edinburgh g8 protestoları

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

2 temmuz-dini örgütlerden samba gruplarına, rahatsız-edici ses tugayı'ndan
palyaço tugayı'na kadar çok farklı tabanlardan gelen en az 200.000
gösterici, edinburgh'da, bugünkü yoksulluğu tarihe göm yürüyüşüne
katıldı. gösteriyi düzenleyenler beyaz giysiler giyilmesi çağrısı
yapmışlardı. yürüyüş ayrı zamanlarda başlayacak şekilde düzenlenmişti
ancak katılımcıların sayısının çokluğu nedeniyle, saat 1pm'de
yürüyüşe başlamak isteyenler aradan bir saat geçmesine karşın
halen beklemedeydi. resmi yürüyüş başlamadan önce, edinburgh'un
en yoksul bölgesi olan craigmillar sakinleri, kendi mülkiyetlerindeki
bir parkta kamp kurarak g8-karşıtı protestoculara katıldılar.

oradaki ve her yerdeki yoksulluğa karşı çıkışlarını
göstermek için kendi arazileri boyunca yürüdüler.

anti-kapitalist bir blok, ana yürüyüşten ayrıldı ve isyan
polisleri tarafından kordon altına alındı [1 | . insanların
küçük gruplar halinde çıkmasına izin veriliyor, diğerlerinin
tutularak 60. şube direktifi uyarınca fotoğraflarının çekildiği
görülüyor. muhtemelen iki kişi gözaltına alındı. [ timeline]

edinburgh'daki kara blok yürüyüşü

dayanışma| 02.07.2005 14:37 | g8 2005
kara blok, bugün, meadows'taki yoksulluğu tarihe göm
buluşmasını başlatan solcu konuşmalar ve liberal yuhlamalar
arasından rahatsız-edici ses tugayı'nın isyankar sesleri
eşliğinde ayrılan geniş anti-kapitalist bloktaki edinburgh
öğrenci sendikası'ndan koptu ve meadows'tan itibaren
spontan/kendiliğinden bir yürüyüş başlattı.

parkın kuzey kapısından ayrılarak üniversite kampüsüne
doğru yürümeye başlayan blok, 300 civarında bir sayıya
ulaştı. polis tarafından önü kesilen ve polis barikatını
aşmayı başaramayan blok, yandaki bir ara sokağa çekilerek
paralel bir yoldan ilerlemeye başladı.
bu durum birkaç kez tekrarlanırken, yollara geri çekilme
durumundan panikleyen polis, söz konusu yolu birkaç araç
dolusu polisle takviye edip güvenli hale getiriyordu.
bütün bunlar olurken, protestocular muntazam (bazı durumlarda
belki de çok muntazam) ve dayanışmayla hareket ederek bir
blok olarak inanılmaz bir uyum gösterdiler.
ancak, polisler sonunda bizi kandırdılar. dar bir sokaktan
aşağı doğru ilerlerken, köşede polis copları devreye girdi
ve bizi arkamızda oluşan daha pasif bir hatta doğru itti.
tuzağa düşürülmüş olan gruptan bazıları kaçacak yer aramaya
başladı ve birkaçı, belki de pek çoğu bir ara sokağa, oradan
da ana caddeye doğru tabanları yağladı.

blokun şu anda home park meydanı'na yöneldiği haberleri
geliyor.

çeviri - ainfos
0 favorites - -
carsamba gunu iskocya`da baslayacak g – 8 zirvesini protesto etmek icin edinburgh`a akin eden savas ve kapitalizm karsitlari bugun edinburgh`da duzenledikleri gosteri ile kenti felc etmeyi basardilar. 750.000 ile 1 milyon (internette 250 bin gibi rakamlar gorduk ama bu kesinlikle dogru degil) kisinin katildigi ve edinburgh sehir merkezinde the meadows adi verilen cok buyuk bir park alanindan baslayan gosteri edinburgh etrafinda yapilan renkli, canli ve militan bir yururyusun ardindan yeniden the meadows`a geri donulmesiyle son buldu. sabahin erken saatlerinden itibaren the meadows`da toplanmaya baslayan savas karsitlari alanin bes ayri yerine kurulmus ekranlardan yapilan konusmalari izleme sansi buldular. bu sahnelerden bir tanesi stop the war coalition`a aitti.

make poverty history (yoksullugu tarih yapalim) koalisyonu tarafindan orgutlenen gosteriye dunyanin bir cok yerinden oldugu kadar ingiltere'den de yuksek bir katilim vardi. biz turkiye'den giden iki kisi olarak stop the war coalition (savasi durdurun koalisyonu) ile birlikte yuruduk.

genel olarak gosteri, yukarida da belirttigimiz gibi cok buyuk ve renkliydi. hristiyan yardim kuruluslarindan anarsistlere kadar cok cesitli sayida ve goruste grup yuruyuse pankartlariyla, dovizleriyle katildilar. zaten gosterinin buyuklugunden dolayi eylemin tek bir merkezi olamadigi icin yuruyusun her yeri kendi icinde bir gosteri alani gibiydi.

g – 8 zirvesi protesto gosterilerinin orgutlenme surecinin politik olarak en onemli noktasi, bugunku gosteriyi orgutleyen make poverty history (yoksullugu tarih yaoin) adli kampanyanin icinde yer alan gruplarin savasin bu gosterilerin ana gundemi olmasini istememeis olmasi ve bunu engellemek icin elinden geleni yapmis olmasiydi. make poverty history kampanyasi icinde hristiyan yardim kuruluslkarindan kiliselere kadar pek cok orgutu barindiran bir kampanya. bu gurplardan bazilari isci partisi hukumeti ile yakin iliski icinde. make poverty history kampanyasini orgutleyenler dunyada yoksulluga ve iklim degisimi gibi sorunlara cozum bulmanin savasla bir ilgisi olmadigini dusunuyorlar ve dunya yoksulluguna cozum bulmayi tipki bir yardim kampanyasi gibi dusunuyorlar.

ingiltere stop the war coalitinon (savasi durdurun koalisyonu) ise’ bu eylemin hazirlik surecinde savasin da gundeme alinmasi ve ana konusmacilardan bir tanesinin stop the war coalition`dan olmasi, koalisyonun alanda bir sahnesi ve standi olmasi icin buyuk bir mucadele vermisler. bunun sonucunda konusmaci olmayi basarabilen tek kisi olan walden bello, make poverty history sahnesinden savasa karsi konusma yapan tek konusmaci oldu.

ancak yine de hem eyleme katilanlarin attiklari sloganmlardan, hem de 'fight poverty – not war' tisortu giyip, yine ayni cumlenin buluindugu dovizleri tasiyanlarin saysisindan eyleme katilanlarin cogunlugunu savas karsitlarinin olusturdugu cok acikti. savasin gundemnde olmasini istemeyen ve yoksulluk ile savasi birbirinden ayirmaya calisan make poverty history kampanyasinin onderligi idi.

yuruyusun bitmesinin ardindan tekrar the meadows`a geri donuldugunde stop the war coalition (savasi durdurun koalisyonu) tarafindan alanda bir miting duzenlendi. bu sirada ayni anda alanin diger bolumlerinde (alani birbirine eklemlenmis bir kac buyuk parktan olusan genis bir saha gibi dusunebilirsiniz) make poverty history kampanyasinin konusmalari da devam ediyordu. stop the war coalition tarafindan duzenlenen mitinge konusmaci olarak rose gentle (military families speak out – asker aileleri seslerini yukseltiyor), fausto bertinotti ( italya – rifondazzione), george monbiot (guardian gazetesi yazari), lindsey german (stop the war coalition), scott ritter (bm silah denetcisi), sami ramadani (irak), majid al gaood (felluce), walden bello (focus on the global south), jeremy corbin (isci partisi milletvekili), george galloway (respect milletvekili), john rees (respect genel sekreteri) katildi.

