her ne kadar ballı eşleşmelerle de olsa türkiye'yi dünya üçüncüsü yapan
şenol güneş'ten sonra olduğunu sanmadığım nankörlüktür. letonya maçından sonra havalimanında hocaya hitap eden arkadaşın dediği gibi ahı var insanların. bu da nankörlük değil herhalde.
milletin milli takım hocasıyla sorunu değil, adamın egosuyla derdi olduğunu bilmeden yazılmış hede.
fatih terim tamam iyi bir psikoloji uzmanıdır, iyi bir gaz vericidir ama iyi bir hoca asla olamamıştır.
istanbul'da seminer verdiği sırada milan'dan gönderilişi, fiorentina başkanı cecchi gori ile yaşadığı sürtüşmeleri hatırlayın mesela.
fiorentina'da da galatasaray'da olduğu gibi kulübün üstüne çıkmaya çalıştı ama italyan papazı pilav yemez. hemen kestiler biletini.
o egosunu evde bıraksın maçlara çıkarken. hadi çıkın kazanın demekle maç kazanılmaz. tipik bir süper yıldız hocasıdır kendisi.
fatih terim milli takimin kötü oldugunu biliyordu da neden kötü oldugunu bilmiyor muydu? bir memur edasiyla galatasaraydan tayinini istedi ve belli mercilerin istegiyle o mevkiye ciddi bi maaşla atandı. türk futbolunu bitiren şikenin, teşviğin, ırkçılığın üstünü örtmeyi amaclayan adamlarla isbirligi yapti, fatih terim iyi teknik adamdi tepedekilerin istedigi gecici kof bi basariyla insanlari uyutup istedikleri gibi at kosturacaklari bi ortamdi, olmadi. sikeye karsi cikan sesleri susturup biz hakliyiz diyebilmek icin fatih terim'i kullandilar. sikeye karsi sesleri susturdular ama basarili olamadilar. su elemelerde uc macta yedi puan alsaydik fatih hocanin ekmek yedigi onceki kulube ve yoneticilerine kusacagi nefreti, emir aldigi insanlara ise saygisini gorurdunuz. ha fatih hoca eleman degildi di mi? fatih hoca icin isler daha da zor, artik alp yalman gibi bi sikecisever baskan geliyor, medyanin ugrasacagi, fatih terimin rakibi ve dusmani gibi gosterecegi fatih terimin de her firsatta yuklenip laf edip destek alacagi bi unal aysal yok ve basarisizlikta onu kovanlar onu istifaya zorlayanlar ona unal aysal kadar dahi kibar olmayacak, adini paralelci koyacaklar, vatan haini diyecekler, afedersiniz ermeniydi, cok pardon aleviydi diyecekler öyle kovacaklar. o zaman biz yine sahip cikariz, severiz sayariz turk futboluna, galatasaray'a hizmetini unutmayiz ama ayip ettigini de unutmayiz hoca.
kesinlikle katıldıgım önermedir.
ulan, kıstasımız, çıtamız , başarımız ne de (terim dışı, gerek kulüp gerek de milli takım bazında) adamı eleştiriyoruz?
aç tavuk kendisini buğday ambarında sanırmış.
milli takımı çok kötü bir dönemde devraldı, daha kötü bir döneme taşıdı. nankörlük kimde? fatih terim hariç milli takımın başına geçen her teknik direktöre "go home" manşeti atan medya nerede? bakın, fatih terim'den başka bir hoca milli takımı çalıştırır ve başarısız olursa "hoca suçludur". ama fatih terim milli takımın başındaysa ve milli takım başarısızsa kesinlikle "futbolcular suçludur".
ortada bir nankörlük varsa o da, federasyonun başında yıldırım demirören'in, milli takımın başında fatih terim'in olmasıdır.
2016'yı evden izlerken "ah ulan bizde olsaydık" derken fatih terim milli takımda kazandığını indiregandi yapacak. sonra eleştirirsen nankörsün.. alayım bi dal nankörlük.
yanlış açıdan bakılan bir nankörlüktür.
bir galatasaraylı olarak konuşmam gerekirse asıl fatih terim bize nankörlük etmiştir. ne olursa olsun bağrımıza bastık, egosu var eyvallah dedik, değişik değişik arkadaşlarına "olur ya" dedik, ulan mehmet ağar'la olan dostluğunu bile sineye çektik, gitti fenerbahçe'ye 6-0 yenildi olur öyle ya dedik, ikinci ft döneminde transferlere inanılmaz para harcayıp hiçbir katkı alamadık "şansı tutmadı" dedik ama kulübün arkasından iş çevirmesine de eyvallah diyemiyoruz.
adam gitti galatasaray'ın aziz'den sonra baş düşmanı olan tüpçü ile sırıta sırıta imza attı, daha bir hafta öncesinde basın toplantısında giydirdiği tüpçü hani. şikeye, ırkçılığa, cimbom düşmanlığına kol kanat geren bir tüpçü.
