güney bristol anarşistleri blair’in dairelerini bastı
grup, bu akşam saat 6pm’de bristol merkezindeki zenginlerin yaşadığı 'the panoramic' apartman
bileşkesindeki lüks dairelerin kontrolünü ele geçirdi. büyük sayıdaki gücünü şehrin başka bir tarafındaki
barışçıl bir gösteriyi kontrol etmek için seferber eden hantal avon & somerset polisleri büsbütün şaşırmıştı.
güney bristol anarşistleri adına yayımlanan bir açıklamada şöyle deniliyordu: “bizler, iskoçya’daki
militan kara blok yoldaşlarıyla dayanışma amacıyla bir eylem gerçekleştirerek, blair’in milyonlarca
sterlinlik dairelerinin kontrolünü ele geçirdik. “blair, kentimizde binlerce sterlin değerinde şahsi
yatırım üzerinde otururken, “yoksulluğu tarihe gömeceğini” iddia eden bir ikiyüzlüdür.
"yoksulluğu tarihe göm - zengini yok et"
resimler için ziyaret edin:
http://www.indymedia.org.uk/en/2005/07/316947.htmlçeviri -
ainfos-------------------------------------------------------------------
class war e mail servisi: bereketli iskoçya’dan
haber ve yorumlar buradan görülebilir:
http://www.londonclasswar.org/blog.htmclass war po box 467 londra e8 3qx
www.londonclasswar.org
g8 zirvesi protestolarındaki bir cw üyesinden
4 temmuz
dolu dolu eğlence karnavalı için erkenden edinburgh'un yolunu
tuttum. insanların kıstırılacağını yada tevkif edileceğini
hissettiğimden, bu karnavala gitmek istemedim, böylece asıl
mevzuyu kaçırma şansımı kullandım. bunun yerine,
bu fırsatı ülkenin dört bir yanından gelen, bu tuhaf pislik
karışımının ne halt edeceğini izlemek için değerlendirdim.
liverpool, yorkshire, humberside, manchester, londra,
fife, glasgow'dan gelen polisler ve muhtemelen görmediğim
daha başka güvenlik güçleri vardı. deli gibi ortalıkta
dolanıyorlardı. önceden zaman kaybettirdiklerini düşünüp
pek kaale almadığım palyaçolar gerçekten de çok iyiydiler!
günün en heyecanlı anlarından birisi, bunlardan 60'ını
sheraton'ın çevresindeki bir yoldan aşağıya, arkalarından
150 isyan uyuzu takip ederken izlemekti. ortalığın kan
gölüne döneceği beklentisiyle isyan uyuzlarını takip ettim,
palyaçoların pisliklerin kıskaç manevrasından
kaçabildiklerini görmekse beni epeyce eğlendirdi!
diğer eğlenceli anlardan bazıları da manchesterlı bazı
pisliklerin kasklarının çene bantlarını takma emri almasını
izlemek - ve bunu yaparlarken de birbirlerine yardım etmek
zorunda kalmalarıydı. ardından iskoçyalı bir komiser
dikkat çekti ve sonra da "hızlı ... marş marş"!
palyaçoları kovalayan isyan uyuzları bölgenin dışından
geliyorlardı ve salak gibi kayboldular. bunlardan birisi,
sokak haritası almak için arabasına gitmek zorunda kaldı!
yolda, palyaçoların arkasından darmadağın sıralar
halinde, bir bok torbası gibi yürümeye başlarlarken,
bir komiser emirlerini zırvalıyordu. palyaçoların
peşine düşmek üzere bir köprünün altına girmek
zorunda kaldılar - burada üzerlerine çöp yığınları
ve bir demir parçası fırlatıldı. ne yazık ki, sanırım
hepsi ıska geçti.
princes caddesi'nde bir eylem olduğunu gördüm, ancak
gazetelerde çıkan heyecanlı şeyler ben oradan ayrıldıktan
sonra gerçekleşmiş - lanet olsun, yine aynısı oldu!
polisin yeni bir oyuncağı olduğundan da bahsetmeye değer;
sokakları bloke etmek için kullanılan demir at.
kafes görünümünde bir polis aracı tarafından çekiliyor,
ama kanatları bir caddeyi kapatacak kadar açılabiliyor.
3 temmuz
bugün daha da ilginç şeyler olmaya başladı! sonunda edinburgh'a
gidip daha fazla kişiyle buluşmayı başardım. anarşist kongre
toplantısında, birisi salonda bir gazetecinin bulunduğunu
gösterene kadar herşey iyi gidiyordu - bu şahıs sıradan bir
gazeteci değil, (londra) evening standard'da ve the spectator'ın
tory dergisinde yazan ünlü andrew gilligan'dı. notları elinden
alındı, ama, ne yazık ki, diğer eşyaları - leptapı vs - iade
edildi. önümüzdeki haftaya dair kısa bir toplantılar
tartışmalar dizisi gerçekleştirildi. işler yoluna giriyordu...