irak`tan gelen sami ramadani, savastan once soylenen yalanlara ek olarak bugun irak'ta iki yalanin soylendigini ve bunlarin yalan oldugunu ortaya koymanin onemli oldugunu soyledi. bunlardan birincisi, eger isgal gucleri irak'tan cekilirse irak'in bir ic savasin icine dusup irak halkinin birbirini oldurmeye baslayacagi. sami ramadani bunun buyuk bir yalan oldugunu, cunku asil olum ve kaos kaynaginin isgalin kendisi oldugunu soyledi. ve soyle devam etti; “gelecekteki olasiliklardan once bugunku gerceklere bakmaliyiz, ve bugun irak`ta yasanan gercek isgalin yarattigi gunluk kosullardir” dedi. ramadani`ye gore bugun soylenen ikinci buyuk yalan irak direnisinin teroristlerden olustugu. ramadani bunun bir yalana oldugunu ortayay koymanin cok onemli oldugunu cunku zaman zaman irak halkinin dostlarinin bile bu dusunceden kaynakli olarak irak halkinin direnisi ile aralarina mesafe koyduklarini soyledi ve ardindan asil teroristlerin isgal guclerinin kendisi oldugunu ekleyerek konusmasini irak halikinin isgal bitinceye kadar direnmeye devam edecegini ve isgalin kuklasi olan bir rejimi kabul etmeyecegini soyleyerek bitirdi.

felluce'den gelmis olan majid al gaood ise irak'ta bugun dogrudan ve dolayli olumler olmak uzere iki yut olumun yasandigini, ver her ikisinin de asil sorumlusunun isgal gucleri oldugunu soyledi. gaood soyle devam etti; “dogrudan olumlerin sorumlusu amerika cunku her gun isgal guclerinin actigi ates yuzunden yuzlerce irakli oluyor. bugune kadar 100 binden fazla iraklinin oldugu saniliyordu ancak tahminlere gore bu rakam 300 binden fazla, hatta 500 bin olabilir. bugune kadar isgal gucleri irak`ta 200 bin evi yok ettiler, hastaneleri yiktilar, tarihi mirasa buyuk zarar verdiler. dolayli olumlerin asil kaynagi ise yine amerika`nin onbderligindeki isgal, cunku kamu hizmetleri verilemediginden, elektrik, temiz su, saglik hizmeti olmadigindan dolayi her gun cocuklar basta olmak uzere onlarca irakli oluyor. gunluk hava sicakliginin 40 dereceye ulastigi bu kosullarda hayatta kalmak cok zor” dedi. gaood ayrica felluce katliamina iliskin olarak, “felluce`de 40 bin ev yikildi. sehir isgal gucleri tarafindan sarilmis durumda. ancak yine de felluce halki her ne olursa olsun evlerine ve yakilip yikilmis sehirlerine donmeye kararli. isgal gucleri sadece felluce'yi degil irak'in baska sehirlerini de yakip yiktilar. fakat biz sonuna kadar direnecegiz, cunku bizden guc kullanarak aldiklarini guc kullanarak geri almaktan baska sansimiz yok” dedi. gaood sozlerini soyle bitirdi; “buraya sizden isgal guclerini irak`tan geri cekilmeye cagirmanizi istemek icin geldim”.

focus on the global south (kuresel guneye odaklan) orgutu adina konusan walden bello ise, gecen haftalarda istanbul'da yapilan irak dunya mahkemesi'nden bahsederek, mahkemenin tarihi bir toplanti oldugunu, irak savasinin bir cok yonune iliskin cok sayida kanitin ortaya serildigini soyledi. beldon konusmasina soyle devam etti; “irak dunya mahkemesi'nde sadece bush degil blair da yargilandi. blair'in suclari felluce katliaminda, irak`in ekonomik olarak somurgelestirirlip cok uluslu sirketler ve pazar ekonomisi icin bir cennet haline getirilmesinde amerika'ya yardim etmek, irak'ta kitle imha silahi bulundugu konusunda amerika ile birlikte yalan soyleyerek kamuoyunu yaniltmak, sivilleri korumayarak ve hatta olumlerine neden olarak ceniva konvansiyonu'nu cignemek”. bello konusmasinin sonunda amerika'nin kendisine dusman gordugu herkesi yok etme yolune gittigini soyleyerek, “biz hepimiz bush`un dusmaniyiz, iste burada ilan ediyoruz, yapabiliyorsa gelip bizi tutuklasin` dedi.

isci partisi milletvekili jeremy corbin ise, “yoksullugun nedenlerini yok etmeden yoksullugu tarih yapmak mumkun degildir. bugun dunyadaki yoksullugun en buyuk nedeni savas ve savasin en buyuk nedeni ise bush`tur. hazirn ayinda g- 8 ulkeleri dunyanin yoksul ulkelerinin borclarinin %40`ini sildiler. ancak bu hicbir sey. g- 8 ulkelerinin bir yilda yaptiklari savunma harcamalarinin toplami 646 milyar dollar. rakamlar her seyi gosteriyor. dolayisiyla bugun yoksulluktan soz eden herkes ayni zamanda savastan da soz etmek zorunda” dedi.

respect genel sekreteri john rees ise, “g – 8 ulkelerine yalvarmak icin degil, dunyanin en zengin savas cigirtkanlari olduklarini onlarin yuzlerine haykirmak icin buradayiz. bize neden g – 8 ulkeleri ile gorusmedigimizi soruyorlar. bu tavuktan tilki ile pazarlik yapmasini istemeye benziyor. biz o kadar aptal degiliz. ve guclu olan, cok olan biziz. schillerin bir sozuyle konusmama son vermek istiyorum: `buyuk, sadece biz dizlerimizin uzerine coktugumuz icin buyuk gorunur. haydi, hep beraber ayaga kalkalim.”

son olarak konusa respect milletvekili george galloway ise, “bugun dunyada 3.3 milyar insan gunde 2 dolardan daha az gelirle yasiyor. dolayisiyla g – 8 tarih oluncaya kadar yoksulluk tarih olmayacak. yoksul ulkelerin bu kadar borclanmasinin sorumlusu bu ulkelerin yoksul halklari degil, iktidarlarini korumak icin borc alan kukla rejimlerdir. dolayisiyla bu borclari odemesi gerekenler bu yoksul halklar degildir “ dedi.

bu mitingin ardindan bugunku program aksam saat 19.00 civarinda sona ermis oldu. 3 temmuz pazar gunu sabahtan aksama kadar alternatif zirve adi altinda toplantilar yapilacak. onlari da yarin aksam size iletmeye calisacagiz.

