diyanet işleri başkanlığı'nın elimize şimdi ulaşan fetvası. flaş flaş flaş

müslümanların haricindeki bütün din ve inanç mensuplarının cehennemlik olduğuna inanların savunduğu bir tezdir --ki bu ülkenin en az %60 bu kesime dahildir--. insanın ameli ne olursa olsun (dünyanın en iyi adamı olsa dahi) eğer imanı yoksa (her insan müslüman doğar. kişi özüne dönmek mecburiyetindedir ) cennete giremez. bu sebeple ülkemizde bulunan gayrimüslim vatandaşlarımız öldüğünde toprağı bol olsun denir. bilgi olarak arz ediyorum

diyanet i$leri ba$kanligi'nin islam'i bilmedigine delalet eden aciklama. serseriler!

"şüphe yok ki iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiiler'den her kim allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amel işlerse, elbette bunların rabb'leri yanında ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun olacak değillerdir." (bakara, 62)

"şüphe yok ki iman edenler, yahudiler, sabiiler ve hiristiyanlar'dan her kim allaha ve ahiret gününe iman eder ve salih amel işlerse, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir." (maide, 69)

diyanetin, bismillahirrahmanirrahim cümlesinin içindekirahman ve rahim'in tanımına istinaden yaptığı açıklama olmakla beraber, caiz değildir diye kesin bir tavır şeklinde ortaya konması doğru değildir. rahman kelimesi, dünyada müslüman-gayrimüslim ayırmadan herkesi koruyan ve rızıklandıran olarak tercüme edilirken; rahim, ahirette sadece müminlere merhamet eden şeklinde tercüme edilir. bu bağlamda diyanet bu açıklamayı yapmıştır. yani diyanet diyor ki, ne kadar iyi bir insan olursa olsun, isterse ömrünü afrika'da karın tokluğuna insani yardım faliyetleri için çalışarak harcamış olsun kişi müslüman değilse, allah'tan öbür tarafta ona merhamet etmesini dileyemezsiniz. ne kadar barışçıl.

yıllardır toprağı bol olsun / allah rahmet eylesin $eklinde yapılan ayrımın, diyanet'çe söyleni$i.

(bkz: toprağı bol olsun/#10338214)

(bkz: merhum/@avasas)

(bkz: merhum)
(bkz: müteveffa)

kimse allah 'ın rahmetini dağıtmaya yetkili kılınmış olmadığından, çıktığı ağıza iadesi gereken yargı.

"kalın giyinmeden dışarı çıkmak ve dolaşmak sağlığa zararlıdır" cümlesine benzetiyorum bu ifadeyi. "ve" den sonraki kısmı alırsak "dolaşmak sağlığa zararlıdır" gibisinden bi yargı elde ediyoruz, oysa kastedilen kalın giyinmeden dolaşmanın sağlıksız olduğu.

"diğer dinlere ait duâ, ibadet ve benzeri dînî ayin ve ritüellerin icrasına katılması ve gayrimüslim ölüler için rahmet dilemesi caiz değildir" cümlesinde "ve" den önceki kısmı birleştirince sanki diyanet burada "rahmet dilerken diğer dinlere ait dua ve ibadetleri kullanmak caiz değildir" demiş gibime geliyor. emin değilim gerçi ya neyse...

edit: ı ıh yanılmışım, gayri müslimin arkasından rahmet dilenmiyormuş gerçekten. arkamdan rahmet dileyenlerle kanaat notumu yükseltip cehennemden yırtma planım vardı ama olmadı. hayır "tanrı yok ama bi güç var" da demiyoruz ki ahirette sıkışınca "ya biz güç derken zaten allah'ı kastetmiştik kem küm" falan diyebilelim. rapor da alamıyoruz, mazeret sınavına giremiyoru.. evet evet finallerden kafayı yedim ben. silmem gereken entry'ye edit yaptığım yetmiyormuş gibi saçmalıyorum. silmemek için bi sebep vardı kafamda ama unuttum, yarın hala hatırlamazsam silerim artık...

allahu teala'nın rahmet hazinelerinin kondüktörü olduğunu zanneden zevata göre gayet tutarlı bir fetva.

(bkz: sen cok yanlis gelmissin kardes)