sorun şurada davutoğlu göreve başarısız olsun diye getirilmişti zaten. başarısız olacaktı ki başkanlık sistemi herkese cazip gelecekti. ama işte işin garip kısmı beklenenden daha başarılı oldu davutoğlu.
bak dikkat et davutoğlu yaptıklarıyla bizi cennete götürüyor demiyorum. istenenden fazla başarılı oldu diyorum. o sebeple gönderilecek, ipi çekilecek denmesi beni şaşırtmadı.
hani onun yerine çok da sürpriz olmayan birisi gelirse hiç şaşırmam.
nasıl yani başarılı oldu davutoğlunun hangi uygulamada başarılı bence başka bi kuruma davutoğlunu tavsiye etsin yerine gül gelirse hem akp içindeki yalaka sürüsü temizlenir hemde akp eski şaşalı günlerine kavşur
türkiye'de son dönemde giderek kendini gösteren akp'nin tek başına iktidar olmasına rağmen cari olan bir yönetememe sorunu baş gösterdi. bu gelinen noktada muhtemelen akp'nin artık ab ve abd tarafından desteklenmesi yerine tam tersi tasviye olmalarının istenmekte olması , çıkardıkları her rapor verdikleri her beyanatta akp aleyhine eleştriler ve yalanlamalar içermektedir. uluslararası alanda türkiye kurulduğundan beri en yalnız dönemini yaşamaktadır.
özellikle abd'den bu sinyali alan akp kadroları ise sorunu davutoğlunda değil ama erdoğan ve çevresinde cumhurbaşkanı olduktan sonra zuhur eden yada kapağı o cenaha atan danışmanlarında görmeye ve göstermeye başladı. erdoğan içinde tehlikeli olan ama önleyemediği durum aslen danışmanlarının kendini bir erdoğan gücünde görmesi ve akp bakanları dahil aslen sahada olanları eleştirmesi hatta kuyularını kazmaya çalışmalarıdır. burada bir çatışma var muhtemelen danışmanlar kendilerini olası bir başkanlık sistemi sonrası bakan olarak görmekteler.
bu durum davutoğluna aslen yarasa da maalesef kendisi konjonktürü iyi okuyup hareket edebilen cesaretli bir politikacı izlenimi vermiyor. bakanlar kurulu dahil pek çok akp komisyonu teşkilatı gizli bir erdoğan ile ilişkisi olan, dolayısı ile yetkili kimseyi takmayan kadrolardan oluşuyor.
bu durum akp'nin içersinde dualist bir yapı yarattı. bir de bu yapıya malum tarikata yada başka tarikatlara üye olan ama akp'li olanlarda eklenince parti içerisi karıştı. işte bu durumda giderek yönetim zafiyeti oluşturmaya başladı. erdoğan tüm enerjisini bu dönemde başkanlığa odaklamıştı ve akp milletvekilleri ile bakanları aslen akp kadrolarının konusuna çok hakim, iş yapanlarından ziyade güvenilir, cemaat ilişkisi az olanlarından seçildi. türkiyenin ansızın kendini içersinde bulduğu sıkışık pozisyonda çözüm üretecek kişiler mevcut akp yönetim kadroları arasında azaldı,daha çok asıl özelliği milleti sadıka gibi erdoğan'a sadık olmalarından geliyor.
bu sıkışıklık içersinde davutoğlunu tasviye etmek çok daha büyük sorunlara yol açabilir,açıkcası yandaş yazarlardan dahi gelen ciddi eleştriler çok sağlam gözüken partinin durumunun kurulduğu andan bu yana en zor döneminde olduğunu gösteriyor. kolay atılabilecek bir adım değildir. onun ötesinde davutoğlu'nun tasviyesi bu anda sessiz muhalif gözüken kadro için işaret fişeği olabilir. günün sonunda bir şey çıkabilir mi derseniz türkiye'nin önünde çok sürprizli oldukça çok zor iki veya üç yılı var,her şey olabilir.
kısa'nın ufaktan uzamasıdır.
davutoglu bestepe muhtari olsun rtenin muhtar toplantilarina katilsin damat berat basbakan olsun ulkenin anahtarini verip siktir olup gidelim.
ne yapsın yani reis davutoğlunu tasfiye etmesin de kılıçdaroğlunu mu tasfiye etsin? bi kere adamda liderlik vasfı yok.
kendisi uzay mekiği gibi.
tepeye çıktıkça modül modül bırakıveriyor aşağıya.