arife ve yildiz önen

2 temmuz 2005, cumartesi

iskocya, edinburgh
0 favorites - -
3 temmuz-make borders history (sınırları tarihe göm) bir glasgow turu
düzenlendi.
saat 13:00-18:00 arasında sayıları 50 ile 100 arasında değişen 6 ayrı
tur-
ist grubu, her biri bir rehber eşliğinde glasgow'u dolaştı. önce farklı
yönlere doğru hareket eden gruplar daha sonra zigzaglar çizerek
birbirleriyle aynı güzergahlardan geçtiler. rehberler no one is illegal
(hiçkimse yasadışı değildir), noborder network, noborder manchester
group,
brides without borders (sınırsız gelinler) ve glasgow göçmenleri
karşılama
komitesinden katılan insanlardan oluşuyordu. her durakta rehberler
sınırsız
bir dünya ve göçmenlik perspektifleriyle ilgili bilgiler verdiler. son
durak olan savunma bakanlığı'nda altı grup bir araya geldi ve yüzlerce
kişilik topluluk kent merkezine yürüyerek samba grubunun ve trolley
soundsystem'ın katılımıyla renkli bir sokak festivali gerçekleştirdi.

edinburgh'daki stop the war (savaşı durdurun) yürüyüşü 18:00'da
prince's
street/the mound köşebaşında başladı ve calton hill'de sona erdi. gün
boyunca edinburgh'da birçok g8 karşıtı konferans ve etkinlik
gerçekleştirildi. corporate g8 royal mile, assembly hall'da bir g8
karşı
konferansı toplandı. iklim değikliğine karşı konferanslar ve
uluslararası
anti-otoriterler toplantısı gerçekleştirildi. dissent! merkezinde
benzin
değil sanat (www.artnotoil.org.uk) saat 10:00'dan 22:00'a kadar süren
bir
fotoğraf gösterimi düzenledi.

kaynak: istanbul indymedia
0 favorites - -
iskoçya'da sekizler grubu (g8) zirvesinin başlamasına birkaç gün kadar
zaman kaldı, son hazırlıklar tamamlanıyor. fransa, almanya, italya,
japonya,
ingiltere, abd, kanada ve rusya'dan oluşan g8 uluslararası konularda
politika belirlemek için yılda bir kere toplanıyor. bu sene iskoçya'da,
6-8
temmuz 2005 tarihleri arasında gleneagles hotel'de gerçekleşecek
zirvenin
ajandasındaki konular arasında iklim değişiklikleri, mültecilik,
ticaret
adaleti, afrika'nın yapılanması, ortadoğu reformu ve nükleer
silahsızlanma
gibi konular yer alıyor. ingiltere indymedia sitesi eylemler ve
etkinliklerle ilgili bağımsız haberlerin yayınlanmasını sağlayacak.

g8 gleneagles otelinde polis hatları arkasında toplanmaya hazırlanırken
tüm
dünyada karşı etkinlikler ve gösteriler orgütleniyor. bu hafta içinde
sheffield'da g8 adalet ve içişleri bakanları toplantısı nedeniyle
eylemler
gerçekleştirildi, glasgow'da ise cre8 (karşı) zirvesi
gerçekleştiriliyor.
gösteriler avrupa'da ve dünyada bağlantıları olan üç geniş koalisyon
tarafından örgütleniyor: dissent!, g8-alternatives ve make poverty
history
(yoksulluğu tarihe göm). abd'de anarchist action (anarşist eylem) batı
kıyısı g8'e karşı anti-kapitalist seferberlik adında bir etkinlik
örgütlüyor. iskoçya'da da temmuz'un ilk 8 günü için eko-köy toplanma ve
kamp
merkezi ve ilk gün g8 zirvesinin kuşatılması gibi bir çok eylem için
hazırlık yapılıyor. eylemlerin çoğu anti-militarizm ve silah ticareti,
yoksulluk ve borç, pazar ve serbest ticaret, çevre ve ilkim
değişiklikleri
ve göçmenlik ve sınırlar gibi süre giden kampanyalarla bağlantılı
olarak
gerçekleştirilecek.

bu arada g8 toplantısı öncesinde, kara blok çatısı altında birleşen
anarşistler edinbourg'da polisle çatışmaya başladı bile. fotoğraflar:
http://istanbul.indymedia.org/…ws/2005/07/38065.php
0 favorites - -
bu samimi protesto sırasında sahneye kimsenin taht ile çıkacağını düşünmüyorum. thank you bob *onlara teşekkür borçlu olacak,tony blair'i kucaklamaktan sıkıldığı vakit.
0 favorites - -
edinburgh'da bulunan türkiyeli bir aktivistin yazdıkları:

- 2 temmuz cumartesi gunu make poverty history yuruyusu 225000 kisinin
katilimiyla gerceklesti. enteresan bir durum hem organizatorler hem de
polisin bu sayi uzerinde anlasmasiydi. normalde verdikleri sayilar 10
kata
kadar farkli olabiliyor. bence de anlamli bir sayi. bizim (benim ve
yanimdaki 4 kisinin) tahminlerimiz 200bin-500bin arasi degisiyordu.
500bin
sayisini duyan bir yerli bunun olamayacagini, edinburghun nufusunun
400bin
oldugunu soyledi, ki bu sayi bence de biraz fantastik. cok genis bir
park
alaninda toplanip yuruyuse baslandi. alanda 2 sahne vardi birinde
muzisyenler falan, digerinde genellikle konusmacilar bulundu. biz
bunlari
pek gormedik, keza parktan cikip yuruyuse katilmamiz 6 saat kadar
surdu.
hava guzeldi beklerken gunesten yandik. ertesi gun sehirde gosteriye
katilanlar kirmizi suratlardan taniniyordu. neyse yuruyusu beklerken
birkac
yuz kisilik bir anarsist grubun yan yollara girdigini gordum, polisler
de
onlari kolluyordu. yuruyus sehrin etrafinda beyaz bir kordon olusturdu
(insanlar beyaz giyiyordu). barisci bir yuruyustu, polisle herhangi bir
sorun cikmadi, sadece bir tutuklama olmus. bazi alanlarda polis
guvenlik
onlemleri almisti, ama genel olarak asiri bir polis varligi
gozlemlemedim.
sehrin polis sefi cenova’daki olaylarda polisin sorumlulugu oldugunu
kendilerinin gostericilere hareket serbestisi taniyacagini soylemis,
yerel
gazetelerden okuduklarima gore. yuruyus sonrasinda aktivistlerin
toplandigi
yerlerde sokak partileri gerceklesti.

- dissent anladigim kadariyla iyi orgutlenmis. workshoplar, info
merkezleri,
kamp alanlari, trenler, otobusler falan orgutlemisler. circa’da iyi
hazirlanmis.

- dun edinburgh’ta olay cikmis, polisle catismalar olmus. anarsist
karnavali
sirasinda 60 kisi tutuklanmis. diger aktivistlerin cogu feslane’deki
nukleer
denizalti ussunu blokaja gitmisti, orada olay cikmamis. ben bu olaylari
gormedim. gorenlerden de henuz duymadim, haftaya falan cevap alabilrim
belki.
0 favorites - -
"g8 tarih olmadan, yoksulluk tarih olmaz"

edinburgh'da yüz binlerce küresel kapitalizm karşıtı yürüdü. savaşı
gündem dışı tutmak isteyenlere inat, gündemde irak vardı. işçi partisi
milletvekili corbin: bugün yoksulluktan söz eden herkes savaştan da söz
etmek zorunda. - bia haber merkezi - 05/07/2005 arife köse - `yıldız
önen`

bia (edinburgh) - 6 temmuz'da iskoçya'da başlayacak g8 zirvesini
protesto etmek için edinburgh'a akın eden savaş ve kapitalizm
karşıtları, 2 temmuz cumartesi günü edinburgh'da düzenledikleri
gösteriyle kenti felç etti.

