demokratik bir eylemdir efendim. içi boş dolap fırlatıp "açız aç" mesajı vermek, dünyayı sarsar. zaten tutup da evdeki dolabı içindekilerle birlikte fırlat demiyoruz. " sn cumhurbaşkanım açız, dolabı dolduramıyoruz, geçinemiyoruz, ağır vergiler altında inliyoruz; çocuklarımıza et, süt, yumurta, yoğurt, peynir, sucuk yediremiyoruz. evde boşa elektrik yakıyor buyurun sizin olsun dolabınız" şeklinde küçük bir konuşma da yapılabilir. konuşma uzun gibi, o kadar konuşturmazlar sanki. cümlenin yarısı eylem sırasında yarısı da silivri'de olur gibi. o kadar hızlı ve çabuk bir şekilde yani. neyse, böyle bir mesajı olması lazım. tabi yüklenmesi, taşıması, erdoğan'a kadar götürülmesi, ona yaklaşması epey zor olacak ama temsili manada ya mini dolaplardan ya da maket bir buzdolabı erdoğan'ın önüne fırlatılır. fırlatmayla birlikte "o kadar dolap dolap dedin al buzdolabını, zaten içi de boş, içinde komşuların verdiği kurban eti var o da senin olsun, sarayın bahçesinde mangal yapar birlikte yersiniz" denilerek eylemin ilk safhası tamamlanır.
rahmetli bülent ecevit'in önüne, 2001 ekonomik krizinde yazar kasa fırlatılması ne kadar demokratik bir haklar çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir protesto eylemi ise bu da öyle değerlendirilmelidir. protesto eylemi gerçekleştirilir ve mesaj yerine ulaştırılır. diyeceksiniz ki fırlatmak o kadar kolay olmayacak, en az 2-3 kişi lazım. o zaman 2-3 kişi birlikte yüklenirler dolabı, fırlatırlar önüne, sonra da koğuş arkadaşı olurlar hep birlikte.