baskın oran'ın bilinçaltındakileri çok güzel dışa vurmuş olan hukukçu.
baskın oran her ne kadar
radikal2 ekinde
yazdıklarını daha sonradan değiştirse de(ne kadar
etik değil mi ?) kendisine karşı şöyle bir yorum yöneltmiştir:
[...] yarsav başkanı bir kadın hukukçu. sırf bu nedenle sormak lazım; bir bakirenin 1 kere tecavüze uğraması teamül yaratıp ondan sonraki tecavüzleri meşrulaştırır mı? yani kız’a tecavüz yasak, kadın’a tecavüz serbest midir? [...]
ve cevap olarak emine ülker tarhan'dan şu yanıtı almıştır:
“sayın oran,
yarsav başkanı bir kadın hukukçu. sırf bu nedenle sormak lazım; bir bakirenin 1 kere tecavüze uğraması teamül yaratıp ondan sonraki tecavüzleri meşrulaştırır mı? yani kız’a tecavüz yasak, kadın’a tecavüz serbest midir?"
biçimindeki sorunuz, bana cinsiyet ayrımcısı bilinçaltının dışavurumunu kaba-saba ifade eden mahalle filozoflarının ahaliden onay bekleyen söylevlerinden pek farklı görünmedi. eğer ortaya koyduğunuz kavrama, cinsiyetim nedeniyle özel bir duyarlılıkla yaklaşacağım öngörüsüyle bu benzetmeyi dile getirdi iseniz, hukukçuluğum kadınlığımdan öndedir, yanılmışsınız. sözlerinizin bilim adamı kimliğinize aykırı olduğunu ve bu yönüyle de size yakışmadığını düşünüyorum. bence ucuz reklamlarda kadın imajını olur olmaz kullananlardan bir farkınız olmalıydı ve bir karşıtlığı ifade etmek için tecavüz eylemini kullanmak dışında daha zarif bir söylem geliştirebilirdiniz. bulamadınız mı, yoksa tercih mi etmediniz?
yarsav’ın ve benim –ne demekse- “resmi ideoloji”nin temsilcisi olduğumuza ilişkin “boş” inancınıza ise bir yanıt vermek ne kadar doğru bir tavır olur, kuşkuluyum, çünkü resmi ideoloji diye diye artık “alternatif bir resmi ideoloji” sütresine doluşmuş her renkten insanların her birine yanıt vermek, doğrusu, türk aydınlanmasının ışığını arkasına alarak insan hakları, özgürlükler, çağdaşlık için gelişmiş ve güvenceli bir yargı mücadelesi vermeye çalışan bizler için çok zaman alan yararsız bir uğraş olarak görünüyor. ancak geçmiş mücadelenize olan saygım, beni, size bu yanıtı vermeye özendirdi.
türkiyeli demokratlardan beklenen, yargıçların ve yargının meşru haklarının, ellerinden alınmadan savunulmasıdır; bunu şu ya da bu nedenle yapamıyorlarsa hiç değilse demokratlığı kanıtlanmış yargıçların bu yoldaki mücadelesine saygı duysunlar; ancak ve ne yazık ki, “türkiyeli demokratlar”, adı demokrat ama yargıç olmayanların “parlak” düşüncelerine koro halinde iştirak ile meşgul görünüyorlar…
iyi dileklerimle…
emine ülker tarhan
yarsav başkanı
baskın oran bunun üzerine "istemeden incittiğimi anlıyorum, özür dilerim" mealinden birşeyler gevelemiş.
kemalizmin tersine esen rüzgarlardan çoştukça çoşan, yelkenler fora aden baskın oran kişisi sağlam bir kemalist buzdağına çarpmıştır böylelikle...