ergenekon davası'nda sonuna kadar gidilsin
Next (2) - Last Page (3)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

bir dönem solcuların bir kısmının diline pelesenk olmuş bir söylem. akp yardakçılarının dışında kalan bu grup, davanın doğrultusunun kontrgerillayı temizlemek olduğunu ancak akp'nin bunu kendi çıkarları için kullanabileceğini ve bu nedenle davayı destekleyen, derinleştirilmesini savunan bir tepki verilmesinin doğru olduğunu ileri sürüyorlardı. onlara göre, davanın derinleşmesi demokrasinin gelişimi için önemliydi ve bu nedenle solun tavrı davaya karşı çıkmak yerine, davanın doğrultusunun daha da derinlere inmesi için baskı oluşturmaktı.

fakat, ilginçtir, bu söylemin sahipleri şimdi ergenekon davası iddianamesindeler. bazıları ergenekon örgütü'nün yönettiği ve kendi iktidarını pekiştirmek için kullandığı, provokatif gruplar olarak tanımlanıyor.

örneğin, şimdilerde pkk ile birlikte ergenekon tarafından yönetildiği ileri sürülen ve hatta gazi mahallesi'ni tertiplemekle suçlanan mlkp'ye göre bu dava doğrultu olarak doğruydu. hatta, davanın başladığı ilk gün, istanbul'dan silivri'ye adelet yürüyüşü düzenlenmiş, esp'liler "davanın türkiye'de demokrasi, adalet ve eşitlik ikliminin genişlemesine yol açması" isteğini dile getirmişlerdi.

yine bugün ergenekon ile bağlantılandırılması muhtemel devrimci karargah örgütü davası kapsamında yöneticileri tutuklanan sdp'ye göre, bu dava derinleştirilmeli, kontrgerilladan hesap sorulmalıydı. yine sdp bu amaçla, dtp, esp, gibi partilerle birlikte ortak eylemlere de katıldı.

birileri o gün bu davanın akp'nin iktidarını pekiştirme aracı olduğunu, davada tutuklanan kimi derin devlet mensuplarının ise akp'nin muhalefeti sindirme operasyonuna solu alet etmekten başka bir amacı olmadığını söylüyordu. bu nedenle davanın doğrultusunun büyük bir sivil diktanın kendini meşrulaştırmasına yönelik olduğunu, bunun kontrgerilla davası olmadığını belirtiyorlardı. yani bu dava hiçbir zaman sol için desteklenecek, ilgili odaklar sıkıştırılarak amacından sapması engellenecek bir soruşturma süreci olmadı. onlara göre, bu dava yakın tarihi altüst etme, gerçekleri çarpıtma ve darbelerin mağdurlarını 'kullanılmış provokatörler', darbe çocuğu tarikatları ise mağdur olarak gösterme süreciydi.

üstelik ilginçtir, böylesi bir cephe alanları vakt-i zamanında "siz de ergenekoncusunuz" diye eleştiren, hatta "bakın derin devlet tasfiye edilince ağlaştılar" diyenler de "sonuna kadar gidilsin" diyenler oldu. yeri geldi "yahu akp'nin niteliğini biz de biliyoruz ama bu dava ileri götürülebilir" diye zemini meşrulaştırma çabaları da oldu.

neden şimdi hatırlıyorum bu olayı, çünkü hala birileri çıkıp "ergenekon" kelimesini kullanmaya devam ediyor. o arkadaşlara sormak lazım gelir, adı geçen partiler o halde ergenekon yönlendirmesinde midir? bu davanın iddianamesinde yazdığı üzere örneğin gazi mahallesi olayları ergenekon ve onun güdümündeki sol örgütlerin tertibi midir? başlıbaşına tarihi çarpıtma ve kontrgerillayı aklama çabası sabit olan bu davayı hala söylemlerde telafuz etmek de neyin nesi?

demiştik:
(bkz: eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz)
0 favorites - -
alman papaz (bkz: martin niemöller)'in ajandasına düştüğü not.

devamı da şöyleymiş:

"naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. sonra yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü yahudi değildim. sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim. sonra katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü katolik değildim. ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı."(bkz: #3182872)
0 favorites - -
0 favorites - -
kesinlikle doğru bir söylemdir. ancak burada belirtilen son, onların istediği sondur. başka türlü son yazmaya kalkarsan, sana silivri yolları.
0 favorites - -
bunu söyleyen ister kötü niyetli olsun, ister zekeriya öz'ün derin devleti tasfiye etmesini bekleyecek kadar iyi niyetli, ister de askeri vesayet lakırdısına hala inanacak kadar şuursuz, bu laf her söylendiğinde bizden birilerinin kuyusu kazılıyor. sizin bin bir dereden su getirerek zorlama analizlerle desteklediğiniz gerekçeler cemaatin dgm savcılarına meşruiyet olarak dönüyor; devrimci karargah tezgahına sokulan sosyalistlerin tutukluluk süresi uzuyor; kck davası güçleniyor; akp'nin siyasi davalarında yeni gözaltı ve tutuklamaların önü açılıyor. uzun zamandır bu kadar umutsuzluğa kapılmamıştım.
0 favorites - -
öncelikle, (bkz: reichstag yangını)

ceza hukukunda süreç çok basitleştirilerek söylenirse şu aşamalardan oluşur: suç tanımına uyan bir fiilin ve failin öğrenilmesi, soruşturma (delillerin varlığı, iddianame hazırlanması), kovuşturma (iddianın ve savunmanın çarpışması, gerçeğin ortaya çıkması), beraat/infaz.