500 bini aşkın (internet'te 250 bin gibi rakamlar gördük, ama bu
kesinlikle doğru değil) kişinin katıldığı ve şehir merkezindeki the
meadows adı verilen çok büyük bir park alanından başlayan gösteri,
edinburgh etrafında yapılan renkli, canlı ve militan bir yürüyüşün
ardından yeniden the meadows'a geri dönülmesiyle son buldu.

sabahın erken saatlerinden itibaren the meadows'da toplanmaya
başlayan
savaş karşıtları, alanın beş ayrı yerine kurulmuş ekranlardan yapılan
konuşmaları izleme şansını buldular. bu sahnelerden bir tanesi stop
the war coalition'a (savaşı durdurun koalisyonu) aitti.

make poverty history (yoksulluğu tarihe göm) koalisyonu tarafından
örgütlenen gösteriye, dünyanın bir çok yerinden olduğu kadar,
ingiltere'den de yüksek bir katılım vardı. biz türkiye'den giden iki
kişi olarak, stop the war coalition'la birlikte yürüdük.

genel olarak gösteri, yukarıda da belirttiğimiz gibi, çok büyük ve
renkliydi. hıristiyan yardım kuruluşlarından anarşistlere kadar, çok
çeşitli sayıda ve görüşte grup yürüyüşe pankartlarıyla, dövizleriyle
katıldılar. zaten gösterinin büyüklüğünden dolayı eylemin tek bir
merkezi olamadığı için, yürüyüşün her yeri, kendi içinde bir gösteri
alanı gibiydi.

savaşı gündemin dışında tutmaya çalışanlar

g8 zirvesi protesto gösterilerinin örgütlenme sürecinin politik
olarak
en önemli noktası, gösteriyi örgütleyen make poverty history
(yoksulluğu tarihe göm) adlı kampanyanın içinde yer alan grupların,
savaşın bu gösterilerin ana gündemi olmasını istememiş olması ve bunu
engellemek için elinden geleni yapmış olmasıydı.

make poverty history kampanyası, içinde hıristiyan yardım
kuruluşlarından kiliselere kadar pek çok örgütü barındıran bir
kampanya. bu gruplardan bazıları işçi partisi hükümeti ile yakın ilişki
içinde. make poverty history kampanyasını örgütleyenler, dünyada
yoksulluğa ve iklim değişimi gibi sorunlara çözüm bulmanın savaşla bir
ilgisi olmadığını düşünüyorlar ve dünya yoksulluğuna çözüm bulmayı
tıpkı bir yardım kampanyası gibi düşünüyorlar.

ingiltere stop the war coalition ise, bu eylemin hazırlık sürecinde,
savaşın da gündeme alınması ve ana konuşmacılardan bir tanesinin stop
the war coalition'dan olması, koalisyonun alanda bir sahnesi ve standı
olması için büyük bir mücadele vermiş.

bunun sonucunda, walden bello , make poverty history sahnesinden
savaşa karşı konuşma yapabilen tek konuşmacı oldu.

ancak yine de hem eyleme katılanların attıkları sloganlardan, hem de
'fight poverty - not war' tişörtü giyip, yine aynı cümlenin bulunduğu
dövizleri taşıyanların sayısından, eyleme katılanların çoğunluğunu
savaş karşıtlarının oluşturduğu çok açıktı.

irak'tan yükselen sesler

yürüyüşün bitmesinin ardından tekrar the meadows'a geri dönüldüğünde,
stop the war coalition tarafından alanda bir miting düzenlendi. bu
sırada, alanın diğer bölümlerinde (alanı birbirine eklemlenmiş bir kaç
büyük parktan oluşan geniş bir saha gibi düşünebilirsiniz) make poverty
history kampanyasının konuşmaları da devam ediyordu.

stop the war coalition tarafından düzenlenen mitinge konuşmacı olarak
rose gentle (military families speak out - asker aileleri seslerini
yükseltiyor), fausto bertinotti ( italya - rifondazzione), george
monbiot (guardian gazetesi yazarı), lindsey german (stop the war
coalition), scott ritter (bm silah denetçisi), sami ramadani
(irak), majid al gaood (felluce), walden bello (focus on the global
south), jeremy corbin (işçi partisi milletvekili), george galloway
(respect milletvekili), john rees (respect genel sekreteri) katıldı.

irak'tan gelen sami ramadani, savaştan önce söylenen yalanlara ek
olarak, bugün irak'ta iki yalanın söylendiğini ve bunların yalan
olduğunu ortaya koymanın önemli olduğunu söyledi.

bunlardan birincisi, eğer işgal güçleri irak'tan çekilirse irak'ın
bir
iç savaşın içine düşüp irak halkının birbirini öldürmeye başlayacağı.
sami ramadani bunun büyük bir yalan olduğunu, çünkü asıl ölüm ve kaos
kaynağının işgalin kendisi olduğunu söyledi.

"gelecekteki olasılıklardan önce, bugünkü gerçeklere bakmalıyız ve
bugün irak'ta yaşanan gerçek, işgalin yarattığı günlük koşullardır"
dedi.

ramadani'ye göre bugün söylenen ikinci büyük yalan irak direnişinin
teröristlerden oluştuğu. ramadani bunun bir yalan olduğunu ortaya
koymanın çok önemli olduğunu, çünkü zaman zaman irak halkının
dostlarının bile bu düşünceden kaynaklı olarak irak halkının direnişi
ile aralarına mesafe koyduklarını söyledi.

ardından asıl teröristlerin işgal güçlerinin kendisi olduğunu, irak
halkının işgal bitinceye kadar direnmeye devam edeceğini ve işgalin
kuklası olan bir rejimi kabul etmeyeceğini söyledi.

felluce'den gelen majid al gaood ise, irak'ta bugün doğrudan ve
dolaylı ölümler olmak üzere iki tür ölümün yaşandığını, her ikisinin de
asıl sorumlusunun işgal güçleri olduğunu söyledi.

"doğrudan ölümlerin sorumlusu amerika; çünkü her gün işgal güçlerinin
açtığı ateş yüzünden yüzlerce iraklı ölüyor. bugüne kadar 100 binden
fazla iraklının öldüğü sanılıyordu, ancak tahminlere göre bu rakam 300
binden fazla, hatta 500 bin olabilir. bugüne kadar işgal güçleri
irak'ta 200 bin evi yok ettiler; hastaneleri yıktılar, tarihi mirasa
büyük zarar verdiler.

dolaylı ölümlerin asıl kaynağıysa, yine amerika'nın önderliğindeki
işgal; çünkü kamu hizmetleri verilemediğinden, elektrik, temiz su,
sağlık hizmeti olmadığından, her gün çocuklar başta olmak üzere,
onlarca iraklı ölüyor.

günlük hava sıcaklığının 40 dereceye ulaştığı bu koşullarda hayatta
kalmak çok zor."

gaood felluce katliamına ilişkin olarak da şunları söyledi:

"felluce'de 40 bin ev yıkıldı. şehir işgal güçleri tarafından
sarılmış
durumda. ancak yine de felluce halkı her ne olursa olsun evlerine ve
yakılıp yıkılmış şehirlerine dönmeye kararlı. işgal güçleri sadece
felluce'yi değil irak'ın başka şehirlerini de yakıp yıktı. fakat biz
sonuna kadar direneceğiz, çünkü bizden güç kullanarak aldıklarını güç
kullanarak geri almaktan başka şansımız yok."

