ilgi alanınızda muazzam uzmanlaştıktan sonra diğer alanlardaki çalışmalarınıza başlayın.

çalışmalarınızda natüralist/objektif olun. konuya akılalmaz takıntılı olun derinlik derinliğinde kafayı yiyin ancak sabit fikirli olmayın.

okuyacağınız ve yazacağınız kitaplarınızı ve makalelerinizi tasnifleyin. durmaksızın notlar alın. sorgulayın. durmadan merak edin ram'inizi genellikle boşa harcayın her şeyi yetiştirmeye çalışmaktan. sonra fark edeceksiniz ki bir konuya saplanmışsınız. işte istediğimiz şey bu. artık onu bir şekilde halledene kadar aklınızda kalacak ve bu sayede saçınızı tararken bile aslında çalışmış olacaksınız. hem de isteyerek ve severek…

basit metodoloji: amacınız sosyal fikir yaratmak ise her şeyi öğrendikten sonra sorun çözme ve daha çok sorun yaratma işlerine odaklanın (felsefe). hatalı olması hiç önemli değil yanlış olmamalı. amacınız formal icat etmek ise her şeyi gözlemleyin ve sanki ilk insanmışsınız gibi yaklaşın parça birleştirin (teknik). amacınız doğal keşif yapmak ise doğa bilimlerini en temelden en sonuna kadar kabaca öğrenin ve uzmanlaşacağınız konu dahilinde hipotetik hipotezler inceleyin ve yaratın. yaptığınız her şeyin yanılsama ve kesinlikle yetersiz bile olamayacak kadar yetersiz olduğunu unutmayın (eğitim). amacınız sanat eser(ler)i kurgulamak ise hayal kurun düşünün sorgulayın hissedin…

sentezleyin. inanılmaz saçma olsa dahi parçaları birleştirin. illaki ucu bir şeye dokunacaktır ve sonucu bambaşka bir perspektife çıkacaktır. yepyeni bakış açılarından ve fikirlerinizin her anlamda üzerine gitmekten çekinmeyin.

en son: her şeyi çokça derinleştirin ve en geneli görmeye çalışın…

doğal süreçler sonucunda oluşan spesifik nöral ağların sonucundaki formal-kültürel-teknolojik evrim (memetik) yolculuğunuza hazır olun. bu sadece sanat, felsefe-bilim(ler)-eğitim ve teknoloji yolculuğu değil; bunların kesinlikle gerçek olmadığını bile bilemeyeceğiniz kadar derin bir yolculuk……… var (?) oluştan kafayı yiyeceksiniz.

cihangir'e kahve içmeye giderken fularınızı takmayı unutmayın..

analitik zekanız yoksa olmayın. zaten olmak demeyelim de, bilgi birikiminizi arttırmak diyelim. zira yurdum entelektüelleri sadece kitap okuyarak, tek bir ideolojiye bağlı kalıp hiç bir başka fikirle karşılaştırma yapmadan, genel geçer kabul görmüş konuları papağan gibi tekrarlamaktan başka bir şey yapmıyorlar.

hepimizin bildiği sığ sağ ya da sol ideolojilere takılıp kalacaksanız hiç yapmayın. yoksa herkes bilir eşitlikten, özgürlükten, sanattan, kültürel çeşitlilikten dem vurup lak lak yapmayı. misal ülkemizde kanaat önderi diye geçinen bin tane kendi fikrinden başka hiç bir fikre saygı duymayan avel olduğundan, tekrar ediyorum böyle olacaksanız olmayın.

bir akil adamlar diye komik bir inisiyatif vardı. malum ülkemizin bilge insan çıtası bayağı bir düşük.

edit: #161338155 arkadaşım şu üstenci dilden vaz geçin be. başlık dururken bana niye yazıyorsun ne alaka yani? bak bu ülkenin batısında da, doğusunda da kanaat önderi diye geçinen, ya da kendini entelektüel sanıp, dibini aydınlatmayan mum misali, kendini multkültürel seviyede sanıp da hayatında hiç bulunduğu ilin sınırları dışına çıkmamış tipler var. bir kaç kürt, bir kaç arap, bir kaç süryani, bir kaç gayri müslim tanıdı diye kendini bütün dünyanın kültürüne hakim sanıyorlar. ancak yerel bilgi birikiminin dışında pek de bir bok bilmiyorlar. günümüzde bu sitede dahil olmak üzere entel geçinenlerden bin kat daha bilgili ve olayları doğru okuyabilen, entelektüel bilgi birikimine sahip insanlar var. tek eksikleri önder, fikir bilmem nesi diye kendilerini onlar kadar iyi pazarlayamıyorlar. eleştirip de çözüm sunmuyorsan, sen entel değil eleştirmensin demektir. ha kalıp meselesine gelirsek de, açıkçası ben de senin gibi sorulan soruya değil de cevap verenlere takılıp yanlış arayan tiplerden yoruldum. ne demişim? bir şeye takılıp kalmayın, her şeyle ilgilenin, herkesin bildiklerini tekrar etmeyin, yanlış ne var şu yorumda allah allah.

okunacak kitabı seçerken listeye değil sezgiye yönelin.

oku

sizden önceki iki neslin üniversite eğitimi almasını sağlayınız.

eğer resim sergisine giderseniz başkaları tabloyu incelerken; tabloda takım taklavat belliyse rönesans eğer bir halt belli değilse 19'uncu yüzyıl eseridir diyip ortamdaki bütün gözleri üzerinize çevirebilirsiniz..

yaratan rabbinin adı ile oku! (âlak 1)

kendilerine ilim verilenler, rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu, mutlak galip ve övgüye lâyık olan allah'ın yoluna ilettiğini görürler. (sebe 6)

tavsiye ile entelektüel mi olunur? olunacaksa da ekşi yazarlarının tavsiyeleri ile ne kadar entelektüel olunabilir?

entelektüel olmak istiyor iseniz şunu bilin ki olamayacaksınız.

çünkü bu hedeflenecek, planlanacak bir şey değil.
entelektüel olmak isteyen hiç kimse, entelektüel falan olamaz.
entelektüelmiş gibi yapar.

bilgiyi seviyorsanız, bilmeyi seviyorsanız, öğrenmekten keyif alıyorsanız ve bu yönde ilerlerseniz bir gün farkında bile olmadan entelektüel biri olabilirsiniz.

ama ilginç olan şu ki siz, entelektüel biri olduğunuzun farkında olmayacaksınız hatta birileri size bunu söylese bile siz, entelektüel biri olduğunuzu düşünmeyeceksiniz.

ve ayrıca entelektüellik birçok şey bilmek demek de değildir. çok okumak, öğrenmek kesin sizi entelektüel biri yapar diye bir şey yok. entelektüellik özel bir bakış, yaklaşım, görüş biçimidir. bilgi ediniyor olmanız, bu özel bakışı oluşturabileceğiniz anlamına gelmez. edindiğiniz bilgiler ile özgün bir yorum, özgün bir bakış, benzersiz tespitler ve felsefi bir duruş oluşturabilmeniz lazım. bunu garanti edecek hiç bir şey yok.

entelektüel biri olmanın ilk şartı, entelektüelliğin başladığı nokta, ne kadar cahil olduğunu fark etmektir.
bunu fark ve itiraf ettiğiniz anda esas entelektüelliğe adım atmışsınız demektir.