2 temmuz
edinburgh yakınlarındaki küçük bir kasabaya gelince
mola verdim ve etrafa bakındım. görecek çok fazla şey
yoktu ve turist bilgi merkezi de açık değildi. gerçi
sonradan bunlarla uğraşmayı bir kenara bırakıp,
stirling'deki rezalet geceden sonra en çok ihtiyacım olan
şeyi yaparak son 24 saatin en güzel zamanını uyuyarak geçirdim.
cuma, 1 temmuz
anarşist ekspres için king's x’e gitmeden önce,
epeyce fazla şeyi halletmeyi becerdim. treni
ayarlayanlar, bunu pisliklerin ön istihbarat
takımından gizleyerek zekice yapmışlardı.
eğer bir kişi intihar etmeye kalkışmasaydı,
stevenage’dan zamanında yola çıkabilirdik.
ancak bir saat sonra yola çıkabildik.
‘tren görevlileri’, mırın kırın etmeden, her türlü
sorunu çözerek, insanları bilet karşılığında
çarçabuk trene alıp süper bir iş çıkardılar.
tren, verdiğim parayla kıyaslandığında umduğum kadar iyi
değildi - ancak şaşırtıcı biçimde ferahtı, öyle ki seyahatin
büyük kısmında, masayı yalnızca bir tek kişiyle paylaştım.
makul, olaysız bir tren yolculuğu sonrasında, edinburgh'a ulaştık.
insanların fit tarafından filme alındığı burada durum birazcık
belirsizdi. çok az kişinin geceyi nerede geçireceğine dair
doğru düzgün fikri vardı, ancak üç seçeneğimiz vardı. ben,
sütü ve balıyla meşhur bir yer olan stirling'i tercih ettim.
söylemek bile gereksiz, öyle değildi. kamp, üç tarafı
hızla akan bir nehirle çevrili, kampla nehir arasında
metan-dolu bir bataklığın bulunduğu büyük bir tarladaydı.
dizanteri ve devasa otların olduğu yolundaki haberler
beni ihtiyatlı davranıp orada bir geceden fazla
kalmamaya itti - ve uyku tulumum da yoktu!
kıssadan hisse - hayatımın en rezil gecelerinden birisini,
cereyanda kaldığım büyük bir çadırın içinde, üzerime bir
mont örtüp az da olsa uyumaya çalışarak geçirdim.
bir daha asla!
sabah istasyona gittim ve kalacak yarım pansiyon
bir yer bulmak için bir trene takıldım.
=====================================
class war anarşist bir federasyondur
çeviri -
ainfos--------------------------------------------------
07 temmuz 2005 stirling ve m9'a yönelik anarşist saldırı
saat 2.02am'de başladı. şakır şakır yağan yağmur altında,
1500'e yakın protestocu stirling şatosu'nun gölgesinde,
geçici 'eko-kamp'ları camp horizon'nun [ufuk kampı] kapısına yürüdü.
kapılar sarsıldı ve gürültülü kalabalık sloganlar ve şarkılar
eşliğinde hızla ilerledi. anarşistlerin amacı güvenliği yarmak
ve iskoçya merkezine giden ana yolu bloke etmekti. pek çoğu
kamp kapısından daha ötesine varamacağını düşünüyordu. ne de
olsa, hedefleriyle aralarında binlerce polis duruyordu.
ancak bu kadar erken saatte harekete geçtiklerinden polisi
uykuda yakaladılar. olayı gören bir görgü tanığı şöyle
diyordu: 'protestocular koordineli haldeydi. insanları
belirli bölgelere yönelttiler ve hepsi bir anda saldırıp
polis kuvvetlerini germeye karar vermişlerdi.'
anarşistler herhangi bir ciddi şeyle karşılaşmadan
springkerse sanayi bölgesi'ne ulaştılar.
polis, fişek yağmuru altında onları orada zaptetmeye çalıştı.
ancak tam da polislerin başarılı olduğu söyleceğimiz bir anda,
aşırılık yanlısı 1000 kişilik ikinci bir grup daha geldi
polis iki taraftan gelen kalabalığın arasında sıkıştı.
şaşkınlığa kapılan polisler, üzerlerine ikinci bir dalga
gelirken bir çıkış yolu aradılar.
bazı fişekler atıldı ve her iki tarafta da kızgınlık
ve hüsran artarken polis copları devreye girdi.
bir isyan polisi meslektaşlarından birine:
'bu p*********** birbirinden ayırmalıyız, aksi halde
aynı şey tekrarlanacak.' diyordu.
polis, arkadaşını gözaltından kurtarmaya çalışmak amacıyla
boğuşan bir anarşiste biber gazıyla müdahale etti.
polis, gözaltına alınan bir arkadaşını sımsıkı
tutan başka birisinin de koluna defalarca vurdu.
kol kırılmış gibi görünüyordu.
anarşistler, kızgınlıklarını yakınlardaki büyük
şirketlerin sembolleri üzerinde çıkardılar -
springkerse açık pazarındaki mcdonald's,
burger king ve bank of scotland şubeleri.
burger king'in ondan fazla penceresi paramparça edildi.
reklam levhaları tahrip edildi ve sokaktaki bir dahili
telefon sistemi yerinden söküldü.
bir protestocu: 'otoyola çıkmak amacıyla hep birlikte
açık pazara doğru yürüdük.
