ergenekon davası'ndaki şüpheli deliller

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

mehmet ali çelebi'nin telefonuna, polis tarafindan "sehven", hizbu't-tahrircilerin telefon numaralarinin yuklenmis olmasinin kanitlanmasindan sonra acaba baska sok eden ancak cok da gun yuzune cikmayan gercekligi supheli ancak ciddiye alinan deliller var midir diye arastirmaya basladigim delillerdir. ancak o kadar bilgi yigininin icinde bu konuda ozellesmis bir derleme maalesef yoktu.

celebi olayi gayet acik net, ki sozlukte kendine ait baslik da edinmis.
(bkz: çelebi'nin telefonuna polisin numara yüklemesi)

ama gelin gorun ki cok enteresan bir delil daha var. tuncay güney'in 2001 sorgusu. soz konusu sorgunun kasetleri de davayi baslatan en onemli delillerden birisi olarak one cikiyor.

tuncay guney hepimizin bilgi uzere pek de guvenilir olmadigi dusunulen ancak 2001 yilinda cok carpici seyler soyledigi icin bir sekilde ergenekon davasinin kilit delillerinden birisinin bas aktoru.

tuncay guney vikipedi sayfasina gore 25 agustos 1972 dogumlu. bunlarla ilgili referanslar [1]'de yer almakta, ne olur ne olmaz diye de [2]'de web archive'den gorulebilir.

2001 yilinda adil serdar saçan'a vermis oldugu ifadelerin tam videosunu bulmaya calistim ancak kesintisiz olarak bulma sansim olmadi, fakat biraz arastirince yeni safak'ta soyle bir cozumleme yayinlanmis [3], [4]'te de yine web archive'daki arsivlenmis hali bulunabilir. yeni safak'in sayfasindaki, 1972 dogumlu tuncay guney'in 2001'de verdigi ifadenin cozumlemesinden bir alinti:

--- tuncayguneyifade.doc ---

s : neydi zaman gazetesi reklam müdürünün ismi
t.g. : süleyman ……. çok iyi hatırlamıyorum çok iyi hatırlamıyorum genç bir çocuktu benden üç yaş küçük şimdi 33 yaşındadır. böyle bir arkadaş mehmet demircan beyle beni tanıştırdı mehmet demircan bey o fetullah hoca nın benim tanıştığımda samanyolu teelevizyonunun genel müdürüydü ondan önce fem dersaneleri genel müdürüydü ondan önce zaman gazetesi genel müdür yardımcısı

--- tuncayguneyifade.doc ---

alintiya gore eger bir typo yoksa, 2001 yilinda 29 yasinda olmasi gereken tuncay guney (33+3=) 36 yasinda. tuncay guney'in toplama ve cikarma yapmayi bildigini varsayiyoruz elbette. aradaki bu 7 yillik farkin sanirim tek aciklamasi var o da 2001 yilinda cekildigi iddia edilen bu goruntulerin 2008 yilinda cekilmis olmasi.

acaba gercekten davanin en onemli delillerinden olan bu ifadeler, davadan hemen once mi hazirlanmis? sorusunu sormadan edemiyor insan...

[1] http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9601902.asp
[2] http://replay.waybackmachine.org/…undem/9601902.asp
[3] http://yenisafak.com.tr/…dem/?t=15.01.2009&i=162924
[4] http://replay.waybackmachine.org/….01.2009&i=162924
3 favorites - -
her ne kadar tam olarak supheli olarak yaklasilamasa da, komik bir delil olarak da nikola tesla isimli şahıs vakasi soz konusudur.

(bkz: nikola tesla isimli şahıs/#18995403)
(bkz: nikola tesla isimli şahıs/#16006805)
1 favorites - -
yapilan usulsuzlukler sonucu ve eldeki dijital verilerin delil hukuku acisindan incelendigi zaman direkt supheli olarak degerlendirilmesi gerekiyor belki de. dijital ortamlarda cok kolay bir sekilde delil yaratilabildigi icin*, veri kaynagina (bilgisayar, cep telefonu, vs...) delil elde etmek icin el konuldugu durumlarda; daha incelemeye baslamadan once yapilmasi gereken seyin veri kaynaginin bir imajinin alinip bu imajla birlikte hash* degerinin de tutanaginin tutulmasi gerektigini, hukuktan cok anlamayan ama bilgisayar islerine az da olsa kafasi basan birisi olarak, ben bile tahmin edebiliyorum. ki zaten ceza muhakemesi kanunu'nun [2] 134. maddesinde de (3) ve (4) numarali bentleri alintilayacak olursak:

(3) bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır.
(4) istemesi halinde, bu yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınır.

seklinde acik bir ifade soz konusu.

eger buna usulen uyulmazsa da, isteyerek veya celebi olayinda oldugu gibi yanlislikla(!) daha imaji alinmamis bir bilgisayara, kisiye suc yoneltilmesine yardimci olacak deliller cok kisa bir sure icinde aktarilip, kolay bir sekilde oldu bittiye getirilerek tutuklamalar gerceklestirilebilir.

mustafa balbay'in da mehmet ali çelebi'nin basina geldigi gibi "sehven" delil yaratilmasi nedeniyle magdur olma ihtimali soz konusu aslinda. kendisini icerde tutan delillerin kendisiyle hic alakasi olmama ihtimali ve bu ilginin kanitlanamama ihtimali ciddi bir suphe doguruyor delillerin de supheli olmasini beraberinde getiriyor.

soyle aciklayayim, balbay "ergenekon ve delil hukuku…"[1] adli yazisinda. soyle bir sey anlatiyor:

"gazetedeki bilgisayarlarıma el konduğu anda “imajı” alınmadı. bu bilgisayarlar 1.7.2008 günü alınıp istanbul’a götürüldü. aylar sonra iddianame delil klasörleri bize verildiğinde gördük ki; bilgisayarların imajı 7.7.2008’de saat 04.16’da alınmış.

oysa o bilgisayar “verilerinden” bana 5.7.2008’de savcılıkça soru soruldu."

bilgisayarlarin imajlari 6 gun sonra alindigi icin, 7.7.2008'ten sonra eklendigi/cikarildigi iddia edilen herhangi bir dijital veri varsa dahi kesin bir sekilde dogrulugu ya da yanlisligi ispatlanabilir. ancak bilgisayarlara el konulduktan sonra imajinin alinmamis olmasi ve daha da beteri, imaji alinmamis bilgisayarin kesin bir sekilde acilmis ve incelenmis olmasi sanirim gayet net bir sekilde sabit olsa gerek. zira balbay'a 5.7.2008'de daha imaji alinmamis ve delil olarak tutanagi tutulmamis bilgisayarindaki verilere dayanilarak sorular soruluyor. acaba burada da "sehven" bir durum soz konusu olabilir mi diye dusunmeden edemiyor insan.

[1] http://www.ilk-kursun.com/…genekon-ve-delil-hukuku/
[2] http://www.mevzuat.gov.tr/…liski=0&sourcexmlsearch=
1 favorites - -
0 favorites - -
1 favorites - -