"buraya sizden işgal güçlerini irak'tan geri çekilmeye çağırmanızı
istemek için geldim."

focus on the global south (küresel güneye odaklan) örgütü adına
konuşan walden bello ise, geçen günlerde istanbul'da düzenlenen irak
dünya mahkemesi'nden bahsederek, mahkemenin tarihi bir toplantı
olduğunu, irak savaşının birçok yönüne ilişkin çok sayıda kanıtın
ortaya serildiğini söyledi.

"irak dünya mahkemesi'nde sadece bush değil, blair de yargılandı.
blair'in suçları felluce katliamında, irak'ın ekonomik olarak
sömürgeleştirilip çok uluslu şirketler ve pazar ekonomisi için bir
cennet haline getirilmesinde amerika'ya yardım etmek; irak'ta kitle
imha silahı bulunduğu konusunda amerika ile birlikte yalan söyleyerek
kamuoyunu yanıltmak; sivilleri korumayarak ve hatta ölümlerine neden
olarak cenevre sözleşmesi'ni çiğnemek."

bello konuşmasının sonunda amerika'nın kendine düşman gördüğü herkesi
yok etme yoluna gittiğini söyleyerek, "biz hepimiz bush'un düşmanıyız,
iste burada ilan ediyoruz, yapabiliyorsa gelip bizi tutuklasın" dedi.

corbin: yoksulluktan söz eden savaştan söz etmek zorunda

işçi partisi milletvekili jeremy corbin ise, yoksullukla savaşın
bağlantısına dikkat çekti.

"yoksulluğun nedenlerini yok etmeden yoksulluğu tarihe gömmek mümkün
değildir. bugün dünyadaki yoksulluğun en büyük nedeni savaş ve
savaşın en büyük nedeni ise bush'tur. haziran ayında g8 ülkeleri
dünyanın yoksul ülkelerinin borçlarının %40'ını sildiler. ancak bu
hiçbir şey. g8 ülkelerinin bir yılda yaptıkları savunma harcamalarının
toplamı 646 milyar dolar. rakamlar her şeyi gösteriyor. dolayısıyla
bugün yoksulluktan söz eden herkes aynı zamanda savaştan da söz etmek
zorunda."

respect genel sekreteri john rees ise, "g8 ülkelerine yalvarmak
için
değil, dünyanın en zengin savaş çığırtkanları olduklarını onların
yüzlerine haykırmak için buradayız. bize neden g8 ülkeleri ile
görüşmediğimizi soruyorlar. bu tavuktan tilki ile pazarlık yapmasını
istemeye benziyor. biz o kadar aptal değiliz. ve güçlü olan, çok olan
biziz. schiller'in bir sözüyle konuşmama son vermek istiyorum: 'büyük,
sadece biz dizlerimizin üzerine çöktüğümüz için büyük görünür.' haydi,
hep beraber ayağa kalkalım" dedi.

son olarak konuşan respect milletvekili george galloway de, "bugün
dünyada 3.3 milyar insan, günde 2 dolardan daha az gelirle yaşıyor.
dolayısıyla g8 tarih oluncaya kadar yoksulluk tarih olmayacak. yoksul
ülkelerin bu kadar borçlanmasının sorumlusu bu ülkelerin yoksul
halkları değil, iktidarlarını korumak için borç alan kukla rejimlerdir.
dolayısıyla bu borçları ödemesi gerekenler bu yoksul halklar değildir "
dedi. (ak-yö/tk)
0 favorites - -
edinburgh'daki dünkü polis hengamesi ve kampalanındaki
gleneagles blokajına yönelik hazırlıkların ne alemde
olduğunun ayrıntılarına ilişkin bir rapor.
raporu yazan kişi anarkismo.net yazarlarındandır.
insanlar ya fastlane'e yada edinburgh'a gittiklerinden
irlanda mahallesi dün boşalmıştı. günlerdir ortalıkta dolanan
raporlara ve söylentilere bakılırsa, protestolarla çok farklı
yöntemlerle ilgilenilecekti. edinburgh'da rts*tarzındaki bir
etkinlik henüz başlatılamadan engellenirken, fastlane
protestosu beklendiği gibi kitlesel gözaltı olmadan sürdürüldü.
özellikle tehditkar bir hareketle, polis, tıbbi ve yasal
ekipleri özel olarak hedef aldı ve bunlardan bazıları
alıkonuldu, dövüldü, gözaltına alındı. (polis gözaltına
alınanların isimlerini yada uyruklarını henüz doğrulamamış
olsa da) irlandalı dissent grubunun bir üyesinin resmen
açıklanmadığı halde gözaltında tutulduğu tahmin ediliyor.

öğleden sonra, protestocular fazlasıyla sert polis
müdahalesi sonucunda sıkıştırılıp kovalandıklarına
dair şeyler anlatarak geri döndüler.

ancak, kampta dikkatler önümüzdeki günlerdeki eylemlerin
örgütlenmesine odaklanmıştı. saat yedide, sözcülerkonseyi
farklı blokaj önerileri üzerinde tartıştı. aynı saatlerde
kampalanının dört bir yanında mahalleler ve uyum grupları
buluşuyordu. sözcülerkonseyi toplantısı boyunca, açıklanan
plana yönelik geribildirim ve tepkileri almak üzere
temsilciler belirli aralıklarla mahallelerine geri
gönderildi. yavaş yavaş, gıdım gıdım bir konsensüs ortaya
çıktı. endişeler dile getirildi. lojistik meseleler
tanımlandı. toplantı saat 10.00'da sona erdi ve hemen
ardından çözülmesi gereken çok sayıdaki farklı sorunu
didiklemek üzere farklı çalışma grupları toplandı.

dün gece kampta yürürken, orda burda küçük halkalar
şeklinde öbeklenip yapılacak eylemleri tartışan
insanları görebiliyordum. gün boyunca dikkate değer
pek çok taciz vakası duyulduysa da, kamp alanı içinde
yenilgi havası hatta olağandışı bir paranoya bile yoktu.
kampalanında (beceriksizce) şarkılar söyledik, sırayla
ön-giriş kapısında bekledik, günleri etkinlikleri
ve gelecekte ne yapmayı düşündüğümüzü konuştuk.

gece saat birden sonra, alarm devreye girip polisin kampa
girdiği çağrısı duyulunca, heyecan yaratan kısa bir
hareketlilik yaşandı. uyuyanlar hızla uyandırıldı,
insanlar mahallelerinde toplandılar, ne olup bittiğini
öğrenmek amacıyla ön-giriş kapısına delegeler yolladılar.
neyse ki, yanlış alarm verilmişti, bazı polisler
geldiyse de, girmeye çalışmadan ayrılmışlardı.

daha önceki raporumda irlanda mahallesinin diğerlerini
shell mevzusu konusunda bilgilendirmek amacıyla geniş
bir toplantı gerçekleştirdiğini söylemeliydim. bunun
sonucunda, burada, iskoçya'da bulunduğumuz sırada bir
dayanışma eylemi yapma kararı alındı. bu sabah erken
saatlerde pek çok kişi bu eyleme katılmak üzere
kampalanından ayrıldı.

stirling'de kalanlar blokaj için plan yapmayı sürdürdüler.
bu sabah, kampalanında yürürken, açtıkları haritalara
dikkatli biçimde bakan küçük grupların yanından geçtim.

