öncelikle kolay gelsin;
• şansınız benimkinden farksızsa acayip bir hırt, hanzo ve de barzo tayfasıyla boğuşacaksınız, hazır olun. gündelik iletişim düsturunuzda yoksa bile diyalog kurarken “selamun aleyküm - aleyküm selam” dan şaşmayın, buna kendinizi alıştırın. efendilik, modernlik kasacağınız yer burası değil.
• anlamsız gelse de mutlaka sözleşme imzalayın, üzerinde “mal’ı şu tarihte teslim aldım, bu tarih ve saatte indireceğim”ibarelerinin ve ıslak imzaların mevcut olmasına dikkat edin.
• asla, asla ama asla! peşin ödeme yapmayın. max. 250-300 kaparo verin, kaça anlaştıysanız artık gerisi ancak iş bitince. bundan şaşarsanız geçmiş olsun.
• üstü kapalı meslek bilgisi sorgusu içeren goy goy muhabbetlerinden özellikle kaçının, fakat ürkek tırsak gidip bir kenara çekilmeyin. kafalarına estiği gibi ağzına burnuna tükürürler malınızın. ben bu noktada yalanın bin türlüsünü sayıyorum gerekirse. atıyorum emniyet deyin, asayiş/narkotik şube kısım amiri deyin :)) , fazla uçmadan sallayın bir şeyler zorda kalırsanız. abartıp coşmadan bir nebze teatral becerinizi de konuşturabilirseniz 10 kişilik bir
hödük ordusuna gıklarını bile çıkaramadan, tek bir eşyanıza hasar gelmeden şehirler arası taşıtırsınız evinizi, ben yaptım oradan biliyorum.
her ne olursa olsunlar, bir emniyet mensubu ile muhatap olmak epey huzursuz ediyor bu takımı. seslerini kesip işlerini yapıyorlar.
bir de demiş miydim?
(bkz:
kolay gelsin)