şimdilerde ortaya çıkan gerçeklik. "kral" hakan şükür futbolculuğu zamanında milli takımda da galatasaray'da da tartışmasız birinci forvet oynardı. yakaladığı 10 pozisyondan 9'unu kaçırmasına rağmen forması sorgulanmazdı. kaleye yüzünü dönemezdi, oyundan alınmazdı. birebirde topu kaleciye nişanlardı, gelişine vuramazdı, yine de son adam oynardı. milli takımı namaz kılanlar-kılmayanlar diye kutuplaştırırdı, takımın değişmez kaptanıydı. onun tek maçta bile kenara çekmeye yeltenenler (bkz:
ersun yanal) milli takımda barınamazdı, çünkü takımı da hakan yapardı. galatasaray'da hemen her maçta saç baş yoldurmasına rağmen hiçbir yönetici onu göndermeyi gündeme getiremezdi, çünkü arkası kuvvetliydi. şimdi anlayabiliyoruz, sıçramaktan başka yeteneği olmayan, gol kaçırma şampiyonu hakan şükür'ün nasıl türkiye'nin en büyük kulüplerinden birisinin ve milli takımının birinci forveti olduğunu. her yere yönelen
fetö operasyonları gs ve federasyona da yönelmeli. çünkü çok belli ki buralarda da yuvalanmışlar.