genelde siyasete,edebiyata uzak bireylerin kolaydan yargi koyabilecegi bir konudur orhan pamuk. ince dusunup sik elemeye gerek yok. ortada bir nobel ödülü vardir;bugün itibari ile orhan pamuk'a verilmis oldugunu ögrendigimiz.. hemen hemen ülkenin her yerinde, televizyonlarinda, sununda bununda aylardir dile getirilen bir ihtimal daha vardir. orhan pamuk bu ödülü almak icin bilinen söylemleri soyledi. iki farkli kutup var. yemin ediyorum en az 3498 entryde kendisine yer bulmustur.

1-orhan pamuk bu ödülü haketmistir, görüslerinde samimidir, bir aydin bilinci ile hareket etmistir, konuyu gündeme tasimasi tek basina aydin olmanin gereklilikleri arasindadir.

2-orhan pamuk iyi bir yazar degildir, nobel ödülü almak icin kendi ülkesine kin kusmustur ve bu yüzden de ona bugün nobel verilmistir.

ateist-dinci geyigi gibi biri soyleyen ikinciyi soylemez, ikiye inana bire hic gelmez. ama onbinlerce farkli kavramlarla aciklanamaya calisilir, bir sekilde insanlari inandiklarina inandirma tesebbüsleri. buna da itirazim yok ama soylenmis olani neden besbinkere daha soyleme ihtiyaci duyar insan ?

en azindan sözlükte eskiden varolan kurallari su önümüzdeki bir hafta icin tekrardan kati süretle uygulanmasi farz olmustur;

(bkz: daha önce yazilmis zaten bu)

boyle bir geyiktir, uzun da sürecege benzer..

kırma geyiktir. eti de beklendiği gibi yumuşacık olmaz, serttir.

olmus, güzel olmus, algidaki kitlik da ayri bir sorun olusturmustur. geyigin tanimi, bizzat geyigin uzamasina neden olmasi da baska bir ironi olsa gerek.

eksi sozluk ve orhan pamuk geyigi, orhan pamuk'a verilen tepkilerin bir ortalamasi degil,nedenselligi hic degil. oyle olsa adi "geyik" olmaz onun. "orhan pamuk'a verilen sacma tepkiler" adi altinda acilir, tartisilir tanimlasir idi.

oysa burada anlatilmaya calisan konunun ideolojik öneminin hicbir sekilde ciddiye almadan, varolan temel iki görüsün siklikla ayni anlamlarin baska baska ifadelerle sürekli olarak ortaya sürülmesinin sözlük okurlari üzerinde yarattigi bir sikintidir.

bu ülkenin vatandasiymis.. her ülke gecmisinde kirli isler cevirmistir, benden önce yasamis olanlarin, hicbir sekilde engel olma imkanim olmayan olaylardan dolayi sorun yasamayacagim gibi, boyle konulardan absürd ulusal deger ihrac eden bir insan da degilimdir. konu da bu degil. ilgililere konuyla ilgili görüsler de surada belirtilmistir zaten;

(bkz: ermeni soykirimi/@borges)

(bkz: orhan pamuk/@borges)

bu da bonusunuz; (bkz: orhan pamuk a verilen ödüllerin arka plani)

geyigi tanimlayamadik, ya da algilanamadi, bir daha belirtelim; ucu sonu belli olan iki görüsün onbesbin entryde belirtilmesinden kelli ortaya cikmis bir sikintinin belirtisidir.

ay biz zaten orhan pamuk'a tepki vererek ulusal bilincimizin farkina variyoruz degil. o baska bir konu ki cok baska bir alemlere götürür insani..

şöyle bir mektupla gündeme gelir bu geyik:

"sevgili arkadaşım malakyan. mektubunda 'herkes iki fikri sürekli anlatıp duruyor' demişsin, çok alındım, teessüf ederim. ben seni, düşüncelerini benzerlerinden farklı bir şekilde ifade edebilme becerisiyle ön plana çıkabilen rakip bir insan olarak görürdüm, beyhude kandırmışım kendimi. ben seni, eğer siyahı anlatacaksa, kalbime çaka çaka anlatır diye bilirdim, yanılmışım. sana göre siyah bir tek 'siyah' denerek anlatılırmış, üstüne ekstra bir şey söylemek anlamsızmış. sorarım malakyan, sorarım sana, bütün natürmortlar aynı meyve tabağını göstermez mi? bütün nü tablolar meme ve göt göstermez mi? bütün ağlayan palyaço fotoğrafları aynı imgeyi gözüne sokmaz mı? sokar evet, ama hepsi birbirinden farklı değil mi malakyan? değil mi benim kuzucığım? senin gibi statükocu, dediğim dedik, üstüne çalınmaz başka düdükçüler sayesinde "ya o ya bu" sınıflamasına maruz kala kala birbirine düşmedi mi bu insanlar? ah malakyan, şimdi siktir git gözümün önünden. allahın malağı seni yan"

