kendisinin sunduğu programdaki herhangi bir diyaloğun ilerleme biçimi şöyle:

konuk: yerel seçim sonuçları göstermiştir ki...
ebru: seçim diyorlar da neyi seçiyorsak sanki...
konuk: ee, yerel seçim'de chp birinci...
ebru: seçim yerel ama herkes toplamı konuşuyo demek ki genel.
konuk: ...birinci parti olduğu için önümüzdeki dönem...
ebru: aslında her yerel seçim genel seçim muamelesi görür bu ülkede.
konuk: ...ee, önümüzdeki dönem siyasette atılacak adımlar...
ebru: bir yandan akşener de bahçeli'yle görüşmüş diyolar.
konuk: nasıl?
ebru: gerçi kimler kimlerle görüşüyor hepsini nerden bilcez.
konuk: ...dediğim gibi, atılacak adımlarda chp-akp ikiliği çerçevesinde...
ebru: kastamonu'da ne olmuş olabilir ki belediye chp'ye geçmiş.
konuk: ...çerçevesinde birçok konu yeniden değerlendirilecektir.
ebru: belediye geçti de meclisi geçti mi orası önemli önemli.
konuk: çünkü kötüleşmekte olan ekonomik göstergeler işaret ediyor ki iktidar artık tek başına...
ebru: başka yerlerde de belediye geçti ama meclis geçmeyince olmuyor.
konuk: ...tek başına karar almakta güçlük çekeceğini...
ebru: aa bi dakka ya ben on yıl önce kastamonu'ya gitmiştim çok güzeldi.
konuk: nasıl?
ebru: çok gezememiştim ama yemekleri güzeldi.
konuk: ...
ebru: oradan da karabük'e geçmiştik.
konuk: neyse, seçim sonuçları...
ebru: yok bi dakka önce karabük'e sonra kastamonu'ya geçmiştik galiba.
konuk: ya sabır...
ebru: amasya da güzel diyolar oraya da gitmek lazım.

https://twitter.com/…tatus/1389962724478754820?s=19

anayasa hazırlayıp tüm kesimlere hitap edeceğini iddia eden mhp'nin saldırdığı kadın. programdaki birinin eleştirisine güldü diye. ve bu insanlar toplumsal mutabakatla anayasa yapacak öyle mi?

eleştiriye bile tahammülü olmayan, siyasetçilerle alay edilmesinin normal olduğu demokratik bir ülkede yaşadığını unutan mhp anayasa falan yapamaz. zaten fark ettiyseniz kimse ciddiye almadı...

ama gazeteci insanların ekmekleriyle oynadılar... bunların yaptığı anayasanın kapağı bile açılmaz.
bunlar erdoğansever arapçılardan başkasına gün ışığı göstermez. uzak olsunlar.

bu kadın bildiğiniz cahil. muhalefet medyası böyle tiplere kaldıysa vay halimize. konukların sözünü kesmesi bir yana(başlık altındaki girilerin neredeyse yarısı bununla ilgili) en genel geçer konularda bile cehaletini açıkça belli ediyor.

örneğin konuklar ankara’da çukurambar’dan bahsederken “aaa evet ankara’da öyle bir yer var, duymuştum” gibi bir yorum yaptı. bir haber sunucusunu bırak, ülkeden az buçuk haberi olan herhangi bir vatandaşın bile yapmayacağı yorumu pat diye ciddi bir konuşmanın ortasında yapıyor. gel de şimdi bu kadının haber sunucusu olduğu programı ve kanalı ciddiye al.

bu kadının tavrı tüm genç hemcinslerime ders olsun.

kardeşlerim, işte uğruna büyük fedakarlıklar yaptığınız, kariyerinize, okulunuza zarar verdiğiniz, yöneticilerinize, ailelerinize posta koyduğunuz kadınlar, genelde böyle hiçbir şey olmamış gibi işlerine, menfaatlerine bakarlar.

bu yazdıklarımdan sakın kadın düşmanı olmayı önerdiğim anlaşılmasın. yalnızca her konuda partnerinizi, eşinizi, uğruna fedakarlık yapacağınız kişiyi dikkatli seçin.

ebru burayı okuyorsan nolur konukların laflarının arasına girme nolur yalvarıyorum. zaten herkesi uzaktan bağlıyorsunuz sesler gecikiyor bir de sen yırtık dondan çıkar gibi her söylenen lafa bir ekleme yapıp susuyorsun. karşı taraf da senin konuştuğunu sanıp susuyor sen de susuyorsun. sürekli bir laf ekliyorsun adamların hızını da kesiyorsun, dediğin laf da lafa benzemiyor. sinirden sürekli kanalı kapatıp başka kanala geçiyorum.

kesinlikle iyi bir program moderatörü değil. hatta kötü moderatör nasıl olunurun cevabı gibi bir kadın. hele bir "ııııııııı" laması var ki, tüyleri diken diken ediyor.

her programda karşısındaki insan konuşurken sürekli konuşan, hem izleyiciye hem de konuğuna illallah ettiren, yıllardır eleştirilmesine rağmen bu huyunu bir türlü değiştirememiş bir sabah kuşağı ekonomistidir.

