obsesif şekilde 18-19 yaşlarıma takığım. o zamanlar yaptığım her şey gözüme çok ulvi ve yüce geliyor.
hayata bakış, belirsizlik ama bir yandan da belirsizliğin getirdiği heyecan, körce "dünyayı değiştirebilirim" inancı ama bir yandan da buna soyunmamak (o kadar emin), hayata sıkıca bağlı, öfkeli, duygusal, değerler inşa eden, kimlik arayan, araştıran, keşfeden, sorgulayan ve öğrenen eski ben.. seni anıyorum hayal kırıklığına uğratsam da. geçen 8-9 senede hiçbir şey değişmedi dünyada. yarın ölsem de 30 yıl daha yaşasam da pek bir şey kaçırmam. ama sen ölümü sevmezdin; yani intihara karşıydın değil mi.
evet özlüyorum. özellikle 6-7 yaşlarımı cidden çok özlüyorum. o zamanlarda sanki içimde geleceğe dair aşıdı derecede bir umut ve her şeyin üstesinden gelme azmi vardı. şu anda ise en ufak bir şegi dahi kafasına takan, hayattan memnun olmayan bir adama döndüm
evet eskilerde özlediğim bir kaç tane "ben" var. hepsini özlemiyorum tabiki.
hayır.
hikayenin tamamını bilen tek kişi olarak o sağlam bağları sevdiğim kadar o paramparça kopuşları da sevdim.
ve bazı olması gereken vedalar, o yeni hayata büyük merhabalar.
hepsi hikayeye dahil.
toplamı "sen" eden manyakça bir denklem.
sorunun yarısını okursan, muhtemelen soruyu anlayamazsın.
yazdığın o tüm hikaye kendine sorduğun bir soru aslında. :)
son 3-4 senedir öylesine farklı bir insan oldum ki
zaten farklıyım da ,,,, daha da değiştim.
anksiyete, depersonalizasyon, agoraphobia vesaire. eski ben sanki otomatik pilot da idi ...
şimdi sürekli kendimi dinleme halleri ve bazı mental, ruhsal sorunlar...
diyerek özlediğimi ifade ettiğim durum .
asla özlemiyorum.
eski beni özlüyorsam bir yerlerde büyük bir yanlış yapmışım ve bugün ki beni yeterince iyi bir konuma getirememişim demektir.
her gün bir önceki günden daha iyi bir bene ve en iyi ben versiyonuma uyanıyorum.
eski beni özlemem sadece arada sarılır gibi hatırlarım o kadar.
neşemi, umudumu, daha iyimser bakışımı evet özlüyorum…
22-24 yaş aralığımı özlerim bazen.
iyi çocuktu, heyecan duyardı, muzipti kafası komikli şeylere çalışırdı. gezdiğinden, yediğinden benim aldığımın 10 katı keyif alırdı.
eskiden bu kişinin ben olduğumdan çok emindim. aynaya baktığımda görüyordum. zaman geçtikçe, artık daha çok küçük kardeşime sarılır gibi bir hisle hatırlıyorum, sanki o genç çok da ben değilmişim, bir başkasını anımsıyormuşum gibi hissediyorum.
özleyen herkes yeniden başlamak ister hayata. işte bu da özlemekten öte bir durumdur.