üzerine bilimsel cikarimlar yapilan geyiktir.

aristo'nun düz mantiginin bir gram asmasi ile digerlerinden ayrildigina dair kanaat getiren ona buna format dahilinde küfrederek ünlü olmus arkadasin canini sikmistir. bakin bu ona buna küfreden adamin elektrigi yeniden kesfetmis edasiyla "hayir bu geyik degildir" diye soyledigi sudur.

insanlar tek bir rengin farkli tonlarinin kombinasyonundan milyonlarca farkli resim cizebilir. bu isten anlamayan, bilgisizlik esliginde genelleyebilir ve hepsi beyaz iste gibi absürd bir yorum getirebilir. ya da bizi sasirtip diyalektik olarak olaya yaklasip aslinda a bile a degildir, hepsi farklidir. madde kendi icerisinde her daim sürekli devinim icerisindedir ve a artik a degildir ve ayni seyler yoktur, hersey farklidir vesaire vesaire..

vatan sana hasret yasayi reddet fransa yi terk et dizeleri ile gönlümüze taht kurmus arabesk popcunun bize format ayagina "malak" demesi bizim canimizi hicbir zaman sikmaz, ama olayin alginamayisi az biraz dertlendirir, tasalandirir.. zira basit bir gercek, olasi bir isyan.

olur da bunu okuyan iki üc yigido, "olm zaten bunlar yazilmis, bir de ben sikmiyim insanlairn kafasini" derse diye acilmistir. ha hepsinin disinda baska baska seyler soyleyecegim diyeni zaten ben,sen tutamazsin, hazimsizlik her bakimdan galip gelecektir bir anda ulasacagi farklilasmaya..

yani dikkat edin, geyige bulasmayin, alet olmayin, abuk subuk kici kirik iki kavramla da insanlara hakaret etmeyin veya kendinize.

herkesin siddetle kacinmasi gereken bir geyiktir.

(bkz: satanizm ve sonu gelmek bilmeyen kedi geyiği)

(bkz: gündem)

geyiğin geyiğini yapmak için açılan bir konudur.
(bkz: nasil geyik yapilir)
(bkz: bu ne yaman çelişki anne)

takriben 10 gün boyunca sürecek olan geyiktir.

eksi sozluk kalite standartlari vesaire geyiginin yaninda sözü bile edilemez aslinda. nedir bu kalite standartlari bilmem nesi ? bir görüs, bir yargi koyuyorum burada. altinda da "borges" nicki vardir. gerizekali olmayan her insan o görüsün bir gercek degilde borgesin kisisel fikri oldugunun farkina varir. özellikle sözlük yazarlarinin tamaminin kabul edecegi bir görüs koyma zorunlulugum yoktur. oyle olsa en begendigim entryleri her zaman haftanin en kötü entrylerinde görmek nasip kismet olmazdi bize. ayni islemin tersi de dogrudur.

yani neymis?

kalite bana göreymis, kabul edersin etmezsin ama boyle bir hakkim, varolan basliga olabilecek en sapsal anlami getirme hakkin kadar varmis.

bunu algilamadiysaniz, matematiksel olarak anlatayim.

ortamda yazan insanlarin buyuk bir cogunlugunun istirak edecegi yazilari "kötü" bulmam, ayni zamanda bu cogunlugun benim "kötü" yargisini anlamsiz bulmasina yol acar. "orhan pamukyan ehehehe dalga gectim" modundaki insanlar, elbette boyle absürd bir tutumun yargilanmasi karsisinda "ohoo sen giderken ben donuyordum" mealli cümleler kuracaktir yavrucum.

hala da algilanmadiysa oturup cocugunuzla okudugumuzu anladik mi konularini beraber calisin, kup tepesini filan siktir edip..

(bkz: ele verir talkini kendi yutar salkimi)