son olarak şunu bildirmekten mutluluk duymaktayım ki,
mızmız mutfağı/ani ölüm vegan cafe açık ve çalışıyor.
her neyse, karnımızı doyurmamız gerekiyor.

bu rapor stirling kampalanındaki indymedia merkezinden
geliyor ve ilk kez indymedia.ie'ye gönderildi

*[ed.notu: rts-reclaim the streets/sokakları geri alalım;
bir çeşit sokak işgali etkinliği]

çeviri - batur özdinç/ainfos
0 favorites - -
g8 blokajı başlamış bulunuyor, aldığımız haberleri
buraya ekleyeceğiz. lütfen kendi haberlerinizi de ekleyin
7.25 gmt ---- sky haberleri g8'e çıkan yollar ve yakın
kasabalardan birisindeki çatışmaların resimlerini gösteriyor.
sopalar ve fişekler kullanan protestocularla, panzerler,
coplar ve biber gazı kullanan polis arasındaki çarpışma
sürüyor. protestocular bu yolları bloke etmek ve g8 destek
personelinin gelişini geciktirmek amacıyla oldukça küçük
gruplara ayrıldılar.

8.00 gmt
andrew - anarkismo çarşamba, tem 6 2005, 8:04am

bbc radyo4 protestocuların dün gece polisin kurduğu yol
engellerini geçmeye çalıştıkları sırada sterling
kasabasında önemli çatışmalar olduğunu bildiriyor.

8.06 gmt
andrew - anarkismo çarşamba, tem 6 2005, 8:08am

gmtv polisin yolları yeniden açmaya çalıştığını ve
demiryolunu kapama girişimi olabileceğinden endişe
duyduğunu bildiriyor

bbc haberleri websitesinden 7.53 gmt
andrew - anarkismo çarşamba, tem 6 2005, 8:16am

stirling g8 protestolarıyla 'kesildi'

protestocular eko-kamptan harekete geçince olaylar patlak verdi
gleneagles'taki g8 zirvesi başlarken, polis ve protestocular
stirling'de olaylara karıştı. iskoçya polis merkezi,
insanlar stirling yakınlarındaki eko-kampalanından
gleneagles bölgesine doğru harekete geçmeye
başlayınca olaylar patlak verdiğini söylüyor.

görgü tanığı mark wallece "büyük bir muharebe" olduğunu söylüyor.

protestocular tarafından bloke edilince, stirling'in
merkezinin yanı sıra m9'daki granada hizmetleri de
kapatıldı. polis seyahat sorunlarından yakınıyor.

m9 edinburgh'dan gleneagles'a giden ana güzergahı oluşturuyor.
protestocular zirvenin buluşma noktasına giden tüm yolları
bloke edeceklerini ifade ediyorlar.

polis memurları fişeklerle saldırıya uğrarken çatışmaların
ardından iki kişi gözaltına alındı.

başkomiser peter wilson: stirling'de, pazartesi
günü edinburgh'da gördüğümüzle aynı türde bir
etkisiz-bırakma durumunun olduğunu görebilirsiniz

güvenlik güçleri bir açıklamada şunları söyledi:
"polis memurlarının, azınlıktaki unsurların
saldırısına uğradığı izole şiddet olayları var.

"polislerin üzerine bazı fişekler atıldı ve iki kişi
şiddete başvurdukları gerekçesiyle gözaltına alındı.

"kamptaki hareket stirling bölgesinde dikkate değer
bir karışıklığa neden oluyor. karışıklık gün boyunca
devam edecek gibi görünüyor."

kaynak: anarkismo.net çarşamba, tem 6 2005, 8:42pm
http://anarkismo.net/newswire.php?story_id=870

çeviri - ainfos

-----------------------------

class war [sınıf savaşı] gleneagles'taki g8 buluşmasını
engellemeye çalışarak iskoçya'daki polis ve yetkililerle
çarpışan protestocuları takdir ediyor. özellikle de
4 temmuz pazartesi günü edinburgh'da polise karşı eylem
ve aktivitelere kendiliğinden katılan önemli sayıda
insanın olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz.
alışveriş yapanlar, yoldan geçenler ve yerel "ekipler"in
çatışmalar başladığında kendilerine kimin tarafında
olduklarını sormalarına gerek kalmamıştı.

g8 zirvesi tek bir amaç için var - g8 uluslarının
liderlerinin konumlarını güvence altına almak için.
ulusal çıkarlardan, tüm insanlık için daha çok
iyilikten ve hatta afrika'daki acılardan bahsedebilirler,
ama hepsi buraya kadardır - laf. yakında tüm bu
saçmalıklar unutulur gider.

g8 karşıtı eylemlere ilişkin daha fazla ayrıntı için,
üyelerimizden birisinin bloguna bakın:

http://www.londonclasswar.org/blog.htm

defol git geldof!

sir bob geldof tarafından kaybedenler [losers] takımı
olarak adlandırılmak gerçekten de büyük bir onurdur.
ne de olsa bu adam, 20 yıl önce afrika'daki acıları
ve açlığı sona erdirmek için live aid'e öncülük etmişti.

fark etmemiş olabilirsin bob, ama o kıtadaki ve aslında
diğer tüm kıtalardaki sorun hayırsever bağışlarla çözülemez.
bunu iskoçya'da polise kaldırım taşı atanlar çözebilirler,
bütün zenginliğine ve nüfuzuna rağmen sir bob henüz çözemez.

live aid'in başarısızlığa uğramasının üzerinden geçen 20
yılın ardından, sir bob 20 yıl önce yaptıklarını tekrarlıyor.
halkın siyasetçilerin dinlemesini sağlamasının tek yolu
yalvarmaktır. londra'daki live8 konserinde her ikisinin
de eleştirilmesini açık ve net bir şekilde yasaklayacak
ölçüde george bush ve tony blair'in ayaklarına kapanan
bir adam. bob'un demokrasisi buraya kadarmış. daha da
kötüsü, geldof, 2003'te dünyanın dört bir yanında çok
daha fazla sayıda insanın irak'ın işgaline karşı
siyasetçileri harekete geçirmek amacıyla seferber
olduğunu unutmuşa benziyor. george ve tony o zamanlar
sir bob'u dinlememişlerdi, şimdi niye dinlesinler ki?

doğrudan eyleme karşı çıkarken, geldof en azından tutarlı.
cenova'da protestocular dövülüp, işkence görüp, carlo guilani'nin
örneğinde polis tarafından katledilirken, geldof tam anlamıyla
burjuva bir tutum sergileyip italyan yetkililerin yanında yer almıştı.

bob geldof sorunun bir parçasıdır, çözümü değil.
g8 gösterilerindeki sorunun parçasıdır ve gittikçe
de afrika'daki sorunun bir parçası olmaktadır.
hayırseverliği ve "adil" ticareti destekleyerek,
geldof, afrikalılara nesiller boyunca sahip oldukları
şeyin aynısını teklif etmektedir.

sir bobla ilgili geriye tek bir sorun kalıyor; neden g8'in
dışında kaldı da, içeri girip içki servisiyle uğraşmadı?

http://www.londonclasswar.org/g8.htm
============================================
* class war anarşist bir federasyondur

çeviri - ainfos
0 favorites - -
güney bristol anarşistleri blair’in dairelerini bastı

grup, bu akşam saat 6pm’de bristol merkezindeki zenginlerin yaşadığı 'the panoramic' apartman
bileşkesindeki lüks dairelerin kontrolünü ele geçirdi. büyük sayıdaki gücünü şehrin başka bir tarafındaki
barışçıl bir gösteriyi kontrol etmek için seferber eden hantal avon & somerset polisleri büsbütün şaşırmıştı.
güney bristol anarşistleri adına yayımlanan bir açıklamada şöyle deniliyordu: “bizler, iskoçya’daki
militan kara blok yoldaşlarıyla dayanışma amacıyla bir eylem gerçekleştirerek, blair’in milyonlarca
sterlinlik dairelerinin kontrolünü ele geçirdik. “blair, kentimizde binlerce sterlin değerinde şahsi
yatırım üzerinde otururken, “yoksulluğu tarihe gömeceğini” iddia eden bir ikiyüzlüdür.

"yoksulluğu tarihe göm - zengini yok et"

resimler için ziyaret edin:
http://www.indymedia.org.uk/en/2005/07/316947.html

çeviri - ainfos

-------------------------------------------------------------------

class war e mail servisi: bereketli iskoçya’dan
haber ve yorumlar buradan görülebilir:
http://www.londonclasswar.org/blog.htm
class war po box 467 londra e8 3qx
www.londonclasswar.org
g8 zirvesi protestolarındaki bir cw üyesinden
4 temmuz
dolu dolu eğlence karnavalı için erkenden edinburgh'un yolunu
tuttum. insanların kıstırılacağını yada tevkif edileceğini
hissettiğimden, bu karnavala gitmek istemedim, böylece asıl
mevzuyu kaçırma şansımı kullandım. bunun yerine,
bu fırsatı ülkenin dört bir yanından gelen, bu tuhaf pislik
karışımının ne halt edeceğini izlemek için değerlendirdim.

liverpool, yorkshire, humberside, manchester, londra,
fife, glasgow'dan gelen polisler ve muhtemelen görmediğim
daha başka güvenlik güçleri vardı. deli gibi ortalıkta
dolanıyorlardı. önceden zaman kaybettirdiklerini düşünüp
pek kaale almadığım palyaçolar gerçekten de çok iyiydiler!
günün en heyecanlı anlarından birisi, bunlardan 60'ını
sheraton'ın çevresindeki bir yoldan aşağıya, arkalarından
150 isyan uyuzu takip ederken izlemekti. ortalığın kan
gölüne döneceği beklentisiyle isyan uyuzlarını takip ettim,
palyaçoların pisliklerin kıskaç manevrasından
kaçabildiklerini görmekse beni epeyce eğlendirdi!

diğer eğlenceli anlardan bazıları da manchesterlı bazı
pisliklerin kasklarının çene bantlarını takma emri almasını
izlemek - ve bunu yaparlarken de birbirlerine yardım etmek
zorunda kalmalarıydı. ardından iskoçyalı bir komiser
dikkat çekti ve sonra da "hızlı ... marş marş"!

palyaçoları kovalayan isyan uyuzları bölgenin dışından
geliyorlardı ve salak gibi kayboldular. bunlardan birisi,
sokak haritası almak için arabasına gitmek zorunda kaldı!
yolda, palyaçoların arkasından darmadağın sıralar
halinde, bir bok torbası gibi yürümeye başlarlarken,
bir komiser emirlerini zırvalıyordu. palyaçoların
peşine düşmek üzere bir köprünün altına girmek
zorunda kaldılar - burada üzerlerine çöp yığınları
ve bir demir parçası fırlatıldı. ne yazık ki, sanırım
hepsi ıska geçti.

princes caddesi'nde bir eylem olduğunu gördüm, ancak
gazetelerde çıkan heyecanlı şeyler ben oradan ayrıldıktan
sonra gerçekleşmiş - lanet olsun, yine aynısı oldu!

polisin yeni bir oyuncağı olduğundan da bahsetmeye değer;
sokakları bloke etmek için kullanılan demir at.
kafes görünümünde bir polis aracı tarafından çekiliyor,
ama kanatları bir caddeyi kapatacak kadar açılabiliyor.

3 temmuz

bugün daha da ilginç şeyler olmaya başladı! sonunda edinburgh'a
gidip daha fazla kişiyle buluşmayı başardım. anarşist kongre
toplantısında, birisi salonda bir gazetecinin bulunduğunu
gösterene kadar herşey iyi gidiyordu - bu şahıs sıradan bir
gazeteci değil, (londra) evening standard'da ve the spectator'ın
tory dergisinde yazan ünlü andrew gilligan'dı. notları elinden
alındı, ama, ne yazık ki, diğer eşyaları - leptapı vs - iade
edildi. önümüzdeki haftaya dair kısa bir toplantılar
tartışmalar dizisi gerçekleştirildi. işler yoluna giriyordu...

2 temmuz

edinburgh yakınlarındaki küçük bir kasabaya gelince
mola verdim ve etrafa bakındım. görecek çok fazla şey
yoktu ve turist bilgi merkezi de açık değildi. gerçi
sonradan bunlarla uğraşmayı bir kenara bırakıp,
stirling'deki rezalet geceden sonra en çok ihtiyacım olan
şeyi yaparak son 24 saatin en güzel zamanını uyuyarak geçirdim.

cuma, 1 temmuz

anarşist ekspres için king's x’e gitmeden önce,
epeyce fazla şeyi halletmeyi becerdim. treni
ayarlayanlar, bunu pisliklerin ön istihbarat
takımından gizleyerek zekice yapmışlardı.
eğer bir kişi intihar etmeye kalkışmasaydı,
stevenage’dan zamanında yola çıkabilirdik.
ancak bir saat sonra yola çıkabildik.

‘tren görevlileri’, mırın kırın etmeden, her türlü
sorunu çözerek, insanları bilet karşılığında
çarçabuk trene alıp süper bir iş çıkardılar.

tren, verdiğim parayla kıyaslandığında umduğum kadar iyi
değildi - ancak şaşırtıcı biçimde ferahtı, öyle ki seyahatin
büyük kısmında, masayı yalnızca bir tek kişiyle paylaştım.

makul, olaysız bir tren yolculuğu sonrasında, edinburgh'a ulaştık.
insanların fit tarafından filme alındığı burada durum birazcık
belirsizdi. çok az kişinin geceyi nerede geçireceğine dair
doğru düzgün fikri vardı, ancak üç seçeneğimiz vardı. ben,
sütü ve balıyla meşhur bir yer olan stirling'i tercih ettim.

söylemek bile gereksiz, öyle değildi. kamp, üç tarafı
hızla akan bir nehirle çevrili, kampla nehir arasında
metan-dolu bir bataklığın bulunduğu büyük bir tarladaydı.
dizanteri ve devasa otların olduğu yolundaki haberler
beni ihtiyatlı davranıp orada bir geceden fazla
kalmamaya itti - ve uyku tulumum da yoktu!

kıssadan hisse - hayatımın en rezil gecelerinden birisini,
cereyanda kaldığım büyük bir çadırın içinde, üzerime bir
mont örtüp az da olsa uyumaya çalışarak geçirdim.
bir daha asla!

sabah istasyona gittim ve kalacak yarım pansiyon
bir yer bulmak için bir trene takıldım.
=====================================
class war anarşist bir federasyondur

