jason becker sevdamız sayesinde tanıştığım bir güzel insan.
boğaziçi seçimi konusunda fikrimi sormuştu. çevresindeki bazı insanlar ondan başka şeyler bekliyorlardı çünkü. yani boğaziçi kimsenin hayır diyebileceği bir üniversite olmasa da bölüm olarak daha çok para kazanabileceği bölümlere gitmesini söyleyen komşuları vardı. söylediklerim onu mutlu etmişti, bugün de verdiği karardan memnun olduğunu görmek beni mutlu ediyor. o günden beri severiz birbirimizi. öyle çok sıkı bir arkadaşlığımız falan yoktur ama ne zaman bir şey yazsam hep ilk günkü samimiyetiyle cevaplar, konuşur. eda' da en sevdiğim şey budur işte. tanıştığımız günden bugüne kadar çok değişti ama eda' yı eda yapan, onu sevmemi sağlayan temel özelliklerin hepsi tıpkı ilk günkü gibi aynen kaldı. mütevazı olmaya çalışan ya da mütevazı insanı oynayan biri değil, gerçekten mütevazı biri eda.
bir süre önce; ''kız arkadaşımın müzikle ilgileniyor, senin şarkını attım çok sevdi ben de ekle istersen sahne konusunda senden çok daha tecrübeli sana önerilere bulunabilir, kafana takılan şeyleri cevaplayabilir dedim, ekleyebilir değil mi'' mesajıma karşılık, çok sevinirim, senin kız arkadaşınla tanışmayı çok isterim hem müzik konusunda da birbirimizle fikir alış verişi yapar birbirimize bir şeyler katabiliriz diyerek cevap verip bir kez daha hayranlığımı kazanmıştır kendisi. ben kız arkadaşıma müzikal anlamda bir rol model olarak onu gösteriyorum, ağır ağır ilerledi ama istemediği hiçbir şeyi yapmadı vs. diyorum, sana tavsiyelerde bulunabilir diyorum, buna karşılık eda ise ''birbirimize bir şeyler katarız'' diyor. çok klas, çok güzel bir insandır eda.
davulla bavulun fakir kafiyesi' ne ise hastayım.