sadece sözlükle ilgili bir durum olduğunu düşünmüyorum. tüm sosyal medya mecralarında türk halkı mizahı tekrar keşfediyor birkaç yıldır. farklı bir espri türü türedi, nasıl anlatılır bilmiyorum çünkü ne zeka isteyen bir derinliği olan şakalar ne de benim gündelik komedi anlayışımla örtüşüyor. sürekli birbirine gönderme içeren şakalarla o başlık bu başlığa ver elini öbür başlığa bkz bkz geziyoruz.

arada güldürdüğünü düşünüyorum, benim de hayvan gibi kahkaha attığım oluyor, bazen cuk oturuyor bu espriler ama ilk entrye katılıyorum, sözlüğün doğası değişti.

sonra düşünüyorum, haber siteleri daha fazla tıklama almak için neler neler yapıyor, xxx yazar 2 like fazla almak için götünü açsa yeridir tabii diyorum...

(bkz: ekşi'nin andrapoza girmiş emekli amcaları)

(bkz: entry girerken bacak bacak üstüne atanlar var)

bence uzuuun çaylaklık süreciyle ilişkili: bu süreçte, gerçek bir sözlük yazarı olarak, sözlüğe vereceğim emekle bir lisans daha deviririm kardeşim. çaylak olarak senelerce yazıyorsun, okunmuyor bile. süreci aşan da, sözlükte beliren yavşaklığa neden arıyor, balık hafızası böyle bir şey işte!

komedi mi şimdi bu? kuşkusuz evet.

yavşaklık kimde derseniz; ihale bize kalmış görünüyor!

he valla.

fav olayının bizim topluma göre olmadığının kanıtlarından sadece biri olan durum tespiti.

şahsi kanaatim; fav sayısının gizlenmesidir.

ayrıca belli sayıda çok kötü oyu alan girdiler, bir süre sonra kendini imha etmeli. girdi sahibine de ceza puanı getirilmeli. belli bir puana ulaşan yazar bir süre kızağa çekilmeli.

bu yöntem trolller için de gayet güzel çalışacaktır. yetkili arkadaşlara tavsiyemdir.