çeviri - ainfos

--------------------------------------------------

07 temmuz 2005 stirling ve m9'a yönelik anarşist saldırı
saat 2.02am'de başladı. şakır şakır yağan yağmur altında,
1500'e yakın protestocu stirling şatosu'nun gölgesinde,
geçici 'eko-kamp'ları camp horizon'nun [ufuk kampı] kapısına yürüdü.
kapılar sarsıldı ve gürültülü kalabalık sloganlar ve şarkılar
eşliğinde hızla ilerledi. anarşistlerin amacı güvenliği yarmak
ve iskoçya merkezine giden ana yolu bloke etmekti. pek çoğu
kamp kapısından daha ötesine varamacağını düşünüyordu. ne de
olsa, hedefleriyle aralarında binlerce polis duruyordu.
ancak bu kadar erken saatte harekete geçtiklerinden polisi
uykuda yakaladılar. olayı gören bir görgü tanığı şöyle
diyordu: 'protestocular koordineli haldeydi. insanları
belirli bölgelere yönelttiler ve hepsi bir anda saldırıp
polis kuvvetlerini germeye karar vermişlerdi.'

anarşistler herhangi bir ciddi şeyle karşılaşmadan
springkerse sanayi bölgesi'ne ulaştılar.

polis, fişek yağmuru altında onları orada zaptetmeye çalıştı.
ancak tam da polislerin başarılı olduğu söyleceğimiz bir anda,
aşırılık yanlısı 1000 kişilik ikinci bir grup daha geldi

polis iki taraftan gelen kalabalığın arasında sıkıştı.
şaşkınlığa kapılan polisler, üzerlerine ikinci bir dalga
gelirken bir çıkış yolu aradılar.

bazı fişekler atıldı ve her iki tarafta da kızgınlık
ve hüsran artarken polis copları devreye girdi.

bir isyan polisi meslektaşlarından birine:
'bu p*********** birbirinden ayırmalıyız, aksi halde
aynı şey tekrarlanacak.' diyordu.

polis, arkadaşını gözaltından kurtarmaya çalışmak amacıyla
boğuşan bir anarşiste biber gazıyla müdahale etti.

polis, gözaltına alınan bir arkadaşını sımsıkı
tutan başka birisinin de koluna defalarca vurdu.
kol kırılmış gibi görünüyordu.

anarşistler, kızgınlıklarını yakınlardaki büyük
şirketlerin sembolleri üzerinde çıkardılar -
springkerse açık pazarındaki mcdonald's,
burger king ve bank of scotland şubeleri.

burger king'in ondan fazla penceresi paramparça edildi.
reklam levhaları tahrip edildi ve sokaktaki bir dahili
telefon sistemi yerinden söküldü.

bir protestocu: 'otoyola çıkmak amacıyla hep birlikte
açık pazara doğru yürüdük.

'polisle çeşitli çatışmalar yaşandı. herkes daireler
çizip ortadan kaybolmaya çalışıyordu.'

stirling ve bannockburn'daki sıradan insanlar
anarşistlerin öfkesini hissettiler.

ağırlıklı olarak italyanlar, almanlar ve ispanyol
asıllılardan oluşan iki yüz serseri, stirling'deki
high street'te ve yakınlarındaki yerleşim bölgelerinde
kaosa neden oldu.

camları indirdiler, sprey boyayla duvarlara yazı yazdılar
ve duvarlardaki uydu çanaklarını söktüler. beş polis
yaralandı ve bir sürü protestocu yaralarını sarmak
için kampa geri döndüler.

stirling tren istasyonu, isyan nedeniyle 90 dakika
kapalı kaldı.

bannockburn'da, protestocular park etmiş arabaların
ön camlarını indirdiler ve polis araçlarına taş attılar.

kollarına giydikleri şişkin iç lastik borularıyla
birbirlerine kenetlenmiş olan bir grup, yolu bloke
eden bir isyan polisi hattına saldırdı.

bazıları bir polis aracına demir çubuklarla saldırarak
farlarını tekmeleyip aracı ters çevirdiler.

isyan kızgınlaştığı sırada, başka bir grup daha camp
horizon'dan yürümeye başladı. siyahlara bürünmüş
italyan anarşistlerinin başı çektiği 300 kişiden
oluşan sıkı grup yüzlerini eşarplarla sarmalamıştı.

epeyce gerilen polislerin şaşkınlık içinde yakalandıkları
görülüyordu. ilk başta anarşistlerin yoluna sadece bir
polis aracı çıktı ve o da zaman kaybetmeden takviye
kuvvet bulmak için tabanları yağlayıp kaçtı.

kalabalığın stirling merkezine çıkan yolu üzerindeki
bir kavşakta zayıf bir polis hattı oluşturuldu.

anarşistler saldırmak yada kaçmak için hamle yapmayı
hesapladıkları sırada fişekler uçuşmaya başladı. geriye
doğru kaçmak için hareketlendiler fakat birkaç araç dolusu
polis yollarını bloke etmek üzere olay yerine ulaştı.

protestocular, yine kuşatılacaklarını bildikleri halde,
yolları üzerindeki bir polis hattını zorladılar.
ancak pek çoğu polis kordonundan kaçmayı başardı
ve m9'a doğru yollarına devam ettiler.

çamurlu tarlaları ve demiryolu hatlarını geçip, çitler
ve ormanaltı bitkileriyle mücadele ettiler.

sadece birkaç yüz anarşist yola çıkmayı başardı
ama bu bile yeterli oldu.

6.15am'i biraz geçe, 120 protestocu dokuz numaralı
kavşak yakınlarındaki toprak bir seti döktü ve
nakliyat yoluna saçtılar.trafik durdu.

bir mil uzakta, italyanların başını çektiği bir grup
güneye giden nakliye yolundan kuzey yönüne doğru
yürüyerek diğer yoldan gelen başka bir grupla buluştu.

o sırada, m9 üzerinde sadece polis araçları hareket
halindeydi. anarşist gruplar polis kordonuyla çevrili
halde yola uzanmıştı.

protestoları zaptetmeye çalışırken polisler oraya buraya
koşturdular ancak serseriler gayelerine ulaştı.başarı
haberleri yayılırken çılgınca seviniyorlardı

protestoculardan biri şöyle diyordu: 'yol boyunca
bazı blokajlar var. polis birini açınca, bir başka
protestocu grubu yolu tekrar kapatıyor.'

polis m9'un kontrolünü yeniden ele geçirmek için üç saat harcadı.

bu sabahki kargaşada altmış-beş anarşist gözaltına alındı.
fakat kaçabilenler daha sonra camp horizon'da büyük bir
zafer kazandıkları iddiasındaydılar.

bir karavanın yapıştırılan geniş bir harita,
tek tek işaretlenmiş anarşist zaferlerle doluydu.

önde gelen anarşistlerden biri: 'yapabileceğimizi sanmıyorlardı
ama zirveye sıkı bir darbe vurduk. planımız yoktu ama eüer
bir planınız yoksa işler kötü gitmez.'

şunları eklerken ise protestocu yoldaşlarından alkış
sesleri yükseliyordu: 'bugün, britanya'nın en iyi
10.000 polisini hakladık ve onlar da bunun farkındalar.'

ikisi kadın, beş polis hastaneye kaldırıldı. polis hastanedeki
'bir grup insanın' polislerin tedavisini engellemeye çalıştığını
öne sürdü

kaynak: http://www.dailyrecord.co.uk/news/

çeviri - batur özdinç/ainfos
0 favorites - -