bizim bir aşçımız vardı, mütevazi yemekhanemizin çilekeş neferi, tanrı selamet versin, "bahri amca yemekte ne var" diye hücum edince içeriye yüreği hoplar, o sinirle "az pişmiş gergedan taşşağı var çocuğum" derdi.
nedense kendisini idareye şikayet etmeyi hiç düşünmezdik.
(bkz:
hey gidi günler)