"hafiften" derken başparmağınızla işaret parmağınızı elinizin arasında sanki yapışkan bir madde (uhu lan uhu) var da, onu uzatıyormuşsunuz gibi yapın; iki parmak tam parelel olduğu noktada bırakın. işte "hafiften" tanımım bu arkadaşlar.
ayrıca homoseksüellerle ilgili herhangi bir sorunum olmadığını belirtmem gerekir. bunu bir tercih olarak görüyorum. tabi ben tercih etmem, bir sene daha bekler; daha iyi hazırlanırım diye düşünüyorum. bu da benim tercihim.
işler aslında iki üç sene öncesinden garipleşmeye başlamıştı. fatih ürek, o beni benden alan "yılan dansı"nı bıraktığını yaktığı bir ateşle kamuoyuna duyurmuş, bu kararı almasında unicef'in, birleşmiş milletlerin, kofi annan'ın bacanağının, bizzat condolizza rice'ın görümcesinin etksiinin olduğunu belirtmişti. ateşte şu dumanlara yer verilmişti:
"o 0 0 o 0 0 o"
meali: "de ki ey magazinseverler, ey pazar günlerini televizyon karşısında semire semire geçirenler; beri bakın hele:
ben, yaparken bile kendimin gıcık olduğu yılan dansını bırakıyorum. bu ülkede bir çok gencin benim yüzünden düğünlerde "tısssss"lamaya başladığnı görünce, toplumsal sorumluluğum gereği bu yılan dansını bırakıyorum artık çekirge gibi zıplamaya karar verdim, olmadı sinek gibi vızıldayacağım, belki de "kertenkele balesi" denerim. olmadı ver elini looney tunes.
bu böyle gitmez."
evet, çok çarpıcı bir açıklama yapmış, sanatçı duyarlılığı göstermişti. o günden sonra pek ortalıklarda görünmeyen fatih ürek, üstündeki o şeffaf giysileri çıkarmış, yerine jilet gibi bir takımla, sanki az sonra iş başvurusunun mülakatına gidecek yeni mezun öğrenci gibi çıktı, yıllar sonra. bu değişimin ne sen farkındasın, ne de polis farkında. kafka yazsa anca bu kadar olur.
yakında, hatun da götürür bu ha. benden söylemesi. ama fatih ürek sözüm sana;
"ben sana heteroseksüel olamazsın demedim, ban sana adam olamazsın da demedim. ne dedim ben sana lan, valla unuttum muhabbeti bak."
tsssssss..