bir dönem solcuların bir kısmının diline pelesenk olmuş bir söylem. akp yardakçılarının dışında kalan bu grup, davanın doğrultusunun kontrgerillayı temizlemek olduğunu ancak akp'nin bunu kendi çıkarları için kullanabileceğini ve bu nedenle davayı destekleyen, derinleştirilmesini savunan bir tepki verilmesinin doğru olduğunu ileri sürüyorlardı. onlara göre, davanın derinleşmesi demokrasinin gelişimi için önemliydi ve bu nedenle solun tavrı davaya karşı çıkmak yerine, davanın doğrultusunun daha da derinlere inmesi için baskı oluşturmaktı.
fakat, ilginçtir, bu söylemin sahipleri şimdi ergenekon davası iddianamesindeler. bazıları ergenekon örgütü'nün yönettiği ve kendi iktidarını pekiştirmek için kullandığı, provokatif gruplar olarak tanımlanıyor.
örneğin, şimdilerde pkk ile birlikte ergenekon tarafından yönetildiği ileri sürülen ve hatta gazi mahallesi'ni tertiplemekle suçlanan mlkp'ye göre bu dava doğrultu olarak doğruydu. hatta, davanın başladığı ilk gün, istanbul'dan silivri'ye adelet yürüyüşü düzenlenmiş, esp'liler "davanın türkiye'de demokrasi, adalet ve eşitlik ikliminin genişlemesine yol açması" isteğini dile getirmişlerdi.
yine bugün ergenekon ile bağlantılandırılması muhtemel devrimci karargah örgütü davası kapsamında yöneticileri tutuklanan sdp'ye göre, bu dava derinleştirilmeli, kontrgerilladan hesap sorulmalıydı. yine sdp bu amaçla, dtp, esp, gibi partilerle birlikte ortak eylemlere de katıldı.
birileri o gün bu davanın akp'nin iktidarını pekiştirme aracı olduğunu, davada tutuklanan kimi derin devlet mensuplarının ise akp'nin muhalefeti sindirme operasyonuna solu alet etmekten başka bir amacı olmadığını söylüyordu. bu nedenle davanın doğrultusunun büyük bir sivil diktanın kendini meşrulaştırmasına yönelik olduğunu, bunun kontrgerilla davası olmadığını belirtiyorlardı. yani bu dava hiçbir zaman sol için desteklenecek, ilgili odaklar sıkıştırılarak amacından sapması engellenecek bir soruşturma süreci olmadı. onlara göre, bu dava yakın tarihi altüst etme, gerçekleri çarpıtma ve darbelerin mağdurlarını 'kullanılmış provokatörler', darbe çocuğu tarikatları ise mağdur olarak gösterme süreciydi.
üstelik ilginçtir, böylesi bir cephe alanları vakt-i zamanında "siz de ergenekoncusunuz" diye eleştiren, hatta "bakın derin devlet tasfiye edilince ağlaştılar" diyenler de "sonuna kadar gidilsin" diyenler oldu. yeri geldi "yahu akp'nin niteliğini biz de biliyoruz ama bu dava ileri götürülebilir" diye zemini meşrulaştırma çabaları da oldu.
neden şimdi hatırlıyorum bu olayı, çünkü hala birileri çıkıp "ergenekon" kelimesini kullanmaya devam ediyor. o arkadaşlara sormak lazım gelir, adı geçen partiler o halde ergenekon yönlendirmesinde midir? bu davanın iddianamesinde yazdığı üzere örneğin gazi mahallesi olayları ergenekon ve onun güdümündeki sol örgütlerin tertibi midir? başlıbaşına tarihi çarpıtma ve kontrgerillayı aklama çabası sabit olan bu davayı hala söylemlerde telafuz etmek de neyin nesi?
demiştik:
(bkz: eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz)