entelektüel bir kadının hatıra defteri
Next (2) - Last Page (13)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

toplumcu gerçekçi bir gazetenin sanat sayfasıyla kaplanmış ancak bu mütevazi görüntüsünün içinde yazılanlarla çeliştiğini görmekte zorlanmayacağınız, çoğunlukla kırmızı kalemle bir yığın gereksiz şeyin altının çizili olduğu defterler. pms günlerinde agresif kayıtların tavana vurduğunu düşünmek asla bir hayalcilik olmayacaktır.
0 favorites - -
1 mayıs 2002 perşembe: bugün yeni kitabımın düzeltmeleri üzerine editörümle konuşmak için yayınevinin yolunu tutmuştum ki 1 mayıs gösterileri yüzünden trafiğe takıldım. kalabalığı dağıtmak için kaba güç kullanan polisleri ayıplamadım değil. ama en çok kendileri için kitaplar yazdığım halkın neden çözümü benim kitaplarımda değil de meydanlarda aradığın anlayamadım. o sırada yol kenarındaki bir polisin bana alternatif bir yol işaret ettiğini farkettim. ama düzen koruyucusu olan bir insanın en ufak bir tavsiyesinin bile rasyonel olamayacağını düşünerek evime geri döndüm. sonra editörümü eve davet ettim. ahududulu kurabiye yedik , çay içtik, seviştik. yaşasın 1 mayıs.
4 favorites - -
8 mart 2003 cumartesi: bugün dünya kadınlar günü. kendimi hiç bu kadar güzel, hiç bu kadar zinde, hiç bu kadar kendime yakın hissetmemiştim. bugüne dair yazdığım köşe yazımda erkek egemen bir toplumun zincirlerini kırmak için örgütlenen gizli bir kadın oluişumu olduğunu anlattım. aslında böyle birşey yok. ama kadınları uyanışa geçirecek anlamlı bir hareket noktası olabilir bu proje. bu anlamda sembol olabilirim. temizlikçi kadın yine düzgün temizleyememiş evi. kovacağım bu karıyı yahu. yaşasın dünya kadınlar günü!
1 favorites - -
28 mart 2003 cuma: bugün frida kahlonun acılarla yoğrulmuş yaşamını konu alan filme gittim. senaryo zayıftı, oyunculuklar zayıftı, kurgu zayıftı, ve hatta digo rivera bile zayıftı. hayır, aslında ben öyle çok zor beğenen biri değilim. ama söz konusu bir kadın olunca feminist bakış açım devreye giriyor. frida'nın yaşamı bence hepimize örnek olmalı. şahsen ben çok büyük dersler çıkardım bu filmden. zaten onun resimlerinin karşısında stendhal sendromu yaşadığımı bile söyleyebilirim. ayyyy, dur ben resim kursuna başlayayım. çok yönlü kadın aydın olmalıyım. kendimi bir de resim sanatıyla ifade edeyim.yaşasın sanat!
1 favorites - -
19 nisan 2002 salı: bugün katıldığım konferansta camille paglianın madonna ile ilgili yazı yazmasını ve onu feministlerin bir savunma ve ifade aracı olarak göstermesini eleştirmesini eleştirdim. keşke paglia ile bir açık oturuma katılabilsem. o kadına söyleyecek çok sözüm var. ben ortadoğu ile avrupa arasında sıkışmış bu üçüncü dünya ülkesinde harcanıyorum. fikirlerim aslında tamamen altının kalın kalemlerle çizilmesi gereken şeyler. bugün perihan mağden bile bana övgü dolu sözler yazıyorsa ve tuğçe baran köşesinde gösterdiği suya sabuna dokunmayan anlamsız izlenimci tutumu gözden geçiriyorsa eminim ki bunda benim payım büyüktür. geçen gün katıldığım siyaset meydanı'nda bu kadar çok tepki toplamamın nedeni tamamen kadın kimliğinin sınırlarını tartışmaya yol açmamdan ve "otur oturduğun yerdeci" feodal söylemi dinamitleyen avangard tavrımdan kaynaklanan bir tepkiydi. doğru yoldayım. saat 23:45, şu an cnbc e izliyorum caz dinliyorum.
0 favorites - -
29 şubat 2003: şubat ayının en fazla 29 çektiğini biliyorum. ve fakat ben nietzschenin tasvir ettiği gibi "bir hayvan gibi tarih dışı yaşıyorum." kendimi zaman ve mekandan soyutladım. tuhaf bir ara bölgedeyim. 31 çeken aylardan nefret ediyorum. çünkü bana erkek egemen kültürün fazla mesai yaptığı günler gibi geliyor bu artık günler. birgün virginia woolf gibi taşlarla dolduracağım ceplerimi. sonra da bir bilinç akışı kayığına binip yol alacağım yeni anlamlara. yeni anlamlar bulamazsam atarım kendimi sulara. arınmak istiyorum ben.

ve çok acı ama... keşke bir kırlangıç olsaydım.
0 favorites - -
"korkarım x in seyini sey etmemiz gerekecek battlaliyus" tarzı şeyleri de içinde barındırabilecek defter. (bkz: entel sensin entellektueller de sana girsin)
0 favorites - -
1 temmuz: degerli gunce,
bugün denizci kesiminin bayramı olmasına rağmen, akşam vereceğim seminer yüzünden hiç kabotaj konusunda çalışamadım. bu kadınları eğitmek çok zor iş valla. bütün gün iki ters bir duz mü yoksa iki ters bir yuz sorunsalı konusunda kafa patlattım. bir jack ile rahatlayıp duş alıp çıkmam gerek. geç saatlerde görüşürüz.
(bkz: orgu oren entelektuel kadinlar)
0 favorites - -
karistirirken aralarda bos sayfalara rastlayabileceginiz defter. her entelmasturbasyonuaddictin dustugu dipsiz bir kuyudur bu .. bence* ..
0 favorites - -
27 ekim 2001: bugün ayşe'yi (arman), perihan'ı (mağden),duygu'yu (asena), nur'u (çintay) ve ece'yi (temelkuran) her ay periyodik olarak düzenlemiş olduğumuz alternatif altın gününde evimde misafir ettim. basın mensupları da geldiler. türk kadınının artık yaşamın o spesifik anlamını materyalist ve feodal bir potlaç ritüelinden ziyade, revize edilmiş ve rafine aydın aklıyla estetize edilmiş bu tür bir alternatif buluşma gününde araması gerektiği şeklindeki düşüncemizden hareketle bu etkinliği düzenliyoruz. geniş yığınlara örnek bir model teşkil edilmesi açısından bu anlamlı buluşmayı kadınımıza iletmeleri için çağırdık basını. bizim gibi virginia woolf, susan sontag ve simone de beauvoir gibi kadın yazarların metinlerini okuyup çözümleme yolunda bulmalarının doğru olacağını düşündük. gerçi onlara ağır gelir. onlar da bizim kitaplarımızı ve köşe yazılarımızı tartışarak başlayabilirler işe.bu orjinal fikir her zaman olduğu gibi tabi ki yine benden çıktı. arada bir kadroya yeni kadın yazar arkadaşlarımız da katılıyor. fakat çekirdek kadro bu isimlerden kurulu. aslında ben özellikle ayşe'nin biraz hafif sıklet olduğunu düşünsem de, yine de kendi sınırlarını tartışma ve saçına başına ayırdığı vakti bu tür etkinliklere yönlendirmesi anlamında çıtasını yükselteceğini düşümdüğümden iyi niyetle yaklaşıyorum. umarım yine aydınlığımız türk kadınının yolunu ışıklandırmıştır.

kahretsin; yaratıcılıkta tek rakibim meryem ana!
0 favorites - -
Next (2) - Last Page (13)