fiil nedir? binbir tane suçlama var, olabilir. bunu geçiyorum.

fail kimdir? tamamına yakını ulusalcı, kürt açılımına karşı ve cemaat türü yapılanmaların düşmanı olan, mevcut iktidara muhalif; gazeteci, akademisyen, asker, avukat, sivil toplum kuruluşlarının lideri olan kimseler. tesadüftür, olabilir. bunu da geçiyorum.

soruşturma aşaması hukuka uygun mudur? cevap net: hayır. bundan sonrası için bir şey yazmaya gerek yok. soruşturma hukuka aykırıysa o dava sakattır. açın okuyun ceza muhakemesi kanununu. açın okuyun tutuklama sebeplerini! açın okuyun anayasanızın 38. maddesini. masumiyet karinesi diye bir kavram var orada ve o kavram sayesinde kimse seni ortada bir delil yokken ve işlenen bir suçla irtibatın sağlanamamışken klavyenden ve sıcak yatağından ayıramıyor. yani, delillerden faile gidilir; şüpheliyi/sanığı içeri tıkıp da delil bulmaya çalışamazsınız. nereden tutulsa elde kalıyor.

en basitinden şunu söyleyeyim: cezaevi içinde mahkeme kurulmaz! bu ortaçağ mantığını, engizisyon mantığını destekliyorsanız diyecek bir şey yok, cahille sohbeti kesmekten başka. bu davanın ne yazık ki hukuki bir tarafı yoktur. 7000 küsür sayfa iddianame olmaz. hukukçuyum, eğitim ve iş hayatım boyunca tarihte böyle bir iddianame hazırlandığını ne gördüm ne işittim. cd'lerin delil olarak kullanılabilmesi için imajı alınıp yedeklenir ki daha sonra değişiklik yapılıp şüpheli aleyhinde kullanılamasın. bu davada en çok ihlal edilen kurallardan biri de budur. neyse, zaten bu zamana kadar göremediyseniz şu aşamadan sonra ne anlatsak boş. yalnızca şunu söyleyeyim, hukuk devletin sigortasıdır. sigortalar yanarsa, yangın devlete sirayet edecektir. devlet dediğin de sensin en nihayetinde!

bu davada derin devletin yargılandığını düşünen en hafif tabiriyle saftır, temiz kalplidir.
0 favorites - -
0 favorites - -
(bkz: akp'nin ergenekon davasını sulandırdığını sanmak)

evet, ergenekon davası'nda sonna kadar gidilsin diyenlerin, vardığı yeni moment. davanın suladırıldığını, akp'nin davayı kendi çıkarları gereği saptırdığını düşünüyorlar. bunu savunuyorlar. oysa ki, davanın iddianamesi belliydi, davanın yapısı kurgusu belliydi. ne bekleniyordu ki?

bu davaya daha ilk günlerde karşı çıkan bir partinin üyesi olarak söylemek istiyorum, o gün türkiye komünist partisi'ne veli küçük destekçisi diye saldıranların bugün de "kontrgerillayı inkar etmeye, yok saymaya çalışıyorlar" söylemi demagojiden ibarettir. "ergenekon davası bir kontrgerilla davası değildir" derken meğer biz "ergenekon yalandır, zaten hiç kontrgerilla da olmadı bu ülkede" demiş oluyoruz hesaplarına göre. saçmaya indirgeme hiç bu kadar absürd olmamıştı...

'analiz ustası' olmaya da pek gerek yok, karşımızdaki iddianameyle daha ilk gününde "bu dava sola yönelecek bu kaçınılmaz" dediğimiz zamanlarda "bir yerlerden emir alıyorlar" diye zavallı fikir kırıntılarını ifşa edenlerin, şu gün "öneriniz ne peki" demesine gülüyorum çok afedersiniz. analizinin arasına biraz da ulusalcı attın mı, niyetin pürüpak oluyor tabii. o davayı destekleyerek, faşizanlığın dolaylı ortağı olmak kolay değil, insana buhranlar yaşatır haliyle.

ve ne yazık ki, değerli ottoman vampire'in hatırlattığı gibi hala her söylemleri kendilerini de ezen dişliyi güçlendiriyor. bunun hala farkında bile değiller.
0 favorites - -
0 favorites - -
hâlâ aynısını diyor, ergenekon'u susurluk yapmak isteyenlere karşı mücadele ediyor bu arkadaşlar.

http://www.marksist.org/…et-derhal-aciklama-yapmali

ama burada bir kafa karıştırma çabası var, "ergenekon yalandır, tertiptir, abd oyunudur" diyen ulusalcılar, böyle diyenlerin akp'ye destek verdiğini iddia ediyorlar. oysa ergenekon'un derinleştirilmesini ve tüm darbeci çetelerin yargılanmasını talep eden sosyalistler, bu davanın akp'nin veya "bağımsız" yargının insafına bırakılamayacağını, bunun için aşağıdan kitlesel bir mücadele dalgasının desteğinin gerektiğini söylüyorlardı.
0 favorites - -
Next (2) - Last Page (3)