bu yaptığı ile biz galatasaray taraftarları olarak gerçek nankörlüğe uğramış taraf olduğumuz kanısındayız.
ya şöyle adamları üzdün be fatih terim, daha ne yapacaksın.
http://i.hizliresim.com/ablmeg.jpg
fatih terim galatasaraydaki yerinde saymayı, fenerbahçe ve beşiktaş'ın yükselişini görmüş, patates olmadan arazi olmuştur. şimdi 10 yıl sonra özel dava için silahını tekrar kuşanmış fbi ajanı muamelesi yapmayalım hiç.
aldığı risk de zaten dibi görmüş milli takımı kıpırdatmaktı. üçüncü olanın çıkacağı grupta varlık göstermesiydi. kupalara ambargo koymuş bir takımda başarıyı sürdürme parolası falan yoktu.
eldeki malzeme ise hedefe göre yeterliydi ama fatih hoca bir türlü evlatlarından vazgeçemedi. hoca selçuk bir seneden fazla süredir düşüşte, emre kariyerinin son periyodunda hem de her an 10 kişi bırakabilitesi olan bir saatli bomba. takımında banko oynayan ersanı oynatma onun yerine orta sahayı defansa çek. hadi bunlar hoca kararı ulan bir senedir sakat olan hamit ne alaka arkadaş?
boş mukaveleye imza atarım diye goygoy yapan adama sonra piyasası bu denilmez arkadaş! fatih terim artık aşmışsa bir şeyleri bu fahiş fiyattan değil de oluruna çalışırdı hem aşmış ya bir şeyi alçak gönüllülüğüyle hepimize örnek olurdu.
ha ayrıca (ki doğruluk payı yüksek) sorun temelden geliyorsa sen bu ülkenin milli takımlar futbol direktörü değil misin arkadaşım? yap baskını federasyona kurallar çıkartılmasına geliştirmeye çaba göster. gören var mı?
özet: fatih terim'e nankörlük eden yok. dağ gibi önümüzde duran gerçeklere de gözümüzü kapayacak değiliz.
neden tepki gösterildiğini açıklayayım. terim'in milli takıma nasıl geldiğini herkes biliyor. tüpçünün türlü oyunlarıyla geldiği için en baştan gs taraftarı kin ve öfke dolu. hem tüpçüye, hem terim'e. zaten terim'i sevmeyen diğer takım taraftarlarına bir de gs taraftarı eklenince, tepkiler de ışık hızında geliyor.
diyeceksin ki bu milli takım, kulüplerle bağdaştırılamaz. öyle olmuyor bu ülkede işler işte. milli takım futbolcularının sırf gs'li, fb'li, ts'li diye hangi stadlarda ıslıklandığını iyi biliyoruz. milli takım taraftarı diye bir kitle oluşmadıkça da bu böyle devam edecek.
terim'in her zamankinden daha zor ve başına gelecek her şeyi de hak etti. ortada nankörlük falan da yok. nankörlüğü, kendisi galatasaray'a yapmıştır.
gerçek olmayan önermedir.
öncelikle konuya mevzubahis kişi 1987 yılından beri teknik direktörlük yapmaktadır. bu kariyerin 1,5 - 2 yılı harici türkiye'de geçmiştir. yani 27 senelik bir kariyeri mevcuttur (çalışmadığı yılları düşmedim).
bu karyerin toplam 11 yılı (90-93 u-21 milli, 93-96, 05-09 ve 13-14 milli takım) türkiye milli futbol takımında geçmiştir.
türk futbolunun bugün bulunduğu noktaya gelmesinde milli takım ve galatasaray futbol direktörü olarak kendisinin de etkisi vardır. yani bugün eldeki malzeme bu ise, dün malzeme yapmak için tarlada olan adamlardan birisi kendisidir. 2013 yılından itibaret takımın başında kendisi vardır, afedersin ama kim sorumlu bu takımdan?
gelelim maaşına: fatih terim görevine karşılık € 3,500,000.00 (üç buçuk milyon avro) - (usd 4,445,000.00) yıllık maaş almaktadır. bu ücrete ait vergi, ödenti vb. federasyon tarafından ayrıca ödenmektedir yani ücret kemiksizdir.
