadroda olmamalıydı.
hakan sükürun istatistiksel anlamda turkiyenin en buyuk golcüsü olduğu söylenebilir, hava hakimiyetinden, hucum pres özelliğinden dem vurulabilir. lakin, artık yaşlanmıştır. belki oynarsa günü kurtarabilir ama eğer hedef 2006 almanya dunya kupasi ve burda başarı ise, alt yapı şimdiden oluşturulmaya başlanmalıdır. eğer alttan hakan sukur ozellikli target striker yetişmiyorsa sistem ona göre düzenlenmelidir.
brezilyanin hiç bir zaman uzun boylu bir santraforu olduğunu hatırlamıyorum. ve brezilya futbolunda^* böyle bir kavram yok. o zaman uzun boylu hava hakimiyeti olan santrafor olmadan da başarılı olunabiliyor. eğer biz necati ates, nihat kahveci, tuncay sanli, emre belezoglu, ibrahim akin gibi oyuncularimizla gelecek yaratacaksak, bunun temellerini simdiden atmaliyiz. hakan sukur oynuyor diye tuncay sanli yedek kalacaksa^* bir yerlerde yanlışlık var demektir.
ayrıca hakan sukurun boyu gibi dilininde uzun olduğunu kabul etmeliyiz. kendisinin turk futboluna piskolojik bir zararı da vardır bu yüzden.

evet bizlere bir çok zafer ve bir çok başarı yaşattı hakan şükür , onun attığı golle avrupa şampiyonasında çeyrek final oynadık, onun gol attığı karşılaşmalarda kaybetmedik. o gerçektende büyük bir golcü ve futbolcu. şimdi madalyonun öteki yüzüne bakarsak yıllardan beri türk milli takımında hakan şükür'ün alternatifi bulunamadı, hep kafalarda bir soru işareti vardı " bu adam yaşlandığında kim oynayacak? " , " hakan şükür sakatlansa kim gol atacak ?" . işte soruların cevabı geldi, merakla beklediğimiz olay gerçekleşti.

bakalım türk milli takımı hakan şükürsüz neler yapabilecek? milli takım başarılı olursa ersun yanal dahi , milli takım başarısız olursa ersun yanal rezil. böyle bir ikilem olacak.

hem dünyanın neresine giderseniz gidin , yabancıların bildiği tek türk golcüsü hakan şükürdür. tüm takımlar bu golcüden çekinir, oynadığı zaman neler yapabileceğini bilir. sen bu adamı dünya kupasına katılana kadar kullanabilirsin ondan sonra oynatmazsın, ya da alır yanında kulubede oturtursun, sesi çıkmaz, efendidir. adamın tecrübesi, profesyonelliği, abiliği hepsi birer artıdır.

zaten 8 eylul 2004 yunanistan turkiye macin'da hakan şükür'ün oynamayışından bir koku almıştık.

hakan şükür türk milli takımının en çok gol atan futbolcusu olarak, avrupa kupalarında en çok gol atan türk futbolcusu olarak kendisini yeteri kadar kanıtlamıştır. bu kadar formda olduğu bir dönemde kadroya alınmıyorsa altında başka şeyler aramak gayet doğaldır. danimarka gibi uzun boyluların takımında fatih tekke 5 metre mi zıplayacak yoksa ersun yanal ben yerden oynatacağım mı diyecek merak ediyorum. yerden oynatmak için yerden iyi pas atan adamlara ihtiyaç olduğunu ve fiziksel olarak sürünen bir orta saha da bu adamların omuz darbeleriyle yerlerde sürüneceğini kimse bilmiyor mu...

ankaradaki maçın ardından , soyunma odası çıkışında tüm medyaya verdiği demeçte bu konunun milli takım hocasının işi olduğunu söyleyerek bu konuda kendisinin açıklamada bulunmayacağını belirtmiş ama gene tahminleri doğru çıkartarak muhtemelen hava alanında yani 20-30 dakika sonra starspora zehir zemberek açıklamalar yapıp utanmadan da canlı yayına çıkmış kişinin futbolu ile alakasız olarak kişiliği nedeni ile takımdan uzaklaştırılmasından ibarettir..

medya aracılığı ile gündem oluşturma, politik manevralar ile kendinden bahsettirme ve değerini arttırma konusunda bilumum halkla ilişkiler uzmanına rakip olabilecek kişidir hs.

benim sevdiğim takımda oynamadığı halde sahada yaptıkları ile saygımı kazanan fakat dışardaki davranışları ile sinirlerimi bozan kişidir hs.bu huyunu ona daha yakın olarak bilen ve gören milli takım teknik direktörü de kadroya almamakta sonuna kadar haklıdır.

sonunda; çok şükür.