+ şimdi ebru hanım süt fiyatları...
- süt fiyatı evet.
+ süt fiyatlarının artmasının nedeni...
- arttı evet gerçekten çok fena.
+ nedeni şu ki...
- neden arttı gerçekten ?
+ şimdi üreticiye gelen yük...
- üretici yoruldu sanki di mi ?
+ üreticinin tüketiciye yansıması...
- yansıyor di mi evet gerçekten ?
+ sonuçta süt için üreticinin biraz da...
- biraz yük azalmalı mı sanki ?
+ kısmi olarak devlet desteği...
- destek lazım kesinlikle.

kendisini bilenler eminim okurken bile sinir krizi geçirmiştir bu ve buna benzer diyalogları için. ciddi ciddi televizyon sadomazoşist'i mi diye düşünmeye başladım artık, ki yıllardır neredeyse hakarete varan aynı eleştirileri alıp da bir gram bile değişmemiş olması bana sadece bunu düşündürtüyor. öğle yemeğini yerken kendisine gelen kötü yorumları okuyup son derece keyif aldığına eminim diyebilirim.

aslında kötü insan olduğunu düşünmüyorum ama ciddi bi tv programı için fazla yoran bir sunucudur.

debe editi ; şimdi uyardılar, sanırım ebru hanımın dün annesi vefat etmiş. böyle acı bir günde kendisini eleştiren bir entryi debe'de görmesi vicdanen bana kötü hissettirdi, gerçekten kusuruma bakmasın. buraları okuyorsa kendisine sabırlar diliyorum, başı sağolsun.

kendince sürdürülebilir bir söz kesme şekli bulmuş, sessiz bir tonda mıymıy, ama durmadan konuştuğu için, karşı taraf 'sözümü kesmeyin' de diyemiyor çünkü sessiz bir tonda kendince tuhaf bir biçimde sürekli konuşuyor.. konuğun anlattığı mevzuda saçma gereksiz bir bilgiyi alt ses olarak veriyor mesela, ama aşırı alakasız ve bu alt ses hiç kesilmiyor, mütemadiyen konukla eş zamanlı konuşmaya devam ediyor. bir de baygın, halsiz güçsüz bir tonlama seçmiş, kendine yakıştığını zannediyor . uniq düzeyinde saçma lan??

bassın istifasını, bülent aydemir'le birlikte en az 5 kanal kapısını açar. onun yayın yaptığı saatte ondan fazla reyting alan başka bir yayın yok haber kanallarında ve o gittiğinde onun yerini doldurabilecek başka biri yok haberturk'te. çok çok hokenek'e verirler, o da ne güzel yapar ya!

istifa ederse ; bu düzen değiştiği zaman taşıyacağı bir şeref madalyası olur.
istifa etmezse ; yavaş yavaş yok olup gidecek.

allah rızası için birisi bu kadına enflasyonun bu kadar yüksek olmasının temel nedeninin kur artışı değil merkez bankasının karşılıksız olarak bastığı para olduğunu anlatsın.

başkanlık sistemine geçildikten sonra merkez bankası bağımsızlığını kaybediyor. kamu bankaları da kullanılarak önce 128 milyar dolar eritiliyor. daha sonra merkez bankası deli gibi karşılıksız para basmaya başlıyor. 2021'den itibaren her yıl türkiye'nin m1, m2, m3 para arzları %50-70 civarı artmakta.

m3 para arzı:
- 2020 başında 2.6 trilyon lira,
- 2021 başında 3.4 trilyon lira,
- 2022 başında 5.3 trilyon lira,
- 2023 başında 8.6 trilyon lira,
- 2024 başında başında 14 trilyon lira

ve an itibariyle 15 trilyon lira. yani türkiye'de yaşanan yüksek enflasyonun en temel sebebi merkez bankasının başkanlık sisteminden sonra bağımsızlığı kaybetmiş olmasıyla birlikte deli gibi karşılıksız para basılması ve türk lirası bolluğu yaşanması.

bulent aydemir, kendisini savundugu icin isten cikarilmamis hatta ne zamandir birlikte program yapmiyorlarmis gibi programa basladi. sanki bulent hic var olmadi. cok acayip. dolayisiyla bu tepkisizlik bana tuhaf geldi.