tek eğlenceleri olması, ha birde seksin bedava olmasından kaynaklıdır.
zengin parasıyla, fakir karısıyla oynarmış.
1-
can sıkıntısı.
2- eve ekmek getiren çok olsun. para kazansın ben yaşlılığımda yatayım düşüncesi. sonuçta "ileride biri bakmazsa illa öteki bakar bize" tezi.
evrimsel süreçtir. daha az evrimleşmiş canlılar daha fazla ürerler.
bakteriler petri kabında tüm kaynakları tüketinceye kadar kontrolsüzce çoğalır. balık binlerce yumurta bırakır çok azı yetişkinliğe erişir. yüzlerce iribaştan birkaç tanesi erişkin kurbağa olur. tavşan yılda birkaç kere 20şerli falan doğurur. fil ayı gibi memeliler yılda hatta iki yılda bir yavrular ama sürekli yavrular.
evrimleşme ilerledikçe üreme azalır, çocuğunu koruyup kollama ebeveynlik yapma gibi özellikler artış gösterir. insanda da bu böyledir.
insanın sosyokültürel olarak az evrimleşmişinin de çocuğuna verebilecek şeyi az olduğu için çok çocuk yapar, hepsini sokağa salar. aralarından bir tanesi belki sivrilir başarılı olur diye umar ve işi şans faktörüne devreder. 10 çocuğunu sanayiye verse, biri iş kurup zengin olursa onunla gurur duyar. o çocuk da anasına babasına bakar. böylelikle nesli devam ettirme görevi başarıyla tamamlanmış olur.
insanın sosyokültürel olarak çok evrimleşmişi ise, maksimum ilgi alakayı verebileceği kadar çocuk yapıp, onların iyi bir gelişim göstermesi için çabalar. bu nedenle bu çocuklarının diğerlerine kıyasla başarı gösterme ihtimali daha yüksektir.
çünkü:
”zengin parasıyla, fakir karısıyla oynarmış..”
(bkz:
atasözü)
evrimsel süreçteki yaşam beklentisi ve çocuk mortalitesiyle ilgilidir,
eskiden kötü imkanlar varken 10 çocuk yapıp bunların iki üç tanesinin yetişkin olmasını bekliyorlardı. sanayi devrimine kadar bu böyleydi, daha sonra sağlık imkanlarının artmasıyla çocuk ölümleri azaldı ama 10 çocuk yapma içgüdüsü hala devam etti. günümüzde de belirli medeniyet seviyesine ulaşan ülkeler ilk başta bollaşan kaynaklarla çok çocuk yapıyor, bir süre sonra ölmediğini anlayınca ortalama 2-3 çocuğa düşüyorlar veya nüfus planlamasıyla düşürülüyor.nüfus devrimi deniyordu galiba bu olaya.
öyle işte bunu ülkemize uyarlayınca başlıktaki sorunun cevabı ortaya çıkıyor
askeriyede bir söz vardır. askeri boş bırakırsan ya ..ikiyle oynar ya da şafağıyla . bu cümle üzerine yorum yapılırsa fakir de para yok para olmayınca eğlence unsurlarına da erişim sağlayamıyor.işten eve , evden işe dışarda yemek için parası yok. ne yapacak eğlenmek benimde hakkım anlayışıyla tek bildiği şeyi yani seks yapacak. nasıl korunacağını da bilmiyor garibim. eğer akıllı telefonu olsa nasıl korunacağını da öğrenirdi. çok görmeyin garibimden çocuk yapmayı, salın gitsin. zaten doğum oranları da çok düşük en azından dengeyi az da olsa kurmaya çalışıyorlar
bu cocuklar aç mı kalsın diye kapı aşındırmak icin.
zaman diyebilirim. zamanları var ve maddiyat dışında planlama yapmak zorunda değiller hatta bazen maddiyat planlaması dahi yapmıyorlar. zorunda hissetmiyorlar.
diğer yandan zenginlere bakın, sürekli rekabet halindeler çünkü alacakları en ufak darbe, kaybedecekleri en küçük ihale onlar için yıkım demek. asgari ücretle çalışan biri işinden kovulduğunda başka bir işe girebiliyor ama koca koca şirketler battığında onlara ne oluyor dersiniz ? bir kere en ufak düşüşünüzde sizi herkes alaşağı etmeye çalışıyor, hakkınızda haberler çıkıyor, itibarsızlaştırılıyorsunuz, tıpkı anne kuşun yuvadan attığı bozuk yumurtalar gibi bir başınıza kalıyorsunuz.
yani böyle.. tabi bir kısım da doğum kontrolünden habersiz ya da umursamıyor diye düşünüyorum.