herkesin bildiği ama söylemekten utandığı, kahve faşistlerine söylendiğinde hepsini kırmızı görmüş boğa gibi kudurtan gerçektir. french press, aeropress, chemex, v60 diye bir sürü cart curt denemelerine rağmen kahve diye içtikleri şeyin tadı hala bok gibi olan bu güruh nescafe, cafe crown, jacobs kahve gördüğünde çıldırırlar. oysa granül kahveler şekerlisinden şekersizine, sadesinden kremalısına, bol kafeinlisinden aromalısına envai çeşit lezzeti, kapitalizmin ve hız çağının bu muazzam nimetlerini biz tüketicilere ucuz ve uğraşsız şekilde ulaştırmaktadır...
kahve faşistleri makineler, frenchpressler başında, ellerinde zift gibi kahveleriyle (kabul edin artık, bu subjektif bir şey olamaz, içtiğiniz şeyin tadı bok gibi) "granül kahve kahve değillll hüüü" diye ağlayadursun; biz granülcüler 50 kuruşluk kahvelerimizi plastik bardaklarımızla içerek bu aptallıkla dalga geçeriz..