ekşi sözlük'te bir sürrealist, yazar. ansızın keşfediverdim kendisini. sahne senin. hoşgeldin.

96-97 yıllarında çıktığını hatırladığım bir gazete.

bir beyaz yaka kelimesi, sunum malzemesi. sayıları ve grafikleri ikiyle çarpar kendisi. kendi verilerini analiz ederken bir de "global" in verileri ile mukayese edilir. vizyon ve misyon sahibi olmak, kurumsallıktan ölmek bunu gerektirir.

türkçe karşılığı olan küresel kelimesine nazaran nedense günlük kullanımda daha çok tutulan ingilizce kelimedir. halbuki çok net ve başarılı bir karşılığı dilimizde mevcut.

yalnız şu var ki, "global" kelimesi hiçbir zaman banu avar hanımefendi'nin dolu dolu söylerken ağzına o çok yakışan küresel çeteler ifadesindeki kadar yahşi olamayacak :)

japon bıçak üreticisi. üçbin küsür liralık bıçak seti ile beni benden almıştır. ha, wüsthof'un eline verir o ayrı.

ürünleri crate and barrel'da bulunabilir.

japon bıçak markası. namlu ile bütünleşik yekpare metal sapları ve bu saplar üzerinde elin kaymasını önleme amaçlı noktalarla karakterizedir. profesyonel aşçıların tercih ettiği ekipmanlardandır. g2 modeli (20 cm’lik şef bıçağı) ünlüdür. kaliteli bıçaklardır.

toptan, toplam.

bir tane bıçağına (35. yılları için özel ürettikleri 13cm namlulu gs-109 modeli santoku) sahip olduğum aşmış marka. seyahate giderken yemeğimi kendim yapacağım durumlarda yanımda taşımaya karar verdim, o kadar bağımlılık yaptı.

4’lü sürbısa takım, bir tane tramontina 8” şef bıçağı, bir tane zwilling 6” all round bıçak öylece bekliyor bunu aldım alalı. diğerleri de çok iyi bıçaklar, sürbısa yerli meselâ ama saplarının biçimsizliği dışında zwilling’den aşağı değil keskinliği, biley tutması falan. bendeki global harici tüm bıçaklar ve piyasadaki çoğu bıçak 15 derece üçgen açıya sahip, sıradan bileme aletleriyle gayet güzel bileylenebiliyorlar ve keskin kalıyorlar.

global daha sertçe bir çelikten mamul ve yine 15 derece açılı ama dışbükey biçimli ağıza sahip, kama gibi üçgen değil yani ağız açısı, neşter gibi yuvarlak. bu ağız sayesinde her malzemede harika iş çıkarıyor, bıçağın sektiğini veya kendimi yaraladığımı hatırlamıyorum, diğer tüm bıçaklar domates kabuğunda kızaklayıp parmağımı traşlamıştır mutlaka birkaç defa. bu o kadar kolay yarıyor ki malzemeyi, soğan kıymak için rendeye, domatesi ince dilimlemek için testereli bıçağa ihtiyaç bırakmıyor. dezavantajı ise sertliğinden ötürü daha kısa süre keskin kalması ve ağızdan daha çok kıymık kırılması. dışbükey açıdan ötürü standart bileme aletleri ile bilemek olanaksız, canına okursunuz bıçağın. bende global için özel üretilen minosharp marka üç taşlı bileyiciden de var ve mükemmel iş görüyor. bıçakla aynı fiyat bu alet, ama global kullanacaksanız elzem, aksi takdirde bir haftada körelen ve bileyleyemediğiniz bin liralık bıçağa küfreder durursunuz.

13cm santoku ölçü olarak benim sweet spot’um oldu, ellerim çok büyük değil ve santoku modelinin namlusu şef bıçağı gibi geniş, kürek gibi kullanabiliyorum. standart ebat (20cm-8”) olarak g2 şef bıçağı efsane olmuş bunun, çoğu profesyonel aşçıda mutlaka bir tane var. bana fazla büyük...

tüm bıçakları yekpare çelik, sapla namlu birleşimi diye bir şey yok, dolayısıyla bu birleşme yerinde yiyecek artığı birikme derdi de yok, aşırı hijyenik. bu konuda global’den başka zwilling dışında işi düzgün kıvıran görmedim. namlunun plastik sapla birleştiği yeri çok iyi tasarladıklarından yekpare gibi hissettiriyor ve hiçbir şekilde yiyecek artığı birikmiyor onda da.

minimalist insanlara özellikle tavsiye ederim, pahalı falan ama tek bıçakla tüm mutfağı kotarırsınız.

latince kökenli küresel anlamındaki sözcük.

global: küresel, dünya çapında, evrensel.
globus: yuvarlak nesne, küre, top.
küre. (arapça)
top. (türkçe)

b/m ses değişikliği sonrası ortaya çıkan "glomus" varyantı ile yine top şeklinde yapısı olan "yumak" tanımlanıyor.

aynı kökün diğer türevleri;

agglomerate: toplamak veya yumak halinde bir araya getirmek.
agglomeration: bir topa sarmak, sararak top haline getirmek, yığmak.

tonja holma ep içerisinde 2017 yılında yayımlanmış olan mükemmel bir (bkz: tonja holma) (bkz: eric prydz) parçası. 04:32'de giren miami to atlanta benzeri fakat daha güzel bir melodi içerir.

global olarak adlandırılmasının sebebi, ilk olarak prydz tarafından global gathering 2007 festivali setinde çalınmış olması.