merhabalar,
henuz bitirdigim soz konusu kitabin bazi bolumlerinde beni cok etkileyen bilgiler edindigimden bu bilgileri sozluk halkiyla paylasmak amacli olarak bir kac not halinde alintiliyorum.
sevgi nesneleri
sevgi bir tutumdur
kişi yalniz bir tek insanı seviyor, diger her seye karsı kayıtsız kaliyorsa sevgisi sevgi degil, birlikte yasamaya baglilik ya da yayginlastirilmis bir bencilliktir.
sevginin bir etkinlik ve ruhsal güç olduğunu kavrayamaz sa insan tek gerekli şeyin uygun nesneyi bulmak olduğunu, ondan sonra bütün sorunların kolayca çözülüvereceğini sanar
sevginin bir tek kişiyle değil herkesle ilgili olduğunu söylemek sevilen nesneye göre değişen sevgi çeşitleri arasında ayrımlar bulunmadığı anlamına gelmez
kardeş sevgisi
onunla başka bir insana karşı duyulan sorumluluğu, ilgiyi, saygıyı, bu insanı tanımayı, onun yaşamını sürdürme isteğini anlatmak istiyorum incil'de ve diğer tüm kutsal kitaplarda komşunu kendin gibi sev sözüyle anlatilmak istenen sevgi türüdür
anne sevgisi
karsiliksiz sevgidir.
ıncilde su sekilde anlatilir. söz verilen toprak (toprak her zaman anneyi gösterir. ) süt ve balın aktığı bir yer olarak tanımlanır. süt sevginin ilk yönünün, ilgi ve bakımın simgesidir. bal yaşamın tatlılığını, yaşama sevincini, yaşamanın verdiği mutluluğu gösterir. annelerin coğu süt verirler ama pek azı bal katabilir buna.bal verebilmek için o kişinin yalnız iyi bir anne olmakla kalmaması, mutlu bir insan da olması gerekir bu duruma ulaşan annelerin sayısı pek kabarık değildir
anne çocuğunda kendini aşar çocuğuna duyduğu sevgi onun yaşamına anlam ve değer katar. erkeklerde kendini aşma gereksinmesi çocuk doğurarak karşılamadığından kendini insanca yapıtlar ve fikirler ortaya koyarak aşma yolunda güçlü bir istek vardır.
cinsel sevgi
başka bir insan ile bütün bütün kaynaşma bir olma açlığıdır. bu yapısı gereği genel değil özeldir. sevgilerim belki de en aldatıcı olanıdır.
bu sevgi sarsıcı bir aşık olma yaşantısıyla iki yabancı arasında o ana dek gerili duran engellerin birden biri yıkılıvermesi ile karıştırılır. birdenbire oluveren bu yakınlaşma yapısı gereği kısa ömürlüdür. yabancı bir kez yakından tanınan biri oldu mu a
artık arada yıkılacak başka engel kalmaz. böyle bir yakınlaşma daha olamaz ondan sonra
cinsel istek sevgiden doğacağı gibi yalnızlığın verdiği huzursuzluktan, fethetmek ya da hükmedilmek istendiğinden, kendine boşuna güvenmekten, incitme, giderek yok etme isteğinden de doğabilir
cinsel istek kafalarda hep sevgi fikri ile birleştiği için insanların çoğu fiziksel olarak çekici bulduklarında birbirlerini sevdikleri sonucunu kolayca çıkarabiliyor. oysa sevgi şefkat işidir
kendini sevme
kendim için duyduğum sevgi başka birisine duyduğum sevgi ile ayrılmayacak ölçüde kaynaşmıştır
başkalarını sevmek ile kendimizi sevmek birbirinin yerini alacak sevgiler değildir. tersine başkalarını sevebilen herkeste kendisine karşı da sevgi vardır yapısı gereği sevgi nesne ile insanın kendisi arasında bölünemez.
bencillikle kendini sevme aynı olmak şöyle dursun birbirinin tersidir. bencil insan kendisini çok sevmez. tersine çok az sever. aslında kendisinden nefret eder. yaratıcı olamamanın belirtilerinden ancak biri olan kendinden hoşlanmama ve kendisi ile ilgilenmeme o insanı boşluk ve sıkıntı içinde bırakır
tanrı sevgisi
bu kısmı pas geciyorum...