gerçeklerin nesnel, rüyaların ise kişiye özgü olması
rüyada evrensel fizik kuralları yoktur. hatta hiçbir kural yoktur. apartmandan düşersimiz bir bok olmaz hoplaya zıplaya gidersiniz. havada uçarsınız. gerçek hayatta rüyada yaptıklarınızı yapsanız ebenizin hörekesini görürsünüz.
ruyada anilarini oldugu gibi hatirlayamazsin. ruyada gecmiste yasadigin bir olayi oldugu gibi degil, alternatif bicimde, alternatif sonlarla gorursun. gercek hayatta ise anilarini oldugu bicimde ya da ona yakin bicimde hayal edebilirsin.
cep telefonu asla rüyada görünmez. gerçek hayatta görünür. kimse rüyamda cep telefonu gördüm demez. belki de bu hayat başka bir hayatın rüyasıdır. ömür dediğimiz başka bir evrendeki rüya kasar kısadır.
rüya tatlıdır ama gerçek tokat gibi çarpar.
rüya misal alemidir.
uykuda ruh bedenden ayrılır misal alemine geçer.
rüyaya şeytanın ve ölmüş ruhların müdahale gücü vardır. ölmüş biri ile rüyada irtibat kuranlar hakkında birçok hadise islami kaynaklarda yer alır.
rüyaları yorumlama ledün ilminden bir parçadır allah dilediği kuluna verir, çalışmakla elde edilecek bir ilim değildir.
yakın bir dostumun anlattığı bir olayı aktarayım;
kardeşim 8 yaşlarındaydı, bir sabah uyandı ve dedi ki "melekler bana gece geldi ve beni gezintiye çıkardılar. kabeyi gezdik, arşa yükseldik. evden ayrılmadan her birinizin yanınıza uğradım ve her birinizin rüyasını başınızın üzerinde bir baloncuk gibi gözüküyordu." ve kardeşimiz bize tek tek gece gördüğümüz rüyaları aktardı ve doğru söyledi. kardeşimin söylediğine göre melekler her yıl temiz birine bu şekilde bu serüveni yaşatırlarmış. kardeşim bana "sen ya savaşta, ya da depremde vefaat edeceksin" dedi. (arkadaş hala hayatta)
bu arkadaşın anlattığından da anlıyoruz ki belli bir kalbi temizliğe sahip olanların ruhu güçlü olanların başlarının rüyalarına vakıf olabilmesi mümkün.
peygamber efendimizi rüyasında gören için rüyada suret olarak gerçekten peygamber efendimizi görmüşse rüya sahihtir, peygamber efendimizi görmüştür. çünkü şeytanın peygamber efendimizin suretine girmesi yasaktır, öyle bir gücü yoktur. kişi peygamber efendimizi rüyada görmüşse ve uyandığında kendini ayakta bulursa rüya yine sahihtir.
peygamberlerin rüyaları vahiy hükmündedir. ibrahim a.s'ın oğlunu kurban etme emrine itaati bu sebepledir.
sibeveyhi isminde büyük bir nahiv (dil bilimi) alimi vaktiyle allah ismi celili için başka bir isimden türediğine dair bir tez ortaya atar. vefatından sonra rüyada güzel bir halde görüyorlar.
(ölmüş bir kişiyi rüyada güzel görürseniz o kişi güzeldir, kötü halde görürseniz kötü haldedir)
sibeveyhi rüyada şöyle söylüyor: "allah ismi şerifi başka hiçbir kelimeden türememiştir, kendi orjinal hali böyledir" dediğim için affedildim.
imam gazali ölüm ve sonrası eserinde okuduğum bir pasajda aklımda kaldığı kadarıyla;
bir kişi ölen bir tanıdığını rüyada görüyor ve ona ölüm acısını soruyor; o zat rüyada şöyle söylüyor;
"öleli 40 yıl oldu ve ölüm acısını hala boğazımda hissediyorum."
bilinçli rüyayı bir kere tecrübe ettim. rüyada olduğunuzu fark edip rüyadan çıkmama durumu gerçekleştiğinde rüyada özgürce geziyorsunuz. rüyada olduğumu fark ettim ama rüyadan çıkmadım. ya uyanırsam korkusu ile baştan biraz temkinli hareketlerde bulundum, yerden yatar vaziyette yükseldim ağacın dallarını net bir şekilde inceledim ve hayal olmayan benim irademle çizmediğim bir alemin tatlı bir şaşkınlığını yaşadım. sonra nasıl olsa rüyadayım bilinciyle apartmandan aşağıya atladım, ölüm olmadığı bilinciyle asvaltın ortasına uzandım.
ama bilinçli rüyadan sonra en zevli rüya uçabildiğiniz rüyalar. onlarca kez yaşadığım bir deneyim. yerden yükselme yeteneğine sahipsiniz ve bir binadanın çatısından öbürüne gezip duruyorsunuz. kas olarak harcanan bir enerji yok ama güçlü bir bilinç enerjisi harcıyorsunuz. enerji harcatan bir şey yani. hadi yükseleyim diyerek yapamıyorsunuz. türkçe de karşılığı olmayan "levitasyon" fiilini dikey pozisyonda gerçekleştirmenin zevki tarifsiz.
evrimciler alınmasın; evrim olsaydı insan uçabilen bir varlık olurdu. bu yeteneği ihmal etmezdi.
rüya hakkında bildiklerim ve duyduklarım bunlar.
"gerçek" temeldir, esastır, kaynaktır. rüya ise kaynağı gerçek olan bir durumdur; ama onun yani gerçeğin 'deforme' olmuş bir türevidir.
gerçek değişmez, rüya uyanınca kaybolur.
gerçek zorunludur, rüya özgürdür.