asla ismini vermeyeceğim bir sendikanın 2017-2019 yılları arasında 1.5 yıl kadar şube yönetim kurulu üyeliğini yaptım. bu sendika normalde demokrat diye geçinen bir sendikadır, belirteyim. görevim bu sendikada mali sekreterlikti. arkadaşımın 1 lira parasına gözü gibi bakan ben, binlerce üyesi olan bu sendikanın parasını hakkaniyetle koruyacağım diye uykularımdan oldum.
bir gün yöneticiler bir miting için istanbul'a otobüs kaldırdılar. üyelere de yemek ve çay ısmarlanmış(ısmarlanır bundan bir gariplik yok) ve tabi el altında bazı arkadaşlar 2 litre votka içerek iç etmişler parayı. bana harcama fişleri geldi. köfte ekmek sayısı ile harcanan tutar asla tutmuyor. diyorum ki arkadaş ben bu parayı ödemem size. ya işte fişler usulüne uygun sen ne karıştırıyorsun gerisini.
ulan siz manyak mısınız? siz ziftlenin diye ben bu harcamayı onaylamam. baya baya hararetli şekilde bu olayın doğrusunu yanlışını tartıştılar benimle. her neyse en sonunda dayanamadım dedim ki sizin içtiğiniz bir şişeyi ben cebimden ödeyeyim, diğer şişeyi siz içen 6 kişi aranızda bölüşün. adamlar bir gram dahlim olmayan bu teklifi kabul ettiler iyi mi? yüzler dahi kızarmadı.
şimdi kıçı kırık bir olay gibi gelebilir. ama siz merkezde neler döndüğünü bi hayal edin bakalım. ha bunu yapan sendika da sözde demokrat bir sendika. sendikama laf söyletmem o ayrı. bunu yapan pezevenkler şahıstır ve ahlaksızlardır.
ama siz bir de hükümetin tüm kaynaklarının aktarıldığı sarı sendikayı düşünün. neler olduğunu şöyle birazcık hayal edin.