erdoğan affı çıktığından beri açmayı düşündüğüm, hatta aşağıdaki entry'nin çoğunu yazdığım ama cinayetin hızına yetişemediğim başlıktır.
entry'i değiştirmiyorum, ben kalabalıktan dolayı istanbul tahmin ediyordum ama piyango izmir'e vurdu: (bkz: cezaevinden yeni çıkan kişinin cinayet işlemesi)
entry: erdoğan affı'yla serbest bırakılan, aralarında katil, hırsız, gaspçı, tecizci, dolandırıcı, torbacı, hortumcu, organize suçlu vb. her türlü adi suçlunun bulunduğu 90 bin suçlunun işleyeceği ilk cinayetin hangi şehrimize denk geleceği konusunda açılmış parasız bahistir.
ben nüfus fazlalığı bakımından istanbul diyorum. ama virüs sebepli sokağa çıkma yasağından sebep büyükşehir olmayan bir yere de denk gelebilir.
2000 yılında rahşan ecevit’in önerisiyle hapisten çıkartılan 45 bin suçlunun tam 20 bini 3 yıl içerisinde tekrar hapse döndü.
rahşan affının başka bir çok enteresan yönü de şu oldu; yasanın çıktığı 2000 yılında 70 bin kişilik kapasitesi tamamen dolmuş olan hapishaneler, rahşan affıyla yarıya düşmesine rağmen sonraki 15 senede 70 bin kişilik kapasitenin tam 3 katı kadar doldu.
daha basit bir ifadeyle rahşan affından sonraki 15 yılda tüm türkiye’de işlenen hapse girecek kadar büyük suçların sayısı, rahşab affından önceki tüm zamanlarda işlenene eşit oldu. tabii ki nüfus yoğunluğunun etkisi de vardır ama, en büyük etki şüphesiz af kanunun verdiği rahatlık oldu.
bu gün rahşan affı’nın üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, o gün birer küçük çocuk olan biz, bu günün gençleri bile bu olayı bu kadar net konuşuyorsak, gelecekte de unutulmayacak demektir.
rahşan affı gibi erdoğan affını da millet çok ağır ödeyecek. rahşan ecevit, recep tayyip erdoğan ve devlet bahçeli; bu utancı telafisi olmayacak şekilde sonsuza kadar isimlerinin üzerinde taşıyacaklar.
tarih sayfaları yeniçeriler gibi bu 3 kişiyi bu utançlarla hatırlayacak, ve onların çocukları bile bundan etkilenecek.