'polisle çeşitli çatışmalar yaşandı. herkes daireler
çizip ortadan kaybolmaya çalışıyordu.'
stirling ve bannockburn'daki sıradan insanlar
anarşistlerin öfkesini hissettiler.
ağırlıklı olarak italyanlar, almanlar ve ispanyol
asıllılardan oluşan iki yüz serseri, stirling'deki
high street'te ve yakınlarındaki yerleşim bölgelerinde
kaosa neden oldu.
camları indirdiler, sprey boyayla duvarlara yazı yazdılar
ve duvarlardaki uydu çanaklarını söktüler. beş polis
yaralandı ve bir sürü protestocu yaralarını sarmak
için kampa geri döndüler.
stirling tren istasyonu, isyan nedeniyle 90 dakika
kapalı kaldı.
bannockburn'da, protestocular park etmiş arabaların
ön camlarını indirdiler ve polis araçlarına taş attılar.
kollarına giydikleri şişkin iç lastik borularıyla
birbirlerine kenetlenmiş olan bir grup, yolu bloke
eden bir isyan polisi hattına saldırdı.
bazıları bir polis aracına demir çubuklarla saldırarak
farlarını tekmeleyip aracı ters çevirdiler.
isyan kızgınlaştığı sırada, başka bir grup daha camp
horizon'dan yürümeye başladı. siyahlara bürünmüş
italyan anarşistlerinin başı çektiği 300 kişiden
oluşan sıkı grup yüzlerini eşarplarla sarmalamıştı.
epeyce gerilen polislerin şaşkınlık içinde yakalandıkları
görülüyordu. ilk başta anarşistlerin yoluna sadece bir
polis aracı çıktı ve o da zaman kaybetmeden takviye
kuvvet bulmak için tabanları yağlayıp kaçtı.
kalabalığın stirling merkezine çıkan yolu üzerindeki
bir kavşakta zayıf bir polis hattı oluşturuldu.
anarşistler saldırmak yada kaçmak için hamle yapmayı
hesapladıkları sırada fişekler uçuşmaya başladı. geriye
doğru kaçmak için hareketlendiler fakat birkaç araç dolusu
polis yollarını bloke etmek üzere olay yerine ulaştı.
protestocular, yine kuşatılacaklarını bildikleri halde,
yolları üzerindeki bir polis hattını zorladılar.
ancak pek çoğu polis kordonundan kaçmayı başardı
ve m9'a doğru yollarına devam ettiler.
çamurlu tarlaları ve demiryolu hatlarını geçip, çitler
ve ormanaltı bitkileriyle mücadele ettiler.
sadece birkaç yüz anarşist yola çıkmayı başardı
ama bu bile yeterli oldu.
6.15am'i biraz geçe, 120 protestocu dokuz numaralı
kavşak yakınlarındaki toprak bir seti döktü ve
nakliyat yoluna saçtılar.trafik durdu.
bir mil uzakta, italyanların başını çektiği bir grup
güneye giden nakliye yolundan kuzey yönüne doğru
yürüyerek diğer yoldan gelen başka bir grupla buluştu.
o sırada, m9 üzerinde sadece polis araçları hareket
halindeydi. anarşist gruplar polis kordonuyla çevrili
halde yola uzanmıştı.
protestoları zaptetmeye çalışırken polisler oraya buraya
koşturdular ancak serseriler gayelerine ulaştı.başarı
haberleri yayılırken çılgınca seviniyorlardı
protestoculardan biri şöyle diyordu: 'yol boyunca
bazı blokajlar var. polis birini açınca, bir başka
protestocu grubu yolu tekrar kapatıyor.'
polis m9'un kontrolünü yeniden ele geçirmek için üç saat harcadı.
bu sabahki kargaşada altmış-beş anarşist gözaltına alındı.
fakat kaçabilenler daha sonra camp horizon'da büyük bir
zafer kazandıkları iddiasındaydılar.
bir karavanın yapıştırılan geniş bir harita,
tek tek işaretlenmiş anarşist zaferlerle doluydu.
önde gelen anarşistlerden biri: 'yapabileceğimizi sanmıyorlardı
ama zirveye sıkı bir darbe vurduk. planımız yoktu ama eüer
bir planınız yoksa işler kötü gitmez.'
şunları eklerken ise protestocu yoldaşlarından alkış
sesleri yükseliyordu: 'bugün, britanya'nın en iyi
10.000 polisini hakladık ve onlar da bunun farkındalar.'
ikisi kadın, beş polis hastaneye kaldırıldı. polis hastanedeki
'bir grup insanın' polislerin tedavisini engellemeye çalıştığını
öne sürdü
kaynak:
http://www.dailyrecord.co.uk/news/çeviri - batur özdinç/ainfos