gunther verheugen efendi şöyle buyurmuşlar;
"türkiye avrupa birliğine girmeden önce komşuları ile ilişkileri düzelmek zorundadır zira avrupa birliğine girecek bir ülkenin komşuları ile arasındaki sorunlarını halletmiş olması gerekmektedir".
her ne kadar bu cümlenin diplomatik nezaket ile yakından uzaktan alakası olmasa bile, öyle olduğunu varsayarak altında yatan anlamı yazalım:
"türkiye avrupa birliğine girmek istiyor ise, yunanistanın egedeki isteklerini kabul etmek, kıbrıs konusunda taviz vermek, ırakta etliye sütlüye karışmamak, ermenistana ambargoyu kaldırmak zorundadır. diğer komşuları ile olan ilişkiler bizim çıkarlarımıza bulaşmadığı sürece bizi ilgilendirmez"
kendisine verilecek cevap ise şu olabilir:
"be pörtlek gözlüm, a şabalak suratlım; sen yunanistanı aldığında biz yunanistan ile komşu değil miydik? yunanistanın halen sorun yaşadığı komşuları olduğu gerçeğini bir kenara bırakalım, şu an bizim halletmemizi önerdiğin sorunları biz yunanistan üye olurken yaşamıyor muyduk? madem öyle yunanistanı ne bok yemeye aldınız, hadi onu da geçelim sorunun daniskasının bulunduğu kıbrıs rum kesimini tam üyeliğe* davet edeli daha kaç ay oldu?"