sıkı bir atletizm takipçisi olarak henüz çocuk yaşlarımda ilk olarak tv'de
hıncal uluç'tan duyduğum bir fikirdi. ntv'de rahmetli
cüneyt koryürek'le olan atletizm muhabbetlerinde bu fikri birebir şahit olmamasına rağmen isabetle tahmin ettiği bazı varsayımları üzerine dile getirirdi. o zamanlar işin içinde olmadığım için dışarıdan bakınca çok abartı saiklerle temellendirdiği marjinal ve tuhaf bir fikir gibi gelirdi. fakat
wada'da yaşadığım deneyimlerden sonra ne kadar haklı olduğunu yıllar sonra anladım.
uluslararası düzeyde performans sporu yapıp da performans artırıcı madde almayan sporcu neredeyse yok. bu doping hadisesi çoğu zaman devlet eliyle tamamen bilinçli bir şekilde yapılmakta. hatta bu iş için özel laboratuvarlar kuran, çok büyük paralar harcayan ülkelerin olduğundan söz edilmekte.
dolayısıyla bir süre wada'da görev almış birisi olarak şahsi kanaatim başta atletizm olmak üzere performans sporlarında ciddi başarılara imza atanlar içinde doping (ya da ekstra katkı sağlayacak herhangi bir madde) kullanmayan sporcu yoktur. sadece legal sınırlar içinde kalarak ya da öyle görünerek ''yakalanamayan’’ ve sınırları aşarak veya beceremeyip eline yüzüne bulaştırarak ''yakalanan'' sporcular vardır. dünya genelindeki en meşhur örneklerinden
marion jones ve yıllar sonra itiraf eden efsane bisikletçi
lance armstrong gibi daha yüzlerce isim sayılabilir. herkesin aşina olması açısından ülkemizden de tanıdık bir çok ismi hatırlamak mümkün. (bkz:
süreyya ayhan) (bkz:
nevin yanıt) (bkz:
aslı çakır alptekin)
tabi dopingi gayet profesyonel bilinçli bir şekilde alanlar performans artırıcı ilaçların ayarlamasını iyi bilirler. vücut bu maddeyi gereken zamanda dışarı atarsa, kurtarırsın. bilinçsiz yapılır da kontroller esnasında vücutta bu madde kalırsa, yakalanıp bir anda adeta vebalı muamelesi görürsün. yakalanana kadar göklere çıkartılan sporcuların yakalandıktan yerine dibine batırılması an meselesidir.
oysa bu kadar tiyatroyla hiç uğraşmadan sadece beceriksiz olanların yakanladığı bir oyuna hiç gerek yok bence. sporcuların çoğu gizli kapaklı da olsa kendi sağlıklarını her şekilde riske atıyorlar zaten. doping yasal izinler dahilinde olursa en azından daha sağlıklı ve kontrollü bir şekilde gerçekleşir. böylece tavşan kaç tazı tut oyunları içerisinde tüm günahın yakalananların üzerine kaldığı bir saçmalığı da hiç gerek kalmaz.