efenim bu ücret makul, piyasa bu... öyle mi acaba aslanım, görelim:
aşağıdaki liste dünya kupası 2014 brezilya'ya katılan milli takımların teknik direktörlerinin yıllık maaşları (kaynak forbes):
1. fabio capello, russia - usd 11,235,210
2. roy hodgson, ingiltere - usd 5,874,570
3. cesare prandelli, italya - usd 4,322,010
4. luiz felipe scolari, brezilya - usd 3,973,730
5. ottmar hitzfeld, isviçre - usd 3,745,130
6. joachim löw, almanya — usd 3,602,460
7. vicente del bosque, ispanya — usd 3,386,270
8. louis van gaal, hollanda — usd 2,738,060
9. alberto zaccheroni, japonya — usd 2,727,480
10. jurgen klinsmann, abd — usd 2,621,740
11. didier deschamps, fransa — usd 2,161,000
12. paulo bento, portekiz — usd 2,160,170
13. carlos queiroz, iran — usd 2,098,060
14. jorge sampaoli, şili — usd 1,774,960
15. jose pekerman, kolombiya — usd 1,678,450
16. ange postecoglou, avusturalya — usd 1,395,300
17. óscar tabárez, uruguay — usd 1,258,840
18. sabri lamouchi, fildişi — usd 1,037,450
19. vahid halilhodzic, cezayir — usd 1,007,070
20. marc wilmots, belçika — usd 864,400
21. fernando santos, yunanistan — usd 864,400
22. alejandro sabella, arjantin — usd818,240
23. hong myung-bo, güney kore — usd 795,250
24. luis fernando suárez, honduras — usd 629,420
25. reinaldo rueda, ekvator — usd 566,480
26. jorge luis pinto, kosta rika — usd 440,590
27. volke finke, kameron — usd 394,440
28. stephen keshi, nijerya — usd 392,420
29. safet susic, bosna hersek — usd 352,470
30. niko kovac, hırvatistan — usd 271,740
31. james kwesi appiah, gana — usd 251,770
32. miguel herrera, meksika — usd 209,810
yukarıdaki tabloya bakıldığında terim dünya kupasını evde şeftali yiyerek izlerken, kupada ter döken 32 takımdan 30'unun teknik direktöründen fazla para kazanmaktaydı.
bu ücret aynı zamanda türkiye'nin kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılasının 406 katına tekabül ederken asgari ücretin ise yaklaşık olarak 950 katı olmaktadır.
başkaca sözüm yok sayın hakim.
sabah sabah bana kahkahalar attırmış cümle. bu adamı bu kadar ilah yapmak neyin nesidir bilmiyorum. artık türk futbolundan uzaklaşması sadece bizim için değil, kendisi için de faydalı olacaktır. aldığı paraları gitsin yesin kimle yiyorsa, yeter ki hem galatasaray'dan hem milli takımdan uzak dursun.
eldeki kadro buysa diye cümleler kurulmuş.
nuri şahin,
hakan çalhanoğlu,
arda turan,
hamit altıntop,
selçuk inan,
emre belözoğlu,
mehmet topal,
gökhan töre,
olcan adın,
oğuzhan özyakup,
olcay şahangibi oyuncularla sen 3 maçta nasıl 1 puan alırsın arkadaş bana bunu anlat. bak sadece orta saha oyuncularını yazdım ki unuttuğum tonla adam vardır, şu orta saha oyuncuları tecrübesiz adamlar da değiller, kağıt üzerinde avrupa'nın en sağlam orta sahasını kurabilirsin. sağ bek sol bek yok deniliyor, gökhan-caner ikilisi sadece milli takım için değil, avrupa genelinde çok iyi oyuncular. stoper desen var.
vlaar,
martins indi gibi kazmalarla dünya kupasında neler yaptı hollanda hatırladın mı? tamam forvet yok takımda düzgün, uzun süre de olmayacak ama avrupa elemelerinde herkesin mi inanılmaz forvetleri var? sözün kısası önce takım olan lazım senin. hatta takım kötü oynasa bile en azından
letonya gibi takımları yenebilecek kapasitede olman lazım.
fatih terim, yaşayan/yaşamış en başarılı
türk teknik direktör olabilir, fakat bu onun en iyi / iyi bir teknik direktör olduğunu göstermez.
uefa kupası 4 sene şampiyonluk vs gibi çok büyük başarılara imza atmış olabilir, fakat o dönem
galatasaray'da oynayan oyuncular,
avrupa'nın en iyi ve en formda oyuncuları arasındaydı.
maradona zamanında nasıl
napoli'yi tek başına şampiyon yaptıysa,
hagi'de galatasaray'da benzer etkiyi göstermiştir. hatırlayın o kadro, 2002 dünya kupasında 1-2 değişiklikle harikalar yaratıp 3. olmuştur ve takımın başında
şenol güneş vardır.
en basitinden bu adam galatasaray'a teknik direktör olacak diye elinde futbolcu çöplüğü bulunan
mircea lucescu kovulmadı mı takımdan? hem de oynattığı oyuna, kazandığı başarılara rağmen? asıl soru, fatih terim'e yapılan nankörlükse lucescu'ya yapılan neydi? adam soğuk savaş ülkesi ukrayna'dan takım alıp avrupa takımı yaptı, ama müstehak size. her yenilgide fatih terim geri gelsin kamuoyu yapan basına da müstehak, her başarısızlıkta sabredemeyip fatih terim diye yırtınan türk insanına da müstehak, fatih babamız çok iyi rerörerö diyen türk futbolcusuna da müstehak. oturup evden izleyin şimdi avrupa şampiyonasını.