insanı derin düşüncelere sokan olay.

bu kuyruğun sahibi nerde? neden buraya kuyruğunu bırakıp kaçtı? onu bu kadar korkutan şey neydi? kopartırken acımıyor mu? yenisi çıkar mı? ne zaman çıkar?

demek ki, evin bir tarafında bir kertenkele vardır, işiniz yoksa başlayın evi aramaya.

(bkz: canı sıkılınca kuyruğunu bırakan kertenkele)

neyden korktu da o kuyrugu birakti, asil sorunsal odur.

buyuk kuyruksa sikinti, yavrulayabilir. buzdolabi arkasini kontrol edin. kucuk kuyruksa yavru yanlislikla girmistir. evin acik renkli fayanslarinin oralara karanlikta baskin yapin. muhtemelen oralarda dolaniyordur.

(bkz: ototomi (yunanca = kendi, = kesme kelimelerinden) hayvanların bir veya daha fazla uzvunun kendi kendine düşüp ayrılmasıdır.[1] genellikle, avcıdan kurtulmak için uygulanan bir özkorunma mekanizmasıdır. kaybedilen uzuv sonradan yenilenebilmektedir.)

aşağıdaki görselde de görüldüğü üzere genellikle sonradan çıkan kuyruk farklı renklerde olur oradan da anlayabilirsiniz.

bu arkadaşımız 1 aydır verandamızda takılıyor, bildiğiniz ahbap-çavuş ilişkimiz var artık.. o sebeple ototomi olayı yaşamadık, zaten ben de kendisini stres altında hissedeceği bi şekilde asla yaklaşmıyorum. siz de eğer evde, bahçede denk gelirseniz dokunmaya çalışmayın, korkutmayın ufaklığı ki kendini bırakmak zorunda kalmasın.

görsel