efendim şu versiyonu da vardır. önce şeker krizine girilir. yaş falan önemsenmez bu dakikadan sonra. arkadaşlarla beraber carrefour gibi bir yerde gezmektesinizdir. arkadaşlardan ayrılıp burada ikamet eden şekerci dükkanına
* girilir. bir poşet alınır. sırasıyla şeker dolu kutular açılmaya ve kürek ile doldurulmaya başlanır. arada gözün dönmesiyle beraber coşulur. toplandıkça toplanır.
-biraz ekşililerden de alayım..
derken bakılır ki poşet ciddi miktarda şeker içermektedir. toplama hızı azaltılır. kardeşe alıyormuş imajı verilmek için kasiyere dönülür:
-ee şey bunlar neli acaba?
+karışık meyveli yumuşak şeker efendim onlar.
-aa iyi o zaman. kardeşim çok seviyor bunları da!...
derken işlemler biter, para ödenir ve çıkılır. dükkan çıkmayla beraber poşet açılır, el daldırılıp ilk şeker alınır. en tatlı olanı da budur. daha sonra arkadaşların yanına gidilir. ve ilk tepki gelir:
-oha eşşek kadar adam oldun hala jelibon yiyorsun..
+sessizlik...
-versene olm bize de, bakma öyle